5.BÖLÜM

30 6 2
                                    

DENİZ'İN AĞZINDAN

İnanmıyorum.Çağatay seres bana ne demişti böyle?İltifat mı etmişti yoksa ben mi yanlış anladım.Aman kızım.Ne iltifat edecek sana.Kesin sen öyle anlamışsındır.Yoksa Çağatay Serez sana iltifat edecek haa.Rüyamda görsen inanmam.Hem ne yapıyorum ya ben böyle.Yetişmesi gereken bir senaryo var ve ben burada oturmuş geyik yapıyorum.Hemde kendi kendime.Olacak iş değil.Hemen işe koyulmalıydım ve ilk olarak elime kağıt ve kalemimi alarak başladım.Biraz zor olmuş olsa da gece yarısına kadar hiç fena olmayan bir senaryo çıkarmıştım.Yetiştirememekten korkmuştum açıkcası. Ama neyse ki zafer benimdi.Şimdi artık yatma zamanıydı.Bakalım neler olacak...

Ve bir iş günü daha.Neyse ki bu sefer çalar saatim tam vaktinde çalmıştı.Bunun için hiç acele etmeden elimi yüzümü yıkadım ve bu sefer üstüme kışlık mini bir elbise giymiştim.Bir kaç dakika sonra bir korna sesi duydum.Kim olduğunu öğrenmek için hemen pencereye koştum.Selin beni almaya gelmişti.Gelmesine şaşırmıştım açıkcası.Her gün o mu bırakıcaktı ki beni işe?Söylene söylene sonunda arabaya binmiştim.Selin bu sefer pek suskundu ve ajansa gelene kadar hiç konuşmadık.Sonunda ajansa varmıştık ve arabadan indiğimde Selin de benimle birlikte inip hala daha benimle gelmeye devam ediyoru. En sonuda dayanamayıp sordum:

 -Selin sen iyi misin?

-Evet.Niye kötü olayım ki canım.

-Hala da benimle geldiğin için olabilir mi?

-haa şey...Deniz benim sana bir şey söylemem lazım.

-Evet seni dinliyorum.

-Bana buradan bir iş ayarlar mısın?


-Selin ne oldu?Yoksa baban mı iflas etti?

-Yok canım.Allah korusun..Çok şükür babamın işleri gayet iyi.

-O zaman niye iş istiyorsun?

-Deniz çalışmak isteyemez miyim?

-Selin bu işte bir iş var ama neyse.Çıkar kokusu ortaya.Tamam bir denerim.

-Aslansın Deniz.

-Selin söz vermedim.Hem sen çalışmayı hiç sevmezdin.Ne oldu da fikrin değişti?

-Aşk olsun Deniz.Çalışmak istiyorum.

-İyi,sen öyle diyorsan.

Selin de bir şeyler vardı  ama ne olduğunu çözememiştim.Neyse,nasıl olsa elinde sonunda öğrenecektim.Ben böyle düşünürken kapının önüne geldiğimi fark ettim.Bu sefer dalmayarak kapıyı çaldım.Günaydın yerine ilk sözü:

-İnanmıyorum.Kapıyı çaldığına göre kafana bir şey düşmüş olmalı.Ateşin felen yok demi senin?

-Hayır,gayet iyiyim.Gerçekten çok incesiniz.

-Öyleyimdir.Getirin mi senaryoyu?

-Evet,çantamda.

-Ver bakalım.Neler yazmışsın.

Çantamdan çıkararak dosyayı ona uzattım.

O incelerken benim kalbim neredeyse heyecandan yerinden çıkacaktı.Sonunda bakmasını bitirip dosyayı yerine koydu.Tam ağzını açmasını beklerken bir den bir ses duydum.O da ne!Masasındaki kahve dosyaya dökülmüştü.Aman Allahım.Dosya sırıl sıklamdı.Ben o sinirle:

-Ne yaptınız?Bir de bana sorumsuz dersiniz.Ne yapacağım şimdi?

-Ya ben gerçekten bilerek yapmadım.çok öz...

-Bilerek yapsanız da yapmasanız da durum bu.Ne yapacağız şimdi.Söyleyin.Dahi bir fikriniz var mıdır acaba?

-Ya biraz sakin ol.(sıcak elleriyle bileğimden tutarak) Hadi yürü gidiyoruz.Akşam bire kadar e-mail atma şansımız var.Hadi ne duruyorsun.çabuk ol.

Allahım yine neyin peşindeydi bu adam?Hiç pes etmez mi acaba?











DOĞAN GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin