{are you sure?}

5.8K 240 149
                                    

Fazla Grinin Elli Tonuvari bir bölüm ile karşınızdayım ama ilerleyen bölümlerde değişiyor, 

spoiler alert, bir daha ki bölüm smut

ve unutmadan geçen bölüm beni yorumlarıyla sevindiren seline ve niallsfoodsx'e teşekkür ediyorum etiketleyemiyorum fakat sorun değildir sanırım,

iyi okumalar,,,,,,,,,,

*Penny;1 İngiliz Sterlini'nin yüzde birine denk para birimi

--

''Ne düşünüyorsun?''  Louis kafasını diğer tarafa çevirdi ve ceketini ceket askısına astı.

Louis Harry'yi yine kendi evine getirmişti, aralarındaki garip gerginlik arabadan bu yana hiç değişmemişti. Harry koltuğunda Louis'nin ona yapabileceklerini, tamamen savunmasız ve şartları kabul etmiş olmadan önce düşünmeye çalışıyordu.

''Penny'lerim nerede?''  Harry bunu söylerken Louis'ye orantısız bir gülüş gönderdi ve koltuğa yerleşti.

Louis her hangi bir bozuğu olup olmadığını kontrol etmek için ceplerini kontrol etti, ''Üzgünüm, hiç Penny'm kalmamış fakat istersen 100 pound'um var?'' Louis parayı Harry'ye fırlattı.

Harry Louis'ye baktı ve çığlık attı. ''Hayır, paranı alamam!'' Harry dikdörtgensel biçimdeki parayı ona doğru geri fırlattı.

Louis sırıttı ve parasını cüzdanına geri koydu, ''Sadece şaka yapıyordum, bebek. Paramı almaktan hoşlanmayacağını biliyordum.'' 

Harry Louis'nin ona seslendiği takma isim karşısında gülümsedi.

''İtaatkarım olman hakkında konuşmak istiyor musun?'' Louis mırıldandı ve Harry dudağını ısırdı.

''B-ben bilmiyorum.''

''Sana ne kadar erken anlayacağını yakında göstereceğim.''

''İyi, pekala,'' Louis gülümsedi ve Harry ile derin bir göz bağı kurmaktan son anda kurtuldu.

Louis elinde yığın dolusu kağıtla geldi ve Harry'nin karşısına geçip onları kahve masasına koydu.

''Kural 1: Sakın önemli birisiyle konuşurken sözümü kesme, telefonda bile.''

''Kural 2: Bana her zaman ''Babacık, efendim, bayım veya ismimle hitap edeceksin.''

''Kural 3: Her hafta tıraş olacaksın, bacaklarını, kollarını ve kalçaların vb. kapsıyor.''

''Kural 4: Her cezanın ardından bana teşekkür edeceksin. Verdiğimi kabul edeceksin.''

''Kural 5: Mızmız olma, mızmız bir itaatkarı kimse sevmez.''

''Kural 6: Eğer çok fazla gelirse kırmızı kelimesini söyleyeceksin, yeşil iyi olduğunu belirtir, sarı ise iyi olduğunu fakat bunun fazla olduğunu.''

''Kural 7: İsteklerimi ve seksüel ihtiyaçlarımı kabul edeceksin ki bende seninkileri edeyim.''

''Kural 8: Ceza sırasında, oyuncaklar kullanabilirim, şaplaklayabilirim, sopa, kırbaçlayabilirim, vb.''

''Kural 9: Her zaman dediklerimi yapacaksın.''

Harry'nin ağzı Louis'nin listesi bittiğinde şokla açıldı, boğazı tamamen kurumuştu.

''Biliyorum bunlar ağır fakat sabredip aşabiliriz,'' Louis rahat bir tonda söyledi.

''Bu delice!'' Harry sinirle bağırdı.

''Biliyorum, biliyorum.'' Louis kafasını salladı ve gözlerini kapattı.

''Bu gerçekten istediğin şey mi, senin itaatkarın olmam?''

''Uh, evet.'' Louis kafasını salladı.

''Bana bunu düşünmek için bir kaç gün ver.'' Harry uzun bir sessizliğin ardından söyledi.

''Ciddi misin?'' Anında Louis'nin gözleri açıldı.

Harry gözlerini anlık olarak kapattı ve başını salladı.

''Biliyorsun bunu yapmak zorunda değil-''

''Beni istiyor musun istemiyor musun?'' Harry asice sordu.

''Benimle böyle konuşma.'' Louis Harry'yi azarladı.

''Ü-üzgünüm,'' Harry kızaran yanaklarla başını aşağı eğdi ve dudağını ısırdı.

''Sorun yok sadece bu zamana kadar kimsenin beni azarlarmışçasına konuşmasına mağdur kalmadım.''

Harry küçük bir gülümseme ile başını aşağı eğdi.

''Eğer istersen sana bir ön gösterim sunabilirim,'' Louis söyledi.

''Ön gösterim?''

''Yani hangi seksüel aktivitileri yapacağımız hakkında.'' Louis boğazını temizledi.

''Bu sevişmemiz gerektiğini mi belirtiyorsun demek?''

''Zorunda de-''

''Hayır, yapabiliriz sadece zamanı değil, belki blowjob veya?''

''Bana blowjob verebilirsin,'' Louis sırıttı, ''vermelisin.''

''Görebiliyorum,'' Harry gözlerini aşağı indirdi ve Louis'nin pantolonundan çıkmaya çalışan dostuna baktı.

''Şuan mı yapmak istersin?'' Louis sordu.

''Ben- evet.'' Harry farkında olmadan sesi titremişti.

Louis gülümsedi ve oturduğu koltuktan Harry'ye elini uzattı.

Harry heyecandan titreyerek ayağa kalktı ve Louis'nin elini kavradı. Odasına geldiklerinde Louis Harry'yi yatağına oturttu ve dudağının kenarına minik bir öpücük kondurdu.

''Hemen geleceğim, bazı şeylere ihtiyacımız var.''

Louis odadan çıktığında Harry endişeliydi, gerçekten endişeliydi. Yavaşça alt dudağını dişleri arasına aldı ve ısırdı.

Bir şeylerin hışırdadığını duydu ve odayı inceledi.

''Louis?'' Yüksek sesle sordu, kalbi fazlasıyla hızlı atıyordu.

Harry kapının başında karizmatik, fazlasıyla karizmatik şekilde sırıtan Louis'yi görünce nefesini verdi.

''Awh, minik Harry korkmuş.'' Louis bebek sesi kullanarak söyledi.

Harry dudaklarını büzdü ve kollarını birbirine bağladı, ''Ben minik değilim.''

Louis Harry'nin yanına yavaşça yaklaştı ve baş parmağını alt dudağında gezdirdi, Harry titredi ve dudaklarını kapattı.

''Benim oğlan bebeğim,'' Louis aralarında henüz neredeyse bir nefes mesafesi varken nefesini dışarı verdi ve Harry'nin nefesi boğazına takıldı.

''Louis,'' Harry ağlamaklı bir tonda konuştu.

Louis'nin kalçasına sert bir şaplak atması ile birlikte başını önüne eğdi, baştan kaybetmişti, ve oyun  başlıyordu, Harry fısıldadı.

''Üzgünüm babacığım.''





baby boy》larry.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin