4. Bölüm-Sorun Yok Dostum

113 9 6
                                    

Gelen Kaan'dı. Sınıfta en çok samimi olduğum kişiydi. ''İtler adam oldu da kavga mı ediyorlar?'' diye bir laf attı. Kaan biraz kalıplı bir çocuktu. Çocuklardan birisi 'Anlaşılan 2'si de seviyor dayak yemesini'' dedi. Öğlen yumruk attığım çocuk ''Sabahki güzelliğin yanında artislik yapıyordun. Şimdi de yapsana'' diyerek laf attı. Sinirlenmiştim. Kendimi sanki kontrol edemiyordum. Nefretim vücudumu ele geçiriyordu. Gözlerim adeta alev püskürtüyordu. O sinirle ve o güçle. Çocuğun karnına bir yumruk attım. Yere yığıldı. Diğeri bana vurucakken, Kaan tuttu ve onu yumruklamaya başladı. Fakat sol tarafımdan bir yumruk yedim. Yediğim yumruk beni daha da sinirlendirdi. Yumruğu atan çocuğa koştum. Yumrukluyorum. Ama nasıl yumrukluyorum? Yere düştü tekmelemeye başladım. O sırada diğerleri Kaan'ı yere yatırmışlar. Onlara doğru gittim. Kaan kalktı o sırada.Çerme ile düşürdü birini yerde yumruklamaya başladı. Çocuğun kaşı falan patlamıştı. Diğeri kaçmaya çalışıyordu. Ve kaçtı da. Öğlenki dövdüğüm çocuğun yanına yaklaşıp ''Ben sana o kıza bir daha laf atma demiştim, bedeline katlanırsın artık'' dedim. Sahte bir tebessüm ederek giderken bir tekme daha attım karnına. ''Minnettar kaldım sana Kaan'' dedim. Gülümseyerek ''Sorun yok dostum, buna göz yumamazdım.'' dedi. Muhabbet ede ede gittik. Yollarımız ayrıldığında ''Yarın görüşürüz'' dedim. Gidip faturaları yatırdım. Dükkana vardığımda ise Erhan abi ''Onur, noldu oğlum? Bu hal ne?'' diye bir sürü soru sordu. ''2-3 çocuk önümü kesti abi, onlarla uğraştım. Önemli birşey yok'' dedim. ''Emin misin? Bir sıkıntın olursa söyle, çekinme'' diyerek destek olmaya çalışıyordu. ''Sağolasın Erhan abi, ben elimi yüzümü yıkayıp başlayım işime'' dedim. Gittim elimi yüzümü yıkarken aynaya baktım. 1-2 yumruk izi vardı. Pek birşey olmazdı. Uzun saçlarımı kulaklarımın arkasına atıp, işe koyuldum. Saat 17:00 sularıydı. Açıkcası sıkılmıştım. İşleri bitirmiştim. Dükkanda tıkırdı. Eve gidip dinlenesim vardı. Erhan abiye ''Abi erken çıksam olur mu ? Sadece bugünlük için'' dedim. ''Sorun yok işlerini bitirdin kalanlara ben bakarım git dinlen gülüm'' dedi. ''Eyvallah abi, bitanesin''dedim. Eve giderken aklımda Ecrin vardı. Neydi bu kız. Daha doğrusu neden bende farklı bir duygular uyandırmıştı. Acaba aşık mı oluyordum? Bugün çok aksiyonlu bir gündü. Kafam karışıktı. Taktık kulaklığımı ve kapşonumu. Kız yurdunun önünde geçiyordum. Yaktım o sıra bir sigara. Kızların rencide edici kahkahaları ve bakışları beni sinir ediyordu. Kahkahalarını duymasam bile. Bana baktıklarını hissediyordum. Kapının önünde Bahçe olduğu için 1-2 kız banklara oturmuş muhabbet ediyorlardı. Eve vardım. Can ''Abi, sen mi geldin?'' dedi. ''Benim Can, benim. Bugün biraz yoruldum. Erhan abi erken bıraktı sağolsun'' dedim. Yanıma geldi suratıma baktı ''Kavga mı ettin sen?'' dedi. Yaşına göre niye bu kadar akıllıydı. ''Yok birşey Can biraz tartıştık sadece birileriyle'' dedim. ''Yalan söylüyorsun, kavga etmişsin işte hani bir daha kavga etmiyecektin'' demeye başladı. Moralim zaten bozuk bir de Can üstüme geliyor. Hemen telefon çalıyor taklidi yaptım. ''Efendim,tamam geliyorum'' dedim. ''Can benim biraz işim çıktı, gelirim'' diyerek hemen çıktım evden. Şimdi napıcaktım. Yurdun önüne gideyim belki Ecrin'i falan görürüm muhabbet ederiz diyerek yürümeye koyuldum. Şansım yaver gitmişti. Ecrin bahçedeydi. ''Ecrin'' diye bağırdım. Bana baktı. Geldi yanıma ''Ne oldu Onur bu saatte yurda neden geldin?'' dedi. ''İşten erken çıktım evde canım sıkıldı, belki dolaşırız diye geldim'' dedim. ''Olmaz Onur'' dedi. ''Pekala'' diyerek yürüdüm. Arkamdan birşeyler dedi ama umurumda değildi. Zaten moralim bozuktu, bir de bu eksikti. Acaba niye gelmedi. Yurttaki arkadaşlarından mı utandı? Yoksa bizim eve film izlemeye gitmediğimiz için miydi? Kafamın içini sorular kurcalarken. Gittim bir banka oturdum. Yandan ufak taşlar alıp fırlattım denize. ''Yavaş ol, gözlerinden ateş çıkıyor'' diye bir kız sesi duydum. Bu gelen Elif'di. Kendisi egoist, havalı olduğunu sanan bir kız. Bizim sınıfta daha hiç merhaba demişliğim yok. Ama bizim Kaan bu kızdan biraz hoşlanıyor, fakat bir türlü kıza yaklaşamıyordu. Geldi oturdu yanıma. ''Oturabilir miyim?'' diye sordu. ''Oturdun artık'' dedim. Biraz sessizlik oldu. Bir taş daha atasıya kadar. ''Nedir seni bu kadar sinirlendiren?'' dedi. ''Yok birşey moralim bozuk'' falan diyip geçiştirmeye çalıştım. Ama anlaşılan ipin ucunu zorluyordu. Neden benimle konuşma gereği duyuyordu ki? ''Bir iki kişiyle kavga ettim'' dedim. ''Anlaşıldı şimdi neden sinirli olduğun'' dedi. Aslında bunun için pek sinirli değildim. Söz konusu olan her şey üst üste geldi. Kalktım, eve gitmek için. ''Ben eve gidiyorum biraz dinleneceğim'' dedim. Taktım kulaklığımı o sırada benden çakmak istedi. Vermesem ayıp olurdu. Yaktım sigarasını. Bir tane de kendim yaktım. Aslında muhabbet etmek iyi olur diye kaldım. ''Neden bu kadar egoistsin?'' diye direk daldım soruya. Afalladı biraz, sigarasını içine çekti. ''Bilmiyorum, kendimi üstün görmek hoşuma gidiyor. Erkeklerin peşimde koşmasından hoşlanıyorum. Tarzım böyle'' dedi. En nefret ettiğim kız tipiydi. ''Peki hiç konuşmadığımıza göre, neden yanıma geldin?'' dedim. ''Bilmem, canım sıkılıyordu. Seni gördüm oturdum, bir sakıncası mı var ? '' dedi. Ses çıkarmadım. ''Hep sen soru soruyorsun, birazcık da ben sorayım. Sen neden soğuk birisin? Adam akıllı kimse ile muhabbet etmiyorsun, biraz gizemli birisin'' demişti. ''Bilmem konuşmayı pek sevmiyorum sanırım. Samimi olduğum insan sayısı sınırlıdır'' dedim. Elini uzattı ve ''Bu yeni bir dostluğun başladığı anlamına gelir'' dedi. Kız elini uzattı havada kalsa ayıp olur. Bende uzattım ''Öyle gözüküyor'' dedim. ''Cool bir yapın var'' dedi. Bana mı yazıyordu? Yoksa bana mı öyle geliyordu? ''Havalı görünmeye çalışman hiç hoş değil'' dedim.''Olabilir, ben böyle seviyorum'' diyerek karşılık verdi. Konuşma iyice kötüye gidiyordu. O sırada Kaan aradı. ''Efendim Kaan, tabiki geliyorum 10 dakika içerisinde oradayım'' dedim. Kalktım ayağı ''Gitmem gerek'' dedim. ''Sonra görüşürüz'' dedi. ''Umarım'' dedim. Zaten yarın okulda görücektim. Her neyse Kaan konuşmak için parka çağırmıştı. Hızlı adımlarla gidiyordum. O sırada Ecrin'i gördüm. Bana baktı, yanıma geldi ve ''Noluyor Onur? Neden trip atıyorsun?'' dedi. ''Ben mi trip atıyorum, muhabbet etmek için yurdun önüne geldim. Sen tersledin'' diyerek cevapladım. Yüzüme baktı. ''Bu izler ne ? Kavga mı ettin? Sabah ki çocuklarla mı yoksa?'' diye sordu. ''Neden soruyorsun ki, seni ilgilendirir mi?'' dedim. ''Neyse benim gitmem lazım'' diyerek yürüyordum. Aslında kızlar pek umrumda değildi. Hepsi birbirine benziyordu. Yaktım sigaramı yine, benim için yanan tek o vardı zaten. Taktım kulaklığı yürüyordum parka doğru. Parka vardığımda bir bankta Kaan beni bekliyordu. Beni görünce ayağa kalktı ''Hoşgeldin, dostum'' diye. ''Hoşbuldum, hayırdır? Noldu, çağırdın beni?'' dedim. ''İyi misin, o çocuklar peşini bırakmazlar bu işin'' dedi. ''Biliyorum, pek umrumda değil'' dedim. ''Noldu? moralin bozuk sanki, Ayrıca bugün Ecrin de sen de sınıfa gelmediniz beraber miydiniz ?'' diye sordu. ''Evet, etrafı gezdirdim falan o çocuklar da zaten lunaparka gitmiştik, ondan sonra düştüler peşimize'' dedim. ''Eee olay ne? Neden düştüler peşinize?'' dedi. ''Ya lunaparkta çarpışan arabalara bindik. Ecrin bunların arabasına çarptı, çocuk kafasını vurdu. Olay bu'' dedim. ''Hay ya, bunun için miydi, ben de birşey oldu sandım'' dedi. ''Ecrin'le de tartıştık biraz önce'' dedim. ''Hiç sormayacağım abi'' dedi Kaan. ''Ne geçiyor Ecrin'le aranızda zaten anlamış değilim'' dedi. ''Neyse ben eve gidiyorum, biraz uyuyum bari iyi gelir'' dedim. ''Görüşürüz dostum'' dedi. Eve vardığımda Can ders yapıyordu. ''Hoşgeldin abi'' dedi. ''Hoşbuldum Can, biraz uyucağım'' dedim. ''Tamam abi bende ders yapıyorum, iyi uykular '' dedi. Kafamı koydum yastığa ve daldım bir derin uykuya taa ki Can uyandırasıya kadar. ''Efendim Can, ne var?'' dedim gözlerim hafif kısık bir şekilde. ''Abi birisi geldi kapıda bekliyor'' dedi. Kim gelmişti acaba?






Tenhadaki KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin