*2*Gülme, Aşık Oluyorum.

65 11 0
                                    

   Sevdigim adam.Uzun zamandır görmediğim güzel gözlerine uzun uzun baktım. Bakışlarımdan rahatsız olduğunu hissettim. Gözlerini aşağıda tutuyordu. Ben onu seviyordum o beni sevmiyordu.O benim en yakın arkadaşıma aşıktı. Hem de deli divane.Aynı babamın annemi sevdiği gibi.Bunu öğrendiğimden beri en yakın arkadaşımla görüşmek istemedim. Ben ona onu sevdiğimi anlatırken onun onu sevmesine dayanamazdım.Belli etmiyordu o da aşıktı benim gülüşüne aşık olduğum adama.Evet gülüşüne aşıktım. Ne zaman ben bu adamdan vazgeçtim diye kendimi Şartlandırsam bana gülümsediği anda herşeyden vaz geçerdim. Üniversitede aynı sınıftaydık. İlk gördüğüm gün onun benden hoşlandığını hissettiğim için onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Çünkü buna hazır değildim. Korkuyordum. Aşık olursam gemim daha çok zarar görecekti.Erken batmaktan korkuyordum. Bende o zaman belki aşık olmam umuduyla onu en yakın arkadaşıma ayarlamaya çalıştım. Çocuğa bunu ilk teklif ettiğimde şaşkındi. Birazda hayal kırıklığıyla karışık bir gülümsemeyle gülüşünün yanındaki gamzeyi farkettim. Aşık olmuştum gülüşüne. Evet gülüşüne aşık olmuştum. Bir şeyler ters gitmişti. Kalbim çarpıyordu. Elim ayağım titriyodu ve gözlerinin içine bakarak uzun uzun gulumsedigimi hissettmiştim. Gemiden sesler gelmişti. Gülümseyen yanimin çarkları tekrar dönüyordu. Belkide rotayı değiştirip farklı bir limana gidecektik. Arkadan bir ses duyuldu "gemi tekrar çalışıyor. " Evet bu hurda beni şaşırtmıştı. Çocuk biraz daha yaklaştı ve kafamdaki düşünceleri bi kenara atmamı sağlayarak "neden olmasın " dedi Kalbimde, yani gemide ona dair harika ve kocaman bir oda inşa edilmişti bile.Odanın duvarında ilk delik açıldı. Konuyu değiştirip "Yarın konuşuruz öyleyse ben Derin."dedim yarın unutmasını umarak. Yavaşça elini uzattı ve "Ben de Emin " dedi ve elimi sıktı. Eli sıcacıktı. Heyecandan buz kesilen vücudumu tek dokunuşla ısıtmayı başarmıştı. Yüzünde garip bir hoşnutluk hissettim. Gözlerimin içine bakarak hayal kırıklığı ile gülümsüyordu. Gözlerini ve ellerini uzun süre benden ayırmadıktan sonra silkelendi ve utanarak "hoşçakal "dedi uzun süre yine gözümün içine baktı. Bunu yapması beni ona büyülemişti.İlerleyen zamanlarda ne kadar dengesiz olduğu kararına varmıştım. Bir gün bana umut verirken ertesi gün arkadaşımı soruyordu. Bu gemideki odasında büyük hasarlar oluşturdu. Oda çoktan yıkılmalıydı. Ama kalbimin o yanı sürekli yapıştırıcı sürüyor düzeltiyor bant yapıştırıyor ve ayakta tutuyordu. Benim ondan hoşlandığımı anlamıştı. Ve yaptığım şeyi de.Bu süreçte belkide intikam peşindeydi. Bu sürede aşka ve aşk acısına ayırdığım uzun zamanda asıl olayımı unuttuğum için kendime hep kızardım.
Evet oydu içeri giren gülüşüne aşık olduğum adam. Ama burda ne işi vardı?Şaşkın gözlerle baktığımı farkettiğinde söze başladı "Merhaba doktor telefonunu açan tek kişi olduğumu söyledi "dedi ve gülümsedi. Aptal Derin. Onu o kadar dikkat çekici kaydetmemeliydim. Utandığım zaman hemen yüzüm kızarırdı. Belli etmemeye çalıştım. Ukalaca tavırlarla baş ucumdaki sandalyeyi biraz daha yanıma yaklaştırıp oturdu. Sonra boynumun altına kollarını sokarak sarılmaya çalıştı. Karşılık vermediğimi farkedince"hadi ama biz arkadaşız " dedi ve gülümsedi. "Ayrıca burda olduğunu duyunca çok endiselendim ve hemen işi gücü bırakıp geldim. İyi misin?"dedi elimi tuttu ve sevdi."Her zamanki gibi işte."dedim umursamaz bir tavırla. Ona kırgındım. En son tartışmıştık. Ama yinede yanımda olan sadece oydu. Gözlerimin içine bakarak gülümsüyordu yine uzun uzun. Hiç ayirmadan. Bende onun gözlerinin içine bakıp gülümsüyordum. Elimi tuttu. Yüzümü okşadı. "Her zaman yanindayim. Kankalar ne için var öyle değilmi? "Bana böyle diyişinden nefret ederdim. Hem aşıkmış gibi davranıp umutlandirmamak için mesafeyi de koyardı. Bu gece yanımda kalacağını söyledi. Yandaki ziyaretçi yatağını yanıma doğru iyice yaklaştırdı. Sonrada "çok yorgunum. Birşeye ihtiyacın olursa tam sol tarafında başında bekliyor olucam.Yorgun olmam uyumamı gerektirmez. Biraz yatsam yeterli. Seni seviyorum Derin. Hiç bir şeyi kafana takma ve artık şu hastanelere veda edelim olurmu? Şimdi güzelce uyu.Sabah taburcu işlemlerini halledicem. Sonra sana bir sürprizim var."dedi ve ellerimi bıraktı. Kendine güzel bir yatak hazırlayıp aynı babamın hastayken annemi izlediği gibi izliyordu beni.Evet anlamıştım. Bugün iyi gunundeydi. Umarim yarinda böyle olur diyerek kalbimdeki yaraları incitmeden sarmaya çalıştım. Incitmiyordum. Canım acir diye değil. Kalbimin içinde o vardı. Onun canı acimasin diye.Ah be Emin. Seni sevdiğimden o kadar eminim ki aynı imrendiğim annem ve babam gibi.Uyuyamamıştım.Tam dalıcaktımki telefon çaldı. Arayan gizli numaraydi. Emin telefonu açmak istedi fakat izin vermedim. "Alo,kimsiniz?" dedim sessiz ve tedirgin bir sesle."Ben annen kızım nasılsın? "Dedi aynı anneme benzeyen yumuşak bir ses. Aynı anne gibi konuşuyordu. Canı çok yanmış bir anne.Telefon elimden kaydı. Emin telefonu aldı "Sen kimsin l*n bu saatte genç bir kızı rahatsız ediyorsun?" dedi öfkesi yüzünden okunuyordu. Sonra yanıma gelip sarıldı. Telefondaki ses " Ben onun kaybettiği çocukluğuyum. Hayatı hakkında bilmediği kasanın sifresiyim. " Emin sustu. Annem olduğunu iddaa eden genç kadın kendinden emindim Telefonu elime aldım ve tüm gücümle konuşmaya başladım " Bakın neden bahsettiğinizi bilmiyorum fakat komik değil. Benim Annem öleli 8 sene oldu." Dedim ve hıçkırıklarımı tutamadım. "Ya ölmediyse? " dedi ve kahkaha seslerini sanki duymamı istercesine dinletip kapattı. Dalga geçen biri daha. Hastaneye yattigimi duyunca benle dalga geçmek için aramislardi. Fakat kaptan gemiyi durdurdu. Paranoyalarim gitgide artiyordu ve ben bunlara hakim olamiyordum. Telefonuma gelen mesaj sesi Emin'in tesellilerini bölmesine neden oldu. Mesajda bir adres vardı.

PAPATYALARDAN ÖZÜR DILEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin