Evin önüne geldiğimde elim ayağım titriyordu. Resmen bir bomba görmüştüm ve tehdit edilmiştim. Oda yetmezmiş gibi bok suratlı herif bana "ivini gidip sitini içiciksin " dedi. Bana ya bana. Pislik, mal resmen bana küçük kız muamelesi yaptı. He bir de üzerine tehdit etti. Yok neymiş efem "sonon gobo bor soro loşom vor bonom". Hayır yani tırsmadım değil? Tabiki de tırstım ama neyse işte sonuçta bomba gördüm mü? Gördüm. Birde babama farklı şeyler söyleyecekmiş o.ç. Kafama takmayayım diyorum ama olmuyor .
Anahtarı doğru düzgün tutamadığım için sonunda pes edip zile bastım ama açan yoktu. 'Neredeler bunlar yaa?' diye düşündüm ama bu akşam babamın geç geleceğini ve annemin nöbetçi olduğunu unutmuştum. Yine evde yalnızdım ve bu sefer acayip korkuyordum. Adam seri katil mk. İstediği an öldürürdü beni. Nasıl korkmayayım? Aklıma gelenle hemen Derin'i aradım.
"Knka n'oldu lan bu saatte . Bok mu yedin de arıyon mk?"
"Ya bırak şimdi laga lugayı. Bize gel hemen. Asel'i de al yoldan acele edin. Buraya gelince anlatırım. Çabuk !"
Dedim ve birşey demesini beklemeden telefonu kapattım ve konsolun bulunduğu yere gidip çekmeceden babamın çakısını aldım elime - sanki eve gelse saplayabilecekmişim gibi -
Ben elimdeki bıçağa bakarken ve malca planlar yaparken kapı çalındı.Yavaş yavaş yaklaştım kapının yanına, deliğe doğru uzandım ve kimin geldiğine baktım. Gelenleri görmem ile kapının kolunu çevirdim. Kapıyı açtığım da karşımda bana uykulu gözler ile bakan arkadaşlarım vardı ...
****
"... Öyle işte kızlar , ne yapacağım bilmiyorum " dedim ve anlatmanın verdiği rahatlık ile canım arkadaşlarıma baktım. Derin şoktan çıkıp konuşmaya başladı.
"Eeee kanka şimdi ne yapacağız, hayır yani anneme söyleyelim diyeceğim ama... Off saçmalıyoruz ya adam resmen blöf yapıyor."
"Eh be Derin yeni mi anladın ?" dedi Asel Derin'e doğru. Sonra bana dönüp devam etti.
"Kızım sen de iki tane vuramadın mı? Hayır yani öyle tamam deyip bıraktın mı cidden?" dedi ve ellerini 'pes' der gibi salladı.
"Ya kızlar size diyorum ki , adam babamın numarasını aldı, öyle tehdit etti, 'sadece onun ile kalmam başka şeyler de yaparım' dedi, o da yetmezse öldürürüm dedi. Ben daha ne yapayım?" dedim tek nefeste.
"Tamam ulan kapatın, adam resmen blöf yapıyor işte, öyle adam daha babasının karnından doğmadı."
"Derin haklı kardeşim kapatalım konuyu" dedi Asel sakin bir ses ile ve Derin'e dönüp başka bir konu attı ortaya.
"Eee Derin, senin şu platonik ne oldu?"diye muzipce. Tabi bizim Derin de eridi, bizim ona öyle baktığımızı görünce direk toparlandı ve boğazını temizleyerek devam etti.
"Ne platoniği ya yok öyle birşey." dedi ve konuyu saptırdı.
"Ya sana ne demeli Asel hanım? Emir Kılıçtaş diye diye ölüyordun" dedi hiddetli hiddetli. Tabi ben ikisinin arasın da, bir Asel'e bir Derin'e bakıyordum. Asel devam ettirdi.
"Ben yine saklamıyorum cicim" dedi ve sırıtarak çikolatasından yemeye devam etti.
Bende elimi yumruk şekline sokup ağzıma götürdüm ve bir "ooooo" patlattım. Çünkü ben şeytanım ki şuan kankilerime birbirlerine laf soksunlar diye gaz veriyordum. -mecaz anlamda gaz- Tabi Derin kankim altta kalır mı? "Ben yarın yanına gideceğim Aselcik, sen de tık yok" dedi ve kafasını mısır tabağına daldırdı. Tabi biz hâla olayın şokundan çıkamadık, az önce 'yanına gideceğim' mi demişti o?
