BAD GAME 19.Bölüm

175 10 2
                                    

BAD GAME NEREDEYSE HİÇ OKUNMUYOR. BU YÜZDEN BENİMDE YAZMA İSTEĞİM KAÇTI. YİNEDE OKUYUP YORUM ATANLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM. SİZ OLMASANIZ BELKİ DE HİKAYE DEVAM ETMEYECEKTİ. MULTİMEDİADA HOLLY VE HARRY  VAR. KEYİFLİ OKUMALAR :)

Gözlerimi açtığımda her yer karanlıktı. Kafamda ki acıyla ağzımdan küçük bir inleme çıkardım. Neredeydim ben? Neden kafam acıyordu? diye düşünürken aklıma bir çete tarafından kaçırıldığım geldi. Kapı gıcırdama sesi geldiğinde içeriye azıcık ışık girmişti. Yüzünü göremediğim kişinin adımlarını yakınımda hissettiğimde korku dolu anlar yaşamaya başlamıştım. Kim bilir bana ne yapacaklardı? Nialler şu an nerede? Onu bile bilmiyorum. Birden boynumda sıcak bir nefes hissettiğimde irkildim. Kulağıma yaklaşıp "demek uyandın güzelim" diye fısıldadı. Ardından da ürkütücü kahkahasını attı.

Tahminimce bu adamın çete başı olduğunu düşündüm. "bırak beni seni pislik" diye cırladığım da, eliyle çenemi tutup sıktı. "tek kelime daha edersen seni şuracıkta beceririm" tam yüzüne tükürecekken beni kolumdan kavrayıp çekiştirmeye başladı. "aslında şimdi becersem pek d fena olmaz seni küçük fahişe" diye tısladığında daha fazla korkmaya başlamıştım. Bu adam kim bilir bana neler yapacaktı. Kapıdan dışarı çıktığımızda kocaman bir bahçeyle karşılaştım. Benden ne istiyorlar dı ki? Kolumu sımsıkı tuttuğu için kıpırdanamıyordum bile. Ah Tanrım bana yardım et! Beni arabanın içine fırlatırcasına soktuğunda acıdan inledim. Arabaya kendisi de bindiğinde kapıları kilitledi. Motoru çalıştırdığında arabanın camını yumruklamaya başladım. "imdaaaat, imdaaattt" Adam bu sefer arkaya dönüp bana sert bir tokat attığında koltuğa yapıştım. "sana ne demiştim ben" diye bağırdığında tüylerim diken diken olmuştu. Koltuğa sinip olacakları beklemeye başladım.

Artık herşeyden umudumu kaybetmiştim. Kaderim bu adamın elindeydi. Çocuklar beni kesinlikle bulamazlard. Hem şu an neredeyim onu bile bilmiyorum. Adam cebinden çalan telefonunu çıkardığında konuşmalarını dinlemeye başladım. Kimle konuştuğunu tam olarak anlayamasam da ne konuştukları anlaşılıyordu. Telefonun diğer ucunda konuşan kişinin "Çocuklar her yerde beni arıyormuş" cümlesini duyduğum da birden rahatladım. Tanrım şükürler olsun. Telefonu yeniden cebine soktuğunda arabayı durdurdu. Ormanın içindeydik. "in!" diye emrettiğinde arabadan indim. "şu zengin piçler seni bulmadan seni becermeliyim" dediğinde yutkundum. İşte şimdi yanmıştım. Bu ormalık alanda kimse bizi görmez ve bulamazdı. Gözlerimi kapatıp bunun bir rüya olmasını diledim. Gözlerimi açtığımda yine o karanlık ormanın içindeydim. Adam beni tuttuğu gibi peşinden sürüklemeye başladı. Onun o büyük adımları benim yerde sürüklenmeme sebep oluyordu. 

Dizlerimin kanadığını gördüğümde çığlık attım. Aslında bu çığlığı kontrol dışı atmıştım. Yere çöküp hareketsizce ağlamaya başladım. Adam yanıma gelip saçlarımdan tuttu. "burda çığlık atman işe yaramaz küçük fahişe, çığlıklarını altımda kıvranırken duymak istiyorum" dediğinde hıçkırarak "ben fahişe falan değilim seni piç kurusu bırak beni" dediğimde saçlarımdan hızlıca tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Ayağa kalktığımda başım fena halde dönüyordu. Hem açtım hem de başımdan büyük bir darbe almıştım. Dönmesi gayet normaldir diyerek bir adım attığımda zeminin ayaklarımın altından kaydığını hissettim..

-------2 saat sonra-------

Gözlerimi açtığımda yatakta olduğumu hissettim. Fakat ellerimi hareket ettiremiyordum. Kafamı yavaşça sağ elime döndürdüğümde yatağa kelepçeli olduğunu gördüm. Sol elimde aynı şekilde yatağa kelepçelenmişti. İçeriye giren adamı gördüğümde "ne yaptığını sanıyorsun sen? çocuklar beni bulduğunda seni fena benzetecekler" dedim. Ama adamın umrunda bile değildi sinsice güldü ve yatağa yaklaşmaya başladı. Ellerimi hareket ettiriyordum ama hiç bir işe yaramıyordu. İşte şimdi sonum gelmişti. Cani bir adam tarafından tecavüze uğrayacaktım. Gözlerimi kapadım ve dua etmeye başladım. Çok geçmeden kırılan bir kapı sesi duydum.

Gözlerimi açıp kapıya baktığımda Harry'yi ve çocukları gördüm. Dualarım kabul olmuştu. Çocuklar adamı dövmeye başladılar. Harry yanıma gelip "iyi misin?" diye sordu. Kafamı iyim anlamında salladım. Harry adama yaklaşarak kelepçenin anahtarını sordu. Adamın cebinden hızla çıkarttığı anahtarı alıp yanıma koştu. Ellerimdeki kelepçeleri açtığında ona sarıldım. Aslında buna çok şaşırmıştı. Bu yaptığım şey beynimin söylediği değil kalbimin söylediği şeydi. Kokusunu iyice içime çektim. Onu çok özlemiştim ama beynim ve kalbim arasında kalmıştım. Kendi kendime artık kalbimi dinleyeceğime söz verdim..

BU BÖLÜMÜNDE SONUNA GELMİŞ BULUNMAKTAYIZ. YORUM YAPIN PLZ!  SINIR 6 VOTE :) O GÜZEL YORUMLARINIZI YAZMAYI UNUTMAYIN! SİZİ SEVİYORUM :3

BAD GAMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin