In My Heart Of Happiness

First day

Sabah lanet olası alarmın sesiyle uyandım,gözlerimi ovalarken aklıma okulların başladığı geldi. Heyecanla yerimden kalktım ve dolabıma koştum

"Evet ! Okul var" Diye bağırıyor ve gülüyordum sanırımm -Okulu Seviyorumm- evet hemde çok,arkadaşlarımla okul olmayınca pek görüşemiyoruz çünkü. giysilerimi giydim ve mutfağa gittim kendi kendime konuşuyordum

"Çok heyecanlıyım! Nerde bu salata?" Salatayı buzdolabında ararken buldum ve bağırdım

"Evet! Burdasın işte hıyar! Şimdi ben domatesleri bulurken bu tabakta bekle" Diyip salatalığı tabağa koydum. Sonunda içinde hıyarında olduğu salatam bitmişti. Masaya koydum ve konuşmaya başladım

"Şimdi seni yemek zorundayım.. Biliyorum iyi arkadaş olmuştuk ama karnım seni istiyor! Gel buraya :) . Diyip kendime göre en güzel gülüşümü gözler önüne serdim ve çatalımı salatalığa batırdım. Aniden telefonum çaldı

-Alo?

-Jongin lanet olası nerdesin!? İlk dersin bitimine geldik

-Chanyeol!? Ne bitimi?! Okul başladımı? Nasıl yani ya saat da- NE SAAT 14:00 !!!

-Jongin ilk ders yok yazıldın koş ve gel lanet herif!

-Tamam ya bir yemek yiyemedim geliyorum.

Hemen salatayı buzdolabına koyup çıktım.Siyah Nike larımıda giyip taksi durağına koştum ve beklemeye başladım.Fazla zaman geçmeden bir taksi yanıma yaklaştı bindim ve konuştum

"Lütfen Seul yüksek okuluna gidebilirmiyiz?"

"Peki efendim"

Taksi okulun yanında beni bıraktı. Hemen demir kapıları itikleyerek içeri koştum ve okul binasına girdim şu anda acayip seksi olduğuma emindim çünkü alnımdan boynuma doğru terler akıyordu. Sınıfın kapısına geldiğimde hiç birşeyi umursamayarak kapıyı sertçe açtım ve sesler yükseldi

" Bu Kim!? "

"Ne kadar yakışıklı! Hayır seksi"

"Altında inlemek için herşeyimi verirdim!"

Duyduğum cümleler gülümsememi genişletirken kafamda hafif bir acı hissettim.

" Hey! Evlat! Yerine geçmeyi düşünüyormusun?"

"Peki Hocam" Dediğimde hoca olumlu anlamda başını sallayarak tahtaya birşeyler yazmaya başladı bende fırsattan istifade hocanın arkasında orta parmağımı kaldırdım. Herkes gülüyordu,Yalnız başına oturan Yeol'ün yanına geçtim bana baktı bende sarıldım ve konuşmaya başladım

"Dostum seni çok özledim'"

"Hey!? Lanet olasıca! Sevgilisini havaalanında karşılayan kıza benziyorsun!" Bu söylediğine kıkırdadım ve ellerimi omuzlarından çektim

Cankurtaran zili çalmıştı.
Kantine doğru koşarken cüce gibi birisine çarptım. Sanırım dudağın ve kaşım kalıyordu çok hızlı çarpıştık çünkü. Karşımda ki omzunu tutarken konuşmaya başladı.

"Hey! Ne yapıyorsun dikk- KANIYOR!?

" Önemli değil ben çarptı- "
Cümlemi bitirmeden parmaklarını dudağıma götürdü.
"Tanrı aşkına! Keşke hızlı koşmasaydın" Dedi ve cebinden peçeteyi çıkarttı. Ben cevap veremiyordum kalbim çok hızlı atıyordu. Sanki? Sanki aşık olmuşum gibi..