fazla fluff dolu bir bölüm ama sonu:D veee şey şu konuyu anlamayan varsa açıklayayım ihaleden kastımız eşyaların satıldığı ihaleler gibi, aynı mantık diyelim, iyi okumalar güzellikler
''Günaydın, aşkım.'' Louis Harry'nin kokusunu içine çekerken mırıldandı ve Harry'yi kendine yaklaştırdı.
''Hey.'' Harry başını kaldırdı ve yumruklarıyla gözlerini ovuşturdu.
''Eğer müsade edersen, yüzümü yıkamalıyım,'' Louis sırıttı ve Harry mesajı aldığında Louis'den çekilip geçmesine izin verdi ve yatakta uyanmak için çabaladı.
Harry biraz daha yatakta vakit harcarken telefonunun çaldığını duyduğunda başını yumuşak yastığından kaldırdı ve homurdanırken telefonunu alıp açtı ve cevapladı.
''Alo?''
''Harry, bu akşam tekrar ihaleler var, sadece hatırlatmak istedim.'' Niall Harry'yi uyarmak için aramıştı.
''O Sübyancı kadın artık kendine başka birilerini bulamaz mı?''
Niall kahkahalarında boğulurken Harry'de ona eşlik ediyordu.
Banyo kapısının açılmasını duymasıyla Harry kahkahasını bastırmaya çalıştı ve Niall'a görüşürüz dedikten sonra telefonu hızla kapattı.
Telefonu usulca yanına bıraktı ve Louis'nin ona endişeli ve kolları birbirine bağlı bir şekilde baktığını gördü.
''Kiminle konuşuyordun?''
''Sadece, Niall..aslında, bugün bir yere gitmem gerek.'' Harry saçlarını sağ tarafa doğru itti ve esnerken Louis'ye bakarak mırıldandı.
''Nereye?'' Louis büyük yatakta Harry'nin yanına yerleşirken sordu.
''Ben-''
Harry durdu ve düşündü, ya işimi bırakmamı isterse? Para kaybederim, bu olmaz, hemen bir şeyler bulmalıyım.
''Annemi görmeye gideceğim.'' Harry sevimlice gülümsedi ve Louis'nin bir şeyleri anlamamasını umdu.
''Ne zaman? Saat beş gibi bir çekimim var.''
''Çekim?''
''Fotoğraf çekimi.'' Louis gülümsedi ve Harry anlamışçasına başını salladı.
''Dün akşam hakkında...'' Harry mırıldandı ve başını önüne eğdi, yanakları hafifçe pembeleşmişti.
''Beğendin mi?'' Louis genç olan çocuğa sordu ve çocuk başını kaldırmadan sallayarak olumlu cevap verdi.
''Bir daha ki sefere kelepçeleri kullanacağım.'' Louis sırıttı ve arkasında bacakları birbirine bağdaş kurulu şekilde ve başı önüne eğik kırmızı yanaklı bir Harry bırakarak odadan ayrıldı.
---
''Ne yapıyorsun?'' Louis mutlulukla gözleri ışıldarken Harry'ye baktı, bir şeyler pişiriyor gibiydi.
''Sadece biraz çorba yapıyordum.'' Harry ocağa son bir kez baktıktan sonra arkasını döndü ve sigara kokusunun suratına çarpmasına izin verdi.
''Ne kadar tatlı, konumuz hakkında düşündün mü?'' Louis alt dudağını ısırırken sordu.
''Ben sadece biraz daha zaman istiyorum.''
''Tabii ki, istediğin kadar düşünebilirsin,'' Louis Harry'nin arkasına geçti ve kollarını beline dolayarak genç olanı korkuttu.
''Louis!'' Harry kıkırdadı. KIKIRDADI. Louis bunun dünya üzerindeki en sevimli şey olduğuna dair yemin edebilirdi.
''Bir daha yap.'' Louis burnunu Harry'nin boynuna sürterken sevimlice mırıldandı ve ellerini belinde sıklaştırdı.
''Neyi bir daha yapayım?''
''Gülüş, kahkaha, kıkırdama, her ne diyorsan, sadece yap.'' Louis Harry'nin boynuna doğru sözcüklerini mırıldadı.
''Komik bir şey olması gerek.'' Harry mırıldandı ve Louis aklına gelen fikirle ocağın altını kapatmaya çalışan Harry'yi kendine doğru çevirdi ve yavaşça önünde diz çöktü.
''Louis, sırası değil.''
Louis Harry'nin beklediğinin aksine tişörtünü kaldırdı ve göbeğine minik öpücükler kondurmaya başladı, Harry'nin gülüşü kulaklarına dolduğunda yavaşça başını kaldırdı ve gülerken gözleri kapanan Harry'ye baktı.
''Tanrım,'' İkiside duydukları fazla duygu dolu sesle onları izleyen-uzun süredir orada olan- Mickey'e döndüler,
Harry başını önüne eğdi ve Louis ayağa kalkarken sırıtarak Mickey'e baktı, ardından gelen yanık kokusu ile Harry koşarak ocağa ilerledi, bunun için Mickey'den yardım alması gerekti.
--
Harry arabasından hızlıca indi ve binaya doğru ilerlemeye başladı, etrafta çok fazla kadın ve adam vardı.
''Harry! Gelmeyeceksin sanıyordum!'' Niall kendisine doğru koşarken sesini duymasıyla başını ona doğru çevirdi.
''Her zaman gelirim.''
''Dostum, senin Louis ile arandaki seksüel şeyleri bilmek zorunda değilim'' Niall elini kaldırdı ve Harry ona gözlerini devirdi.
''Kapa çeneni, seni dangalak.'' Harry oyuncu bir biçimde Niall'ın kolunu yumrukladı.
''Çabuk, ihaleler başlamak üzere.'' Niall Harry'yi kalabalıkta sürüklemeye başladı ve sahne arkasına çıkmalarını sağladı.
''Bay Zengin ile nasıl gidiyor?'' Niall suyundan bir yudum alırken Harry sorusuyla gözlerini devirdi.
''Harika gidiyor, hizmetlilerinden biriyle bile tanıştım.'' Harry neşelendi.
''Hizmetliler? Neden hiç şaşırmadım?'' Niall yavaşça kıkırdadı. ''Louis burada tekrar çalışmana izin verdi? Ben seni sadece kendisi için istiyor sanıyordum.''
''Sorun bu..o burada olduğumu bilmiyor.'' Harry yavaşça fısıldadı.
''Çılgınsın, dostum.''(gülmek serbest)
''Çıkmıyoruz bile.'' Harry homurdandı.
''Şimdilik.'' Niall onu düzeltti.
''İhalelerimizi açığa sunuyoruz'' Harry ve Niall sesini duyduğunda ikisi de hazırlandı.
''İlk olarak, Garret Seim!'' Yaşlı kadın seslendiğinde Harry alkışlamaya başladı.
''Hey, şu senin sevgili zengin aşkın değil mi?'' Niall Harry'nin kafasını sağ tarafa doğru çevirmesini ve Louis'yi görmesini sağladı.
''Siktir.''
HARRY SIÇTI MI SANKİ NE:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby boy》larry.
Fanfiction❝İtaatkarım olmanı istiyorum.❞Herhangi bir genç olan Harry Styles'ın,ünlü bir model olan Louis Tomlinson ile tanışmasıyla tüm hayatı değişir. {thank for permission @pleasurelouis}