5

53 19 12
                                    

İçerde o egoistin fotoğraflarıyla bezenmiş duvarlar, beyaz bir yatak, tozpembe bir halı, tozpembe-beyaz bir dolap vardı. Resimlerdeki kişi bana adeta Her ormanın aslanı benim diyordu. Kıza döndüğümde :
-Heryer onun fotoğrafları çünkü sen yaptın. Çünkü seni kendine bağladı sonra seni çiğnenmeden çürümüş bir sakız gibi bir kenara attı. Ama sen buna izin vermemeliydin. Ama aşk işte . Bunu dediğinde yüreğimde bir saplantı hissettim. Aşkım yenilenmemeliydi. Bunu düşünerek duvara yapıştım ve fotoğrafları yırtmaya etrafa silgi tozu misali fırlatmaya başlamıştım. Bir anda yanağımda hissettiğim ıslaklıkla irkildim. Neden ağlıyorum diye düşünürken arkamdan bir el hissettim. Ardından korku ve endişeyle çıkan bir "hayır" bağırışı. Arkamı döndüğümde oydu. Hastanenin önündeki vede duvarı bir çit gibi saran resimlerdeki kişi. Oydu işte. Önümde duruyordu. Hiç bir şey demeden öylece bakıyordu bana. Sonra kardeşime dönüp:
-Çiçek sen çık.dedi kardeşimin adını sormak daha önce neden aklıma gelmediyse adı Çiçekmiş. Ben ona doğru bakarken karşımdaki koca adam:
-Hey ufaklık! deyince istemsizce ona döndüm. Yanağıma bir öpücük kondurunce tokat adıp koca evin içinde Çiçek'i aramaya başladım.
Bulamayınca dışarı çıkıp koşmaya başladım. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmeden koşuyordum.

En sonunda bir sahile geldim. Yürümeye başladım. Telefonumu elime aldığımda rehberden Çiçek'i buldum ve arama tuşuna bastım. İlk çalışta açtı. Belliki telefon elindeymiş.
-Nerdesin abla sen seni arıyo herkes. Diye hiddetle sordu.
Savurup atmak için bir yalanım yoktu o yüzden nerde olduğumu söyledim. Telefonu kapattım. Geriye dönüp arkamdaki banka oturacağım sırada nşr el tuttu elimden. Ağlıyordu ve erkek sesiydi. Daha hiç bir yapboz parçadı kafamdaki yerini bulmamışken bide bu çıktı. Elin uzandıüı yere bakınca onu gördüm. Ne hadle bunları yapıyordu ki anlam veremiyordum. Kaçmaya çalışmam boşa çıkmıştı. Önümde diz çöktü ve o sırada Çiçek arkadan bağırdı. Sesi çok endişeliydi. Belli ki beni merak etmiş. Ona dönünce yanında o babam olacak adam,elinde bıçak,bana doğru hızlıca ve sinirli sinirli yürüyordu. Bıçağı hiç beklemediğim bir anda hiç beklemediğim birine sapladı. Ona sapladı. Ağlıyordum. Bana ne oluyordu böyle? Adını dahil hatırlamadığım birinin uğruna ağlıyordum. Çiçek panikle telefondan ambulansın olduğunu tahmin ettiğim bir numara tuşladı. Yine panikle konuşmaya başladı ve adresi verdi.

-Nerde kaldı bu ambulans? Diye haykırınca adam demek istemediğim şahıs kaçmaya başladı.

İşte yb geldi. Vote vote votee.





Hatırladığımı HatırlamıyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin