Fotocu mu?

47 3 0
                                    

"Evet sen. Şuan bana herhangi bir açıklama yapmanı bekliyorum.Çakma fotoğrafçı kılıklı ördek kanadı spastik özürlü bombacı deve" dedim ve ben soluklanırken hepsi bana 'sen hayırdır bacım' der gibi baktılar. Şuan düşündüm de küfür etsem daha iyiymiş be.

Bana morarmış gözüyle bakmaya devam edince gözlerimi devirdim. Tam arkamı dönüp gidecekken kolumdan tutup durdurdu ve hızlıca konuşmaya başladı.

"Bak bacım sen yanlış anladın. Aslında evet ama şey olan tarafını yanlış anladın sen. O çantadaki benim değildi..."dedi kanayan dudağıyla peltek peltek konuşarak. Ellerimi saçlarıma götürüp sıktım ve sabır dilendim. Neden böyleleri hep beni buluyor?

Ben kendi kendime söylenirken arkamdaki gür erkek sesi herkesi kendine döndürdü;

"ABİ NE OLDU SANA BÖYLE?" diye bağıran mavi gözlü yanımıza geldi ve elindeki poşetleri yere attı. Sdamın yüzüne baktıktan sonra yine bağırmaya başladı.

"BUNU KİM YAPTI?" diyince benim cankim Derin durur mu? Durmaz.

"BEN YAPTIM MK, GEL SANA DA PATLATAYIM İKİ TANE GEL, ULAN SEN DE BIRAK BENİ BE, BIRAK ULAN." dedi aşkitorelloşkomikifereliknkim benim ama Allahtan önündeki futcu onu bıramadı da gelip indirmedi şu öküz'ü de.

"Sen kimsin? Abi ne diyor bu kız? Biri bana neler olduğunu söylesin."
Dedi yine şu blue eyes'li jojuk. Of Beste biraz ciddi ol ya...

"Senin yüzünden bu haldeyim Sarp. Senin yaptığın eşek şakası yüzünden buradayım."dedi dudağı kanayaraktan, pis yalancı.Salak. Tamam yav sakinim ulan.

"Şu maket işini açıkla küçüğe de gidelim, iyi değilim hadi."dedi yorğun sesiyle ve birden öksürmeye başladı. Yere çöktü, sonra boğazını tutmaya başladı. Ne oluyor şimdi buna?

Mavi gözlü çocuk, adamın yanına gelip endişe ile konuşmaya başladı.
"Abi ilacın nerede?"diye sorunca şubat denilen adam zar zor nefes alarak devam etti.
"İlacım bitti. Buradan çıkınca alacaktım."dedi. Sesi kısılmıştı artık. Asel'in yanında duran Emir Kılıçtaş, yerdeki adamın yanına geldi ve elindeki nefes açıcıyı yerdeki adamın yanına oturup ağzına götürdü. Sonra sıktı. Adam ilacın etkisiyle derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Kendine geldiğinde yerden destek alıp ayağa kalktı. Üzerini düzeltti ve konuşmak için ağzını açtı ama dudağında kabuk bağlamaya yüz tutmuş olan yara onu zorlayınca bir daha kapattı. Eliyle dudağının kenarına dokunup onu bu hale getiren Derin'e doğru döndü. Derin kankime baktığımda burnunu havaya kaldırıp öylece bakıyordu. Aferin benim kankime hep böyle burnu havadadır onun. Yerde gezecek hali yok ya. Köpek mi bu mk?. Adam kafasını Derin'in olduğu yerden çekip bana döndü ve tekrar ağzını açtı. Yanındaki blue eyes'i gösterdi sonra devam etti

"Bak bu benim kardeşim. Ona bir şaka yapmıştım ve oda intikam için o bomba maketini çantama koymuş. Yani şöyle ki gördüğün bomba değildi. Sadece maketti. Polislerle uğraşmak istemediğim için tehdit ettim. Öyle biri değilim yani. Ama sen öyle inat edince de, ne bileyim öyle şeyler söyledim..."dedi salak. Sağol ya süper bir açıklamaydı ikna oldum hemen, yüzü lokum huyu bokum gibi olan insan. Düşünmeyi bırakıp bu sefer ben konuşmaya başladım.

"He zaten dünya da öküzün boynuzundaydı değil mi? Ben şimdi polise gitsem altı ay içeride yatarsın pezevenk. Ama senin gibi alçaklarda gezenlerle işim olmaz. Avukatlığımı senin üzerine kullanacak kadar da salak değilim"dedim. Allahım ne kadar da ergence bir konuşma...

Asel kankim beni taktir edercesine yanıma gelip kulağıma eğildi ve sırıtarak konuşmaya başladı.
"Hadi Beste gel. Uğraşmaya değmez ama yaptıkları yanına kâr da kalmayacak tabi. Derin'i de alıp çıkalım yoksa o futbolcunun ebesine kayacak" dedi onun dediğine takılarak Derin'e döndüm ve Aselin haklı olduğunu ortaya çıkardı benim kankim. Olduğum yerde dönüp kapıya doğru ilerledim ve dışarıya çıktım. Kankeytolarım araba da bekliyorlardı, yavaş bir şekilde arabaya bindim ve kızçelerime baktım, konuşmamı bekliyorlardı ve tabi ki bende her zaman ki gibi onları yanıltmayıp konuşmaya başladım.

"Ne bakıyonuz lan, iyiyim ben. Sen de bakma öyle sür markete, Nutella alacağım" dedim. Derin sırıtarak markete doğru sürmeye başladı...

*****
"Hayır yani anlamadığım şu..." bi kaşık nutella daha "neden yalan söylüyorsun salak adam, mal gerizekalı..." bir kaşık daha.

"Ama yook ben de Besteysem bu o fotocunun yanına kalır mı?" diye bir soru yönelttim benimkilere.

Onlar da hiç düşünmeden "Evet, kalır" diye yanıtladılar beni. Bak nasıl da tanıyorlar annelerini, sıpalar.

"Eee ben ne yapacağım şimdi? Çok da yağuşuklu yarabbim" dedim. Ama bizim kızlar hiçbirşey olmamış gibi gülmeye başladılar, sonra birbirlerine bakarak konuştular.

"Beste'yi de kaybettik, vuhuuu" dediler.

"Bosto'yo do koybottok, vohooo" dedim bende onlara karşılık olarak. Derin bana göz devirip ayağa kalktı, ellerini ovuşturarak konuştu.

"Hadi kalkın ayağa Mevsim abla bitirmiştir masalı. Biz de son kutuları yerkeştirip gidelim eve." dedi. Kafamı sallayarak ayağa kalktım ve nutellamı çantaya koydum.

"Bitirelim de gidelim, daha yapılacak planlar var." dedim ve havalı sanacakları bir şekilde yürümeye çalıştım. Ama dediğim gibi sadece çalıştım.

Büyük salona geldiğimizde Mevsim ablanın elleri kocaman -kocawoman... Espriye geğll. Bunu yapmasaydım aha şurada ölürdüm yani. Tmm, pki, s.s.

Ne diyordum. Heh Mevsim ablanın elleri koca koca olan karnındaydı ve önündeki iki küçük kıza hikaye okuyordu. Biz de hiç dikkatlerini dağıtmamak için şöminenin yanındaki minderlere oturduk ve dinlemeye başladık.

"Veee mutlu son." diyerek masalı sonlandırdı Mevsim abla. Kızlar ayağa kalktılar ve pembe elbiseli küçük sürtük ellerini yumruk yapıp çenesinin altına koydu

"Ayy Mevsim aplağğ, çok ğüzeldiğğ" dedi. Bu kız on sekizinde sürtük olmazsa bende ibraam değilim. Diğer spor giyinen kız da ona bakarak devam etti.

"Ya şağak şağak gonuşma beağğ, neresi güzel yav. Ayakkabı numayasından tanıyan prens mi olur be sağak?" ahanda buldum, vallaha buldum. Beş sene önce fırlattığım kızımı buldum.tmm sustum.

"Aaaaaaaaaaaa" diye bağırınca hepimiz mevsim ablaya döndük. Ama döndük yani. Kadın resmen doğuruyordu.

Okuyucularım, bugün gelen bölüm uzun ve mizahi olacaktı ama olmadı, çünkü benim internetimi kesen bi spastik özürlü var ve ben bu bölümu ağlaya ağlaya yazdım çünkü bölüm iki kere silindi, moralim sıfır. Bölümler için belirlediğim gün cuma günüdür.

Yazarınız Dilara...

BOMBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin