BAD GAME 14.BÖLÜM

609 27 19
                                    

HİKAYEYE OLAN İLGİNİZDEN DOLAYI GERÇEKTEN ÇOK MUTLU ETTİNİZ BENİ :) HİKAYEMİ TAKİP EDEN VE YORUMLARINI EKSİK ETMEYEN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. SİZ OLMASANIZ HİKAYEYİ BURAYA KADAR DEVAM ETTİREMEZDİM <33333  MULTİMEDİA  HOLLY & HARRY  <333  -ChertasticLloyd <<<  TEŞEKKÜR  EDERİM :*

Sabah telefonumun zil sesiyle uyandım.Gerçekten kafa şişirici bir sesti bu.Sağıma döndüğümde Harry'yi göremedim.Erken uyandı herhalde.Yataktan kalkıp aynanın yanında duran telefonumu elime aldım.Üç cevapsız arama ve bir mesaj vardı.İkisi Harry'den aynı zamanda mesaj da ondandı.Diğer bir cevapsız arama da uzun zamandır hiç görüşmediğim arkadaşım Eva'dan.İlk olarak mesajı açtım. 'Günaydın bebeğim! Biliyorum uyandığında beni yanında göremediğin için çok üzüldün ya da bana kızdın ama gerçekten gitmem lazımdı.Biliyorsun stüdyoda işim var.Çıkmadan önce sana kahvaltı hazırladım.Onları bitirmeni istiyorum.Bir de ben stüdyodan akşam dönücem.Gerçekten seni evde yalnız bıraktığım için üzgünüm.Seni seviyorum' -Harry xx

 Aman Tanrım! Stüdyo mu? Of yaa ben ne güzel beraber kahvaltı ederiz diye hayaller kuruyordum.Mesajı görünce biraz sinirlensem de bir yandan da ona kızamıyordum.Sonuçta ben dünyaca ünlü Harry Styles'in sevgilisiyim ve buna alışmam lazım.Herneyse karnım çok aç mutfağa gidip Harry'nin bana hazırladığı kahvaltıyı bitirmek istiyorum.Eva'yı daha sonra ararım.Banyoya girip yüzümü yıkadım.Kuruladıktan sonra odadan çıkıp doğruca merdivenlerden aşağıya indim.Mutfağa girdiğimde kahvaltı masasını görünce gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Bu çocuk ne ara hazılamıştı ki bunları.Ah benim düşünceli sevgilim.

Masaya oturup hazırladıklarını yemeğe başladım.Doyduktan sonra bulaşıkları makineye yerleştirdim.Üzerimdeki pijamalarımı değişsem iyi olacak.Odaya girip dolabı açtım ve üzrime giyecek güzel bir şeyler aramaya başladım.Hava bu gün güneşliydi.Bir şort ve kolsuz bir gömlek elime alıp banyoya girdim.Üzerimi değiştirdikten sonra saçlarımı şekillendirdim.Gözüme mascara ve likit çektim ve hişte hazırım.Bütün gün evde oturacaktım ama yine de süslendim.Aslında buna pek süslenmek denilmez.Günlük kıyafetler işte.Herneyse ben en iyisi Eva'yı arayayım acaba beni neden aradı? Bir kaç çalışta Eva telefonu açmıştı.

H:Eva!  E:Holly! Nasılsın?  H:İyim sen nasılsın görüşmeyeli çok oldu.  E:Bende iyim evet tam iki senedir görüşmüyoruz.İnanabiliyor musun koskoca iki sene!   H:Evet koskoca iki sene.Aramışsın.   E:Aa evet aradım sana Londra'ya taşındığımı haber vereyim dedim.  H:Londra'ya mı taşındın? Ne güzel.   E:İstersen bu gün alışverişe falan çıkalım ne dersin? Tabii sen eğer Londra'dan taşınmadıysan.  H:Hayır hala Londra'da yaşıyorum.Tabii çıkarız benimde evde canım sıkılıyordu zaten.  E:Tamam o zaman ben sana adresi mesajla atarım.Görüşürüz.  H:Peki.Görüşürüz.

Süper oldu bu! En azından akşama kadar evde yalnız başıma takılmayacağım.Harry'ye haber vermem lazım beni merak etmesin.Mesajlar bölümüne girip Harry'ye beni merak etmemesini bir arkadaşımla alışverişe çıkacağımızı yazdım.Bir kaç dakika sonra mesaj gelmişti.Kimden olduğuna baktığımda mesaj Eva'dan gelmişti.Harry çok yoğun herhalde mesaj yazmaya vakti olduğunu pek sanmıyorum.Hrıkamı ve telefonumu alıp evden çıktım.Yola doğru ilerleyip yoldan geçen bir taksiyi durdurdum.Eva'nın mesajda yazdığı adresi taksiciye söyleyip arkama yaslandım.Uzun zamandır görüşmüyorduk.Acaba değişmişmiydi.Ne güzel Londra'da bir arkadaşım oldu.Eskiden pek iyi anlaşmasak da yine de arkadaş arkadaştır dimi.Sonuçta Harry her gün benimle vakit geçiremeyecekti.Bende Eva'yla gezip tozarım fena mı? Ben kendiiç sesimle konuşmaya dalmışken taksicinin ''geldik'' sesiyle irkildim.Taksiciye parasını uzatıp hışımla taksiden indim.Evet burasıydı.Eva beni şirin bir kafede bekleyeceğini söylemişti.

Tabii ilk olarak dertleşmek vardı.Ondan sonra da Londra sokaklarında mağazadan mağazaya kovalamaca.Bir yandan bu düşüncelere dalmış bir yandan da kafeye doğru ilerliyordum.Kafenin kapısından girdiğimde etrafıma bakındım.Cam köşelerin birinde oturan Eva'yı görünce doğruca ona doğru yürüdüm.Beni gördüğünde ayağa kalktı.''aman Tanrım! Holly bu sen misin? Ne kadar değişmişsin böyle!'' diye cırladı. Bir yandan da kollarıyla bana sıkıca sarılıyordu. ''sen de çok değişmişsin Eva'' dedim.  Sarılmamız bittikten sonra sandalyelerimize geçtik.''ee anlat nasılsın?''   dedi merakla.  ''iyim işte ne olsun?''    ''sevgili falan bulamadın kendine değil mi? Ah Holly sen küçükken de böyleydin.Yani lisedeyken''  ahh yine başladık.Buraya sevgiliden bahsetmeye gelmedik değil mi? Hem daha Harry'nin sevgilim olduğunu söyleyip söylemeyeceğime karar veremedim.Duysa nasıl tepki verir.

''Eva! Buraya bunları konuşmaya gelmedik değil mi? Hadi bir şeyler içmiyorsak alışverişe başlayalım bir an önce'' dedim emir verircesine.. ''tamam sen haklısın.Benim canım birşey içmek istemiyor kalkalım o zaman'' dedi sevinçle.İkimizde masada kalkıp kafeden çıktık.Yolda biraz ilerledikten sonra Eva'nın bir mağazayı göstererek ''hadi bu mağazaya girelim iç çamaşırı almak istersin değil mi?'' dedi kıkırdayarak. ''peki'' dedim ve mağazanın içine girdik.Mağazanın içinde binbir çeşit iç çamaşırları vardı.Eva'yla mağazanın içini gezerken yanıma elindeki siyah dantelli iç çamaşırlarıyla geldiğini gördüm. ''hey bu çok güzel hem de tam sana göre.Ben geçen gün buna benzer bir tane almıştım.Sende alsana hem sevgilin olduğunda giyersin fena mı?''  benim zaten bir sevgilim var aptal demek istesem de olmuyordu.Herneyse en iyisi bunları almak ilerde bir gün elbette giyerim.''tamam peki alıyorum'' dedim. 

-AKŞAM-

Bütün gün Eva'yla mağazadan mağazaya koşuşturup durduk.Aslında bu çok iyi geldi.Akşam eve geldiğimde neredeyse yorgunluktan ölüyordum.Bacaklarım kopana kadar gezmiştik.Harry hala eve gelmemişti.Üf yaa bir de ben Harry'ye yemek yapmayı düşünüyordum.Bu halde yapmam imkansız.Odama çıkıp alışveriş paketindekileri dolabıma yerleştirdikten sonra kendimi öylece yatağa attım.Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.Yorgunluktan bitkin düşmüştüm resmen.

Boynumun üzerine bırakılan öpücükle uyanmayı hiç düşünmemiştim.Gözlerimi şaşkınlıkla açtığımda karşımda duran Harry'yi görünce ''hey ne zaman geldin?'' dedim.  ''Biraz önce geldim.Seni böyle kıyafetlerinle uyuyakalmış görünce uyandırayım dedim.''    ah tabii ya alışverişten gelir gelmez pijamalarımı giymeden öylece yatakta sızıp kalmışım.  ''insanlar böyle uyandırılmaz Harry'' dedim kıkırdayarak. Aslında beni her zaman böyle uyandırmalıydı.  ''peki hanım efendi bu nasıl?'' dedi ve üztüme çıkıp beni gıdıklamaya başladı. ''Harry dur yalvarırım dur öyle demek istememiştim'' dedim kahkahalarımın arasından.Harry beni gıdıklamayı kesip yataktan kalktı ve beni de kaldırdı. ''gel bakalım pijamalarını giy öyle yatarsın'' dedi. Dolabın karşısına geçtiğimde Sünger Bob'lu pijamalarımı elime alıp banyoya ilerledim.

Harry o sırada kıyafetlerini çıkarmakla meşguldü.Banyodan çıktığımda doğruca yatağa gittim.Çok yorulmuştum ve hemen uyumalıydım.Harry yanıma gelip başını karnımın üstüne koydu.''rahatsız olmazsan biraz yatabilirmiyim?'' dedi soru sorarcasına.  ''tabii yatabilirsin'' dedim nazikçe.Elimi buklelerine daldırıp yavaşça okşamaya başladım. Bir kaç dakika sonra ''biliyor musun? bazen tıpkı anneme benziyorsun.''  dedi Harry.  ''nasıl yani?''   Harry ''bilmem işte öyle'' dedi gülümseyerek.Başını kaldırıp yanıma yasladığında kollarıyla o güven dolusu sarılışını yaptı yine.Ben de ona sıkıca sarılıp dudağının kenarına küçük bir öpücük kondurdum.İşte biz böyleydik işte.Harry diğer erkeklerden çok farklıydı ya da benim tanıdığım erkeklerden farklıydı..

SINIR +15 VOTE =) BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ? YORUMLARINIZI GERÇEKTEN MERAK EDİYORUM. OY VERDİKTEN SONRA YORUM DA BIRAKIRSANIZ GERÇEKTEN ÇOK MUTLU OLURUM =)  SİZİ SEVİYORUM <333333333

BAD GAMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin