4. Bölüm

269 30 7
                                    

Baekhyun bir yandan Jonginin azabından kaçabileceği birini bulduğu için mutluydu fakat Jongin bundan mutlu olmayacaktı.

Baekhyun şaşkınca bakışlarını kaçırıp eşyalarını koyu kahverengi dolaplara yerleştirmeye başlarken bir yandan tedirgindi. Bunu Jongin öğrenirse ne yapardı? Baekhyun delici düşünceleri aklından atmaya çalışırken dolabın kapağını kapattı. Dolabın bir kapağında ayna vardı ve arasında Kris'in dikildiğini gördü. Korkudan sıçrayan Baekhyun Krisi güldürmüştü.

"Sakin ol baekhyun sadece ne yaptığına bakmak istedim." Hala alayla gülen yüzüyle Kris Baekhyundan uzaklaştı.

"Hyung beni korkuttun. Birden görünce.." baekhyun utanmış bakışlarını yere indirdi

"yoksa beni iblis falan mi sandın?" Krisin kahkahası bütün odayı doldururken Baekhyunda fark etmeden gülmüştü. Bu söylediğine cevap vermeden işine geri döndü. Çünkü gerçekten oyle bir şeyler olduğunu sanmıştı. Küçüklüğünden beri öyle şeylerden korkardı. Hele mi yeni bir ortama yerleşecekse bir süre paranoyak gibi Işığı açık bırakıp uyurdu.

Tüm her şeyi yerleştirdikten sonra kendini yatağa atıp gerindi. Karnından gelen güç bitiyor sesiyle tepindi. Biraz dinlendikten sonra yerim diye düşünürken göz kapaklarına engel olamadı.

Sabah olduğunu kulak yırtan bir alarm sesi duyduğunda anlamıştı. Kapalı gözlerle telefonunu aradı. Elini her yerde dolaştırıp bulduğunda tek gözünü açtı ve telefona baktı. Saat daha sabahın 5 idi ve çalan alarm Baekhyundan gelmiyordu. Başını kaldırıp etrafa zor açık duran gözlerle baktı. Ses Krisin telefonundan geliyordu ve Kris horul horul uyuyordu.

Baekhyun zorlanarak ayağa kalktı. Bir süre odanın mimarisini izlerken alarm arkada fon oluyordu. Amatör filmlerin sahneleri gibiydi şuan içinde bulunduğu durum. Krisin telefonunu eline alıp kapattı ve gelişi güzel attı. Gelişi güzel atmış olsa da Krisin yüzüne gelmişti.

Kris gözlerini şaşkınlıkla açarken Baekhyun yumuşak adımlarla kaçmayı düşündü ama Kris onu tişörtünden yakalamıştı.

"Hey suçlu. Nereye kaçıyorsun? Özür dile." Eh Kris ciddi gibiydi? Hadi ama alarm sesiyle uyanmamış ama bir telefon yüzünden uyanmıştı.

Baekhyun yavaşça önünde eğilip masum köpek bakışı attı önündeki yarı uykulu afete.

Evet evet o Kris değil tam bir Afetti.

Kris gülerek tisortunu bıraktı "tamam affettim git yoksa birazdan her yerimi yalayacak gibi görünüyor--"

Kris köpeğe benziyorsun demeye çalışmıştı ama dediği şeyle hemen ağzını kapattı. Kendi kendine içinden gülerken Baekhyun'un utanarak tuvalete kaçtığını gördü.

*****
"Hyung ben çıkıyorum!" kapının eşiğinden Krise bağırarak odadan çıktı. Bu gün Baekhyun mutluydu ve gülerek aşağıya inerken insanlar onun deli olup olmadığı hakkında konuşuyordu.

Baekhyun bir kız erkek topluluğuna dil çıkararak yürümeye devam ediyordu. Yurttan çıkarken kapıda birinin kolunu tutmasıyla irkildi. Yanına bakmaya fırsat bulamadan o kişi Baekhyun'u çekti. Bu koku tanıdık bir kokuydu ve Baekhyun bu kokudan huzursuz olmuştu.

Jongin, Baekhyunu duvar ile kendi arasına aldı. Baekhyun yeni boyanmış olduğu belli olan beyaz-krem renkli duvara içinden bir şey çıkıp Jongini yutması için dua ediyordu.

"Sakin ol ufaklık. Zarar verecek değilim." sesi inandırıcı gelmiyordu. Her zamanki gibi benim istediğim olacak diye bağıran bir ses tonuydu.

WILD //KaibaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin