Multimedia- recep karadağ
Aynen öyle donup kalmıştım. Sonra bi anda kafamı öne eğdim derin derin nefes almaya başladım sakin kalmam gerekiyordu öncekiler gibi rezillik yaratmamalıydım. O çocuğu her gördüğümde heycanlanıyordum ve saçmalamaya başlıyordum. Tamam normal bi kız değilim birazcık deli dolu eğlenceli bi tipim ama o çocuğu gördüğüm zaman anormale bağlıyordum. Bundan önceki haftalarda tek tük geliyordu o yüzden onu az da olsa tanıyordum haa bir de çocukluğu var onu çocukkende görüyordum huysuz ve sümüklü bir çocuktu. Evrime kafa attı yani, şu an karşımdaydı ve çok tatlıydı. Aynı gökyüzü gibi huzur vericiydi ona bakmaktan da kendimi alıkoyamıyordum. Öküzün trene baktığı gibi bakıyordum ona farketmiş olması lazım. Oturduğum yerde birazcık daha soluklanıp ayağa kalktım ve dizlerimin titrediğini fark ettim bacaklarımın bağı çözülmüştü sanki, ayakta duramayacakmışım gibi hissediyordum. Evet başardım onun önünden ilk defa düzgünce geçtim ve havalı olduğumu düşünüyordum (tabiki değildim amele gibi gözükmüşümdür kesin) o kadar fazla heycan yapmıştım ki ama heycanım birazda olsa azalmıştı. Süs havuzunun karşısına geçtim ve cansuyu buldum cansu uzaktan dizlerimin titrediğini ve heycanımı farketmiş olmalı;
Cansu: bu ne hal, mal gene ne oldu ya.
- malmısın cansu
Cansu: hayır sen
- tamam cansu anladım ben seni mal.
Cansu: oldu anlat bari be
- knka o burda ya gene gelmiş heycanlandım kalbime bi baksana
Cansu elini kalbimin üzerine koydu ve kalbimin çok hızlı çarptığını görünce oda şok oldu
Cansu: dilan sen bu çocuktan çok hoşlanıyosun lan
- tabiki hayır ne hoşlanması sadece tatlı, yani tatlı işte ne uzatıyon be
Cansu: tamam ya çocukla bir kere bile konuşamadın
-olabilir ben konuşurum sen karışma bana
Cansu: tamam o halde bu gün bu işi hallette bir görelim hünerlerini
-tamam gösteriyim canım
Dedikten sonra pişman oldum çocuğu görünce bile heycanlanıyordum nasıl konuşacaktım allah aşkına "tamam" derken ne düşünüyordum acaba tam bir malım. Madem konuşcaz dedik yapcak bir şey yok konuşacağız "inşallah rezil olmam" diye geçirdim içimden ve derin bir nefes aldım.
Evet ne yapacağımı düşünmekten helag olmuştum.düşün düşün nereye kadar ama yine düşünmeden bir hareket edersem yine rezil olacaktım (bunları düşünürken süs havuzunun etrafında 7-8 kere turladım)
Tabi bu sırada ne yapacağımı bulamadım doğaçlama giricektim ve kesinlikle rezil olacaktım, cansuya 'yapamam ben' diyemedim. Ben düşüncelere dalmışken bir anda recep'in yanına bir kız bebek getirdi çok tatlı bir şeydi ya o sırada aklımdan ben şimdi oraya giderim bebeği severim ordan mutlaka konu çıkar ya, ordan muhabbete girsek tamamdır. Diye düşünürken bunu uygulamaya geçirdim oraya gittim ve bebeği sevdim recepte bebeği seviyodu, içimden (ulan bu çocuktan babada yaparım ben kocada baksana şu tatlılığa ya bebekten daha şeker şimdi tutup onu sevcem ya ) böyle saçma düşüncelere girerken bir baktım ki muhabbet açılmıyo bu mal hiç konuşmuyo bebeğe kaptırmış kendini. Bende paten binmeye devam ettim içimden (bu iş olmıycak zorlamıyım ben ya, zorlarsam iyice zeril rüsfa olucam) diye düşünürken cansu malı beni durdurdu;
Cansu: konuşamadın dimi mal.
- napıyım dilini yutmuş sanki konuşmuyo ya
Cansu: bu çocuğu görünce dizlerin titriyor, elin ayağına dolanıyor, ne yapacağını şaşırıyorsun ve rezil oluyosun, kalbin yerinden fırlıyo dilan, sen kesin bu çocuktan hoşlanıyorsun hatta seviyo bile olabilirsin...
- saçmalama cansu yok öyle bir şey sevmiyorum ya, sadece tatlı çocuk napıyım...
Cansu: peki ama rezil olma artık mal mal şeyler yapma dilan
- tamam lan tamam öğüt verme bana.
Derken bir baktım ki recep gidiyo yanında bir çocukla büyük ihtimalle kardeşiydi çok benziyorlardı. O sırada bir moral bozukluğu yaşadım depresyondayım unutuldum aldatıldım sevgilimden ayrıldım çok yalnızım moduna girmiştim gidip bir banka oturdum sıkılmıştım. Ömer geldi yanıma bir anda
Ömer: ne oturuyon dilan kalksana kızım ya
- yok ya keyfim kaçtı ben biraz oturcam yoruldum hem
Ömer: keyfin niye kaçıyo hayırdır
- bişi yok ya knka sen bin patene, ben kalkarım birazdan
Ömer: tamam knka
Ben biraz daha oturdum tam kalktım paten biniyordum ki recep'i gördüm keyfim bir anda yerine geldi bir gülümseme yerleşti suratıma çok içtem bir gülümsemeydi. Hoplayıp zıplayıp 'gitmemiş canım ya geldi' diye bağırmak istiyordum, tabiki öyle bir şey yapmadım rezilliğin lüzmu yok yani. Elinde dondurma vardı (cacolu max) yiyerek gelidi ve oturdu o bebeği getiren kızla(rabia) konuşuyordu. Ve bir anda oyun oynamaya başladılar (şaşırana 1 tokat) ben kıskanmıştım galiba onun ellerine dokunduğu için orda öylece kuduruyordum içim içimi yiyiyordu sinirlenmiştim ama çocukala bir kere bile konuşmadık bu nedenle hiç bir hakkım yoktu karışamazdım bende gittim oraya çok yakın bir şekilde yorulmuş gibi yapıp oturdum ve yanıma kardeşi oturdu selam verdim ve oda selam verdi; (adı cenkay)
- sen recep'in kardeşi misin?
Cenkay: evet sen nerden biliyorsun
- aslında bilmiyorum tahmin ettim çok benziyorsunuz
Cenkay: biz abimle benziyoruz öylemi, ya güldürme beni benim nerem benziyo bu mala :D
- bilmem ben çık benzettim. İsmin neydi ?
Cenkay: ben cenkay. Sen ?
- bende dilan.
Cenkay: abimi nerden tanıyosun ?
- hiç burdan süs havuzuna geliyo sürekli ondan yani.
Cenkay: hımm iyiymiş
Derken en azından kardeşini tanımış oldum burdan bir muhabbet açabilirdim hala bir umut vardı yani.
Orda öylece bir süre oturduktan sonra recep'in bisiklete bindiğini gördüm bende yanındaki kızın yanına yaklaştım onu birazcıkda olsa tanıyordum adını biliyodum yani birde güzel paten biniyordu.
- rabia siz kuzen falan mısınız nerden tanıyosun.
Rabia: kuzen gibi bişey ya karışık yani
- hımm anladım
Rabia: sen neden sordun
-hiçç çok yakındınızda sevgili sandım ondan yani
Rabia: kesinlikle hayır sevgili falan değiliz.
- hım güzel.
Rabia: yoksa recepten mi hoşalanıyorsun
- ah tabiki hayır. Tamam yakışıklı çocuk ama hoşlanmıyorum yani.
Derken bir anda recep geldi bisikletten indi ve bana seslendi allahım o nasıl bir mutluluktu içimde düğün çanları davul zurna ne varsa hepsi çalıyordu yani bana söylediği ilk şey ise " bakar mısın? Ağzımın kenarında dondurma var mı?"