6. Bölüm-İntikam

102 5 1
                                    

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Kendimi yorgun hissediyordum. Sağ tarafıma kafamı çevirdiğimde bir koltukta Ecrin oturuyordu. Hafif uykulu gözlerle bana baktı. ''Hemşire, uyandı'' diye bağırdı. Bir hemşire girdi kapıdan içeriye. Gözlerime ve sağıma soluma baktı. ''Durumu iyi görünüyor, beyefendi 1-2 güne iyileşir'' dedi Ecrin'e. ''Tamam teşekkürler'' dedi Ecrin. Ecrin'e bakıp kısık bir sesle ''Ne oldu bana? Neden buradayım?'' diye sordum. ''Engin ve arkadaşlarıyla kavga etmiştin. En son kanlar içinde yerdeydin. Hemen ambulansı arayıp onlara ne olduğunu anlattım.Yaklaşık 1 gündür buradasın uyuyorsun'' demişti. Olaylar kafamdan geçmişti. En son Ecrin'in ''İyi misin?'' dediğini hatırlıyordum. ''Doktor bayıldığı için olayları hatırlamayabilir dedi'' demişti Ecrin. Az çok hatırlıyordum. Engin'den öcümü elbette alacaktım. 1 kişiyi 5 kişi ile dövmek neydi gösterecektim ona. Ecrin'e ''Okula gitmeyip benim başımda mı kaldın? Can nerede?'' diye sordum.''Evet okul pek umrumda değil, Can iyi Erhan abi ona bakıyor'' dedi. İçime birazcık da olsa su serpilmişti. Ecrin'e bakıp ''Bunun acısını çıkaracağım o çocuktan'' dedim. ''Nereye kadar sürecek bu?'' diye sordu. Cevap vermedim. Ayağa kalkmaya çalıştım. Karın ve omuz bölgem biraz acıyordu. ''Biraz dinlen'' dedi Ecrin. ''Duramam ben burada gidelim'' dedim. ''Olmaz hemşirenin dediğini duydun'' dedi. Yanımda su vardı. Bir bardak su alacaktım ki Ecrin ''Ben veririm canım'' dedi. ''Canın yanıyor mu? İyi misin? Bir şey olursa söyle'' dedi. Telaşlıydı ve gözleri bana acıyla bakıyordu. ''Yok bir şeyim'' dedim. Ecrin ''Yalan söyleme ben iyi hissedeyim diye söylediğini biliyorum'' dedi. ''Herhalde yalan söyleyecek son kişim olurdun'' dedim. Gülümsedi. ''Şu sıralar tek mutlu eden şey sensin'' dedim. ''Karnın acıktı mı?'' diye sordu. Aslında biraz açtı. Başımı evet anlamında salladım. ''Sen burada kal ben şimdi geliyorum'' dedi. Kapıdan çıktı, yemek getirecekti anlaşılan. Ayağa kalkmaya tekrar çalıştım. Biraz ağrılar olsa da kalkmayı başardım. Montum sandalyenin üstündeydi. Cebine baktım. Çakmağım ve sigaram duruyordu. İkisini ve sandalyeyi alıp, pencerenin yanına çektim. Sigaramı yaktım ve pencereyi açtım. Biraz sonra Ecrin geldi. Elinde tabldot tepsi vardı. ''Yemek geldi'' derken, ''Yine mi sigara içiyorsun sen? Burada bari yapma Onur'' dedi. ''Tamam şu bitsin içmeyeceğim bir daha söz'' dedim. ''Of of'' diye sızlandı. ''Neden kızıyorsun ki?'' dedim. ''Burada bile içtiğin için'' dedi. ''Başka yerde içersem kızmayacaksın o zaman'' dedim. Gülümsedi, ''Hadi gel yemeğini ye'' dedi. Sigaramı bitirdim. Kimsenin görmemesi için attım camdan aşağı, camı açık bırakıp yatağıma oturdum. Yemeğimi yiyecektim ki,''Olmaz sen hastasın'' dedi. ''Aç mı kalayım hastayım diye?'' sordum. ''Ben yediririm sana merak etme'' dedi. Mutlu olmuştum, hiç bir kız yemek yedirmemişti. Yatağı biraz kaldırdı. ''Sen uzan'' dedi. Yatağa uzandım. ''Önce çorba'' diyerek bir kaşık alıp getirdi ağzıma. Çok güzel gidiyordu ki her şey. Hemşire içeri girdi bize baktı. Ecrin biraz toparlandı. Hemşire ''Nasılsınız? kendinizi iyi hissediyor musunuz?'' diye sordu. ''İyiyim, ne zaman çıkabilirim en erken buradan?'' diye sordum. ''En erken yarın çıkabilirsiniz, şimdi sizi muayene etmem lazım'' dedi. Gözlerime falan baktı. ''Gayet iyi gözüküyorsunuz, ağrılarınız için doktor bey ilaç verecektir.Geçmiş olsun'' deyip gülümseyip ''Bir şey olursa çağırabilirsiniz'' dedi. Kapıdan çıktı ve gitti. Ecrin ''İyi ki birşey olmamış, sana birşey olsa napardım ki ben'' dedi. Gülümsedim birinin sizi sevmesi çok güzel bir duyguydu. Hele ki o kişi de en değer verdiklerinizden birisi ise. Yemeği bitirdim. ''Sıkılırım ben burada saat kaç?'' diye sordum. ''Saat 20:00'' dedi Ecrin. ''Sen burada mı kalacaksın hep? İstersen git benim için sorun olmaz'' dedim. ''Hayır, asla'' dedi. ''Peki ben uyuyacağım o zaman hemen sabah olur hem çıkarız buradan'' dedim. ''Bende biraz dinlensem fena olmaz'' dedi. Gözlerimi kapatmıştım. Sırt üstü uyumak zor oluyordu. Sağa veya sola dönünce de canım yanıyordu, o yüzden yapacak birşey yoktu. Sabah Ecrin uyandırmıştı. Başımda doktor ve Ecrin vardı. Doktor yine muayene edip birkaç ilaç yazdı. ''Çıkışınızı verebiliriz'' dedi. Mutluydum. Ayağı kalktım, biraz ağrılarım olsa da çıkmak istediğim için sesimi çıkarmadım. Aşağı indik. Oradaki görevlilerle konuşmaya gidiyorduk ki. Sabahın bu saatinde Erhan abi gelmiş aşağıda bizi bekliyordu. Bana baktı ''Geçmiş olsun Onur'cuğum. Çıkış işlerini ben hallederim, siz ufaktan gidin eve'' dedi. ''Sağolasın abi'' dedim. Ecrin koluma girmişti yavaş yavaş eve gidiyorduk. Ecrin ''Bir şey diyeceğim ama nasıl desem bilemiyorum'' dedi. Düşündüm ne diyebilir ki diye. Sonra ''De işte olduğu gibi'' dedim. ''Sen şimdi hastasın ya, ya da işte yorgunsundur. Evde yemeği falan kim yapacak? İlaçlarını da içmezsin sen bu yüzden sen iyileşesiye ben sizde kalayım. En iyisi olur'' dedi. Düşündüm evet mantıklıydı. ''Pekala'' dedim. Ama sanki biraz çekinmiştim. ''Sorun olursa kalmayabilirim'' dedi. ''Sorun yok, bana iyi bakarsan tabi ki kalabilirsin'' dedim gülümseyerek. Güldü ''Şüpheniz olmasın bayım'' dedi. Eve gelmiştik. Anahtarı cebimden alıp kapıyı biraz çekinerek açtım. İçerisi nasıldı bilmiyordum bile. Ev 1+1 olduğu için salon benim diğer oda ise Can'ın odasıydı. Koridordan benim odama geçerken oda dağınıktı. Ecrin biraz güldü. ''Bayağı düzenliyiz'' dedi. ''Kusura bakma, dağınık seviyorum'' dedim. ''Neyse sen biraz dinlen, ben toparlarım buraları'' dedi. Can okuldaydı sanırım. Onun odasına girdim odası gayet düzenliydi yatağına uzanmıştım. Uyuyakalmışım ki Ecrin yanıma gelip ''Yemek hazır canım'' dedi. Hafif kısık gözlerimle onun gözlerine baktım. Adeta içi gülüyordu gözlerinin... ''Geliyorum'' dedim. Lavaboya gidip yüzümü yıkadım. O sırada benim odamda Can bilgisayar oynuyordu. ''Hadi yemeğe Can'' dedim. ''Tamam abi bir dakika'' dedi. Güldüm elimi yüzümü yıkayıp masaya oturdum. Can'a bakıp ''Ecrin ablan biraz bizde kalacak, yani en azından ben iyileşesiye kadar'' dedim. ''Sorun yok, ben onu çok sevdim'' dedi. Ecrin'e baktım gülümsedi ''Bende Can'ı çok sevdim Onur'' dedi. ''Bakıyorum hemen tanışıp anlamışsınız'' diyerek güldüm. ''Yemek yapmasını da biliyormuş'' dedim. Ecrin ''Ne yani? Aç mı kalsaydık?'' dedi. Güldüm yemeği yerken, ''Anlaşılan dolabın ve yiyeceklerin yerini çözmüşsün, artık iyi beslersin bizi'' dedim. Gülüştük. Can yemeğini bitirdi. ''Abi ben ders çalışacağım, odamdayım'' dedi. Başımı tamam anlamında salladım. Ecrin ile yemeğimizi yerken, ''Ev düzenin gerçekten hoş takdir ediyorum canım'' dedi. ''Öyledir, yemeğini yedikten sonra film izleyebiliriz'' dedim. ''Peki ama bulaşıkları kim yıkayacak beyfendi'' demişti. ''Ben hastayım sen yıkarsın dimi aşkım'' diyerek yakındım. Suratıma baktı ''Peki hastalığına veriyorum ama bir daha kaçmak yok'' dedi. Tabakları beraber kaldırdık. ''Sen bulaşığı yıkarken, ben ilaçları almaya gideyim'' dedim. O sırada kapı çaldı. Kapıya bakmaya gittim. Gelen Erhan abi'ydi. ''Geçmiş olsun Onur nasıl oldun?'' diye sordu.''Daha iyiyim abi'' dedim. ''İlaçlarını ben aldım sana küçük bir hediye olsun'' diye dedi. Teşekkür ettim. ''Ben gideyim daha fazla rahatsız etmeden'' dedi. ''Sorun yok Erhan abi'' dedim. ''Olsun olsun hadi görüşürüz, dükkanı fazla önemseme iyileş öyle gelirsin'' dedi. ''Ecrin ben bakkala gidiyorum birkaç birşey alayım bari kuru kuru film izlemeyelim'' dedim. ''Tamam, çabuk gel bulaşıklar bitti sayılır'' dedi. Bakkala yavaş yavaş giderken aklımda Engin vardı. İntikamımı almalıydım ama nasıl. Şiddet olarak olsaydı bunun bir sonu olmayacaktı. Üstelik Ecrin'e de zarar verebilirlerdi. Kafamı kelimeler kurcalarken bakkala girdim.Birkaç birşey alıp kasaya geldiğimde Engin'i görmüştüm. Bana bakıp yanıma geldi. ''İyileşmişsin'' diyerek pis pis sırıttı. ''Ne yazık ki senin için aynısını söyleyemeyeceğim'' dedim. ''Nereden geliyor bu kadar özgüven sana?'' diyerek güldü. ''Peki bu korkaklık sana nereden geliyor?'' diye sordum. Ciddileşti ''benimkinin adı intikam'' dedi ve bakkaldan dışarı çıktı. Bakkaldan sigara ve yiyecekleri aldım eve gidiyorum. İntikam he? Ona gösterecektim intikamı. Kafamda planlar yapmaya başladım ne yapabilirim diye. Bir sigara yaktım moralim kötüydü ve biraz da olsa sinir vardı. Eve geldim anahtar ile kapıyı açtım. ''Hoşgeldin abi'' dedi Can. ''Hoşbuldum film izleyeceğiz, sen de gel benim odaya'' dedim. ''Tamam abi'' dedi. Mutfağa doğru gittim, elimde sigara vardı. Ecrin sigarayı görüp ''Yine mi içiyorsun şu sigarayı?'' diye sordu. ''1 tane içtim'' dedim. ''Olabilir hastasın iyileşesiye içmek yok'' dedi. Kararlı gözüküyordu, ama bu beni caydıramazdı.''Olmaz'' dedim. ''Of of ne inatçısın'' diyerek yakındı. Dolaplardan tabak ve bardak çıkardım. Benim odaya gidiyorduk. ''Ne filmi izleyeceğiz?'' diye sordum Can'a ve Ecrin'e. Birbirlerine bakıp ''Korku filmi'' diye bağırdılar. ''Olmaz, Can henüz izleyecek yaşta değilsin'' diyerek kızdım. ''Ama abi bir kereden birşey olmaz nolur'' diye yakınıyordu. Onun bu masum hali beni hemen ikna ederdi. ''Tamam ama korkarsan söyleyeceksin'' dedim. Bir film bulup içecekleri ve yiyecekleri doldurup filmi izlemeye başladık. Yatağın üstünde olduğumuz için Can sağ, Ecrin ise sol tarafımdaydı. Can omzuma yaslandı. Filmde korku bir sahnesi gelince. İkisi de korkup kollarıma sarıldı. ''Neymiş korkuyormuşuz'' dedim. ''Tamam korkmadım abi'' dedi Can. ''Ben zaten korkmak'' dedi Ecrin. İkisi de kafasını omzuma yaslamıştı. Hayatımın mutlu anlarından birisiydi. Kardeşim sağ tarafımda, sevdiğim ise sol yanımda idi. Yine bir korku sahnesi geldi bu sefer Ecrin fena korkmuştu. Sıkı sarıldı koluma. Can gözlerini kapamıştı. Filmi kapattım. ''Yeter bu kadar ikinizde iyice korktunuz'' dedim. Bu sefer inkar etmediler. Can'a ''Hadi abim istediğini al, git dersine çalış'' dedim. İçeceğini ve yiyeceklerden 1-2 birşey alıp ''Tamam'' diyerek gitti. Ecrin'e bakıp güldüm. ''Korkmadım ki ben, sen yanımdayken hiçbirşeyden korkmam'' dedi. Yanına gidip sıkı sıkı sarıldım. ''Hadi ilaç vakti'' dedi. Hapları içtim. Saat 20:00 sularıydı. Televizyon mutfaktaydı. Mutfakta ayrıca bir kanepe vardı. Oturduk. Ecrin'e ''Bir çay yapsan içsek hiç fena olmazdı'' dedim. ''Tabiki benim canım sevgilim çay istemiş yapmam mı?'' dedi. ''Ben bir duş alacağım, sen mutfaktan çıkma'' dedim. Banyoya girdim. Üstümü çıkarıp yaralarıma baktım, morluklar vardı. Umrumda pek olmayan morluklardı bunlar. Suyu ayarlayıp duşa girdim. Sıcak su biraz acı verse de vücuduma aldırmadan duşumu aldım. Bornozumu giydim. Odama gidip giyinecektim. Odama vardım. Pantolonumu giyip tişörtümü giyerken Ecrin ''Hala giyinmedin mi? Çay hazır'' diyerek odaya daldı. Üstümde tişört olmadığı için gözleri karnıma ve bana bakıyordu. Biraz kızarmıştı, onu utanırken görmek çok hoştu. ''Sana mutfaktan çıkma demiştim'' diyerek kızdım. Kapıyı kapatıp kapının arkasından ''Özür dilerim'' dedi. ''Ben mutfaktayım gelirsin'' dedi. Üstümü giyinip mutfağa gittim. ''Çayınız hazır efendim'' diyerek bir bardak çay uzattı. Güldüm ve çayı aldım. Televizyonu açıp birşeyler izledik sigaram çay ve Ecrin bana huzur veriyordu. Ecrin omzuma uyuyakalmıştı. Yumuşak bir tonla ''Ecrin hadi uyan üstüne birşeyler verelim böyle yatma'' dedim. Uyku sersemi biraz gülümsedi ''Tamam'' dedi. Dolaptan en küçük tişörtü ve altına da bir eşofman verdim. Sen bunları giy ben de dışarıda giyineyim'' dedim. Can'ın odasında giyiniyordum. Can uyumuştu. Üstünü örttüm ''İyi uykular'' dedim. Odama gidip Ecrin'e ''Sen burada yat ben mutfaktaki kanepeye gideyim'' dedim. ''Olur mu öyle? Üşürsün. Burada yat'' dedi. Aslında oda da kanepe vardı orada yatabilirdim. ''Tamam o zaman şu kanepeye yatayım ben'' dedim. ''Olur'' dedi. Ecrin'e baktım. Üstümdeki tişört bol gelmişti. Ve çok sevimle duruyordu. Güldüm. ''Gülme bak'' dedi. ''Tamam tamam, hadi uyuyalım'' diyerek ışığı söndürdüm. ''Rahat mısın? diye fısıldadı. ''Evet'' diyerek cevap verdim. ''Tamam o zaman iyi geceler'' dedi. ''İyi uykular canım'' diyerek uykuya daldım. Gece Can uyandırdı. Uykulu uykulu Can'a bakarken, Ecrin'de uyanmıştı. ''Sana söylemiştim korkarsın diye dinlemedin'' dedim Can'a. ''Kızma çocuğa burada yatsın bugünlük'' dedi. ''İyi gel yat yanıma'' diyerek kenara kaydım. Ecrin su içmeye kalkmıştı. Yatağa geri dönerken,''İyi geceler canım diyerek'' yatağına girdi. Sabah olmuştu...








Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 22, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tenhadaki KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin