1. Bölüm

50 1 0
                                    


22. 12. 2011

Sabah gözlerimi zar zor açtığımda güneşin ışıkları odamın penceresinden süzülüyordu. İçimde bir his vardı. Sanki kötü bir histi. Okula gitmek hiç istemiyordum. Tavşanlı pijamamı düzelttikten sonra lavaboya gidip duş aldım. Ardından rutin olan işlerimi hallettim. Okul kıyafetlerimi giydikten sonra ayna karşısında kendimi süzdüm.Saçlarım açıktı.düzgün bir fizigim oldugundan giydiğim kıyafetler uzerimde düzgün duruyor ve cok yakışıyordu. 14yaşında olduğuma ragmen olgun gözüküyordum. Kendime biraz daha baktıktan sonra saçımı toplarsam güzel duracağını kanaat getirip at kuyruğu yaptım. Saçlarım benim için degerliydi hemde çok. Çünkü annem saçlarımı severdi hep bu yüzden saçımı hic kestirmedim. Annemin saçımı sevmesi ve ona olan düşkünlüğü hoşuma giderdi hep.
Sonunda aynaya bakmaktan vazgeçip çantamı aldım ve odamdan çıktım. Merdivenlere doğru geldigimde ablam oturmuş annemlerin kavgasını dinliyordu. Benden 3 yaş büyük olmasına rağmen ben mi büyüktüm o mu cok cocuksuydu bilemiyorum.

Ehhh tabi kardeşlik kanımız da var,  merak ettigimden direk yanına giderek oturdum.

- yine ne için kavga ediyorlar bunlar

Diyerek merakımı dile getirdim.

-ne biliyim bende yeni geldim ehh biliyorsun beni

- ahh ablam ahh sen mi cocuksun benmi
Ne zaman vazgeciceksin başkalarını dinlemekten

"Hiçbir zaman ablacim" diyerek ikimizde gülmeye başladık sesin kesildiğini farkettigimizde yerimizden dogrularak aşağı indik. ikiside yorulmuş farklı koltuklarda nefes nefese oturuyorlardı. Bu olaya girmek istemedigimden saatte baktım allah geç kaliyordum derse. Gidip ikisinin de yanaklarından kuru bi şekilde öptüm.
Babam "iyi dersler kızım "dediğinde yüzümde belirli olmayan gülümse yerleştirdim. Tam kapıdan çıkarken geri dönüp ablami cok fazla sulu bir şekilde öptüm. Koşarak kapıya ulaşırken

"Sen akşam eve gelmiyecek misin gostercem ben...... "
Gerisini kapının kapanmasıyla duymamıştım ahmet abide ben bekliyordu.

"Tontonum geç kaldım kusuruma bakma" diyerek otuz iki diş gülümsedim ben hep ona tontonum derdim çünki öyleydi. Balkonu vardı baya bi gömleği dar geliyordu o balkona artık giydigi ceketle örtmeye çalışıyordu ama nafile..

"Ne demek cadolaz hadi gecte geç kalma"diyerek oda gülümsedi  bana ee cadolozuydum onun ben tabi gulumseyecek. Ahmet amca kapıyı benim için açtığında ters bir bakış attım yapmamasını söylüyordum hep ben açabilirdim kendi kapımı 

Arabaya geçtiğimde ahmet amaca arabayı çalıştırmış sürüyordu bile. Çantama baktım 1 kalem 2tane defter almıştım yeterliydi bu kadar.

Okula vardığımızda tontonunun yasaklarını sıkıp "tontonum lakabını benimsemiş olabilirsin ama biraz kilo versen diyorum yoksa fatma teyze tekmeyi basacak görürsün "
"Hade de git işine benim fatmam beni 300 kilo olsamda sever" dedi kahkaha attım seviyordum be ben bu adamı
Görüşürüz dedikten sonra yanından ayrıldım. Okula girdigimde her zamanki gibi esin   yanıma kosarak geldi. Turnuvalara yazılsa usain boltu gecebilirdi ben oyle sanıyorum.

"Naber kuzu yüzün bi soluk"
  Bende farkındaydım halsizdim birazda
Ama esinin çenesini cekemicegimden
"Yok yok bisiyim "diyerek sıyrıldım
"Ee esin tavşan dedikodu yok mu anlatsana banada "
Biliyorum dedikodu günah ama esin konu olunca canı cekiyor insanın
"Ooo dedikodu nerde bizim gülşen orda ondan aldım bilgileri sınıfa geçelim anlatırım "
Başımı tamam anlamında salladiktan sonra sinifa gitmeye başladık. Genel olarak kızlar bize dönüp dönüp bakar ve kendi aralarinda fisildasirlardi. Buda bizim seyimizde olmadığı için takmazdik. Sinifa girdiğimizde zilin sesini duyup hoşnut olmayan sesler çıkarmaya başladık. Ilk ders matematik olunca öyle oluyordu genellikle. Rüştiye hoca sınıfa girince herkes yerine oturdu bizde dahil. Hocayı ve dersi pek sevmedigimden esinin anlatacağı dedikodu icin ona yalvarır bi şekilde baktım

GEÇMİŞİN RÜYASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin