Multimedia- Dilan demirer
"Ağzımın kenarında dondurma var mı?" Bu cümle kulaklarımda yankılanmaya başladığında dizlerimin titrediğini fark ettim sanırım şuraya yığılıp kalacaktım aklımdan binlerce hayal kurdum o saniyede. Arkama dönmeye korkuyordum ya yine bir rezillik çıkartırsam saçma bir şey dersem kafayı yersem korkuları içimi sararken arkama dönmem gerektiği geldi aklıma;
- ben mi?
Recep: evet sen
- bir bakayım
Diyip yaklaştım geceydi sonuçta karanlıktı görmem için yakından bakmam gerekiyordu. Bakışlarımı birazcık dudakları üstünde gezdirdikten sonra ona cevap verdim
- hayır yok.
Recep: pekala teşekkür ederim :)
Dedi. Onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum o dudaklar ne kadar da güzel ve hoştu, o anda yaklaşıp dudaklarına yapışmak istesemde bunu yapmadım tabiki. Recep bisiklete binip uzaklaştı ama ben hala şoktaydım ve bu şoku atlatamıycaktım galiba dizlerim tutmuyordu, kendi ölümün eşiğinde felçli bir hasta gibi hissettim ve kendimi direk betonun üstüne attım. Oturdum soluklandım. Derin derin nefes alıp veriyordum heycanım hala vardı ve kalbim durmuyordu o kadar hızlıydıki göğüs kafesimi aşıp dışarıya çıkıcak sandım bir an. Ne dualar ettim o anda bir bilseniz rezil olmamak için bildiğim bütün duaları okuyup Allah'a yalvarma kısmına geçmiştim. O sırada cansu konuştuğumuzun görmüş olmalı ki yanıma doğru gekiyordu, orada ki su oluğunun üstünden atladıktan sonra yanıma oturdu ve bir anda cırladı ödüm bokuma karıtı diyebilirim;
Cansu: allahım, dilan gördün dimi ordan atladım sonunda oleyy be :D
- gördüm cansu gördüm aferin sana
Cansu: asıl sana aferin çocukla konuştun sonunda. Ne dedin çocuğa?
- birincisi onun adı çocuk değil Recep. İkincisi ise ben ona bir şey demedim o bana laf attı
Cansu: eminmisin dilan o çocuk sana laf mı attı ?
- eminim, yani, galiba of şu an hâlâ şoktayım bi saniye dururmusun.
Cansu: 1 saniye oldu şimdi anlat ne dedi.
- bana ağzının kenarında dondurma olup olmadığını sordu.
Cansu: dicek başka bir şey bulamamış mı mesela'merhaba' gibi.
- ne bileyim cansu dur bi ya
Cansu: sen kesinlikle bu çocuğu seviyosun der demez bir çığlık attım galiba biraz fazla bağırdım etraftaki bir kaç kişi bana baktı allahtan recep yoktu.
- HAYIRRR! SEVMİYORUM CANSU.
Cansu: tamam bağırma anladım. Herkes buraya baktı senin yüzünden mal.
diyip kafama bir tane vurdu, aslında vurması iyi oldu biraz kendime gelmemi sağladı iyice afallamıştım. Ayağa kalktım ve su almaya gittim, suyu alıp geri döndüm ve oturdum biraz sudan yudumladıktan sonra etrafa bakındım recep bisikletle bu tarafa doğru geliyordu, yaklaştı yaklaştı ve bisikleti durdurdu tam önümde kalbim yerinden çıktı sanırım. Bisikletten indikten sonra biraz ilerden "ahhhh" diye bir ses geldi o yöne döndüğümde ise cansu yerdeydi. Bu kız mal gaza gelmiş belli ki patenlerle su oluğunun üstünden bir daha atlamaya çalışmış olmalı ki yerde sırt üstü yatıyordu hemen yanına gittim ve
- yine mi düştün sen hahah ? Dedim
Cansu: hiç komik değil dilan götüm acıyo.
- valla bana komik bir taraflarını kırcaksın artık.
Cansu: kırdım galiba. Dedi
ve o sırada recep de bize doğru yaklaşıyordu yanında kardeşi cenkay ve kuzeni zübeyr'le beraber. Onlarda yanımıza gelince cansuya iyi olup olmadığını sordular cansu ise " ahhh götüm acıyo" diye anırdı. rezil olmuştum ama bu sefer ben bişey yapmamıştım kuzen mağduruydum. Recep ve zübeyr gülüştükten sonra cansuyu kaldırdı ve mermerin üstüne oturtular. (Allahım o nasıl bir gülüş dünyada ki insanlardan kısıtlayıp recep'e mi verdin ya o ne tatlılık ne kadar da güzel gülüyor şerefsiz) ben cansuyla dalga geçme fırsatını tabiki kaçırmadım cansuda artık rezil olmamak için ayağa kalktı. İşte beklediğim zamandı o an muhabbet ediyordu herkes bu sırada selenay ve özgünde bize katıldı (selenayla özgün kuzen ve özgün cansuyu seviyor) zübeyr de dalga geçme fırsatını kaçırmamıştı tabiki cansuya sürekli pis ve fesat espiriler yapıyordu örneğin " götün hala acıyorsa bir serum takayım ben geçer" gibi ( zübeyr: 19 yaşında üniversite öğrencisi, psikoloji bölümü okuyor fakatın insanın psikolojisini siker geçer)
bu fesat muhabbet sürerken selenay ortaya atıldı.
Selenay: biz yarın özgünle denize gideceğiz dilan sende gelsene
- bana uyar valla cansuda gelirse olur.
Cansu: banada uyar yarın süs havuzunda buluşalım o zaman
- olur valla saat 10 size uyar mı
Cansu: çok erken değil mi, canım uykumla beni niye ayırıyorsunuz
Selenay: valla iyi, ben cansuyu hallederim sen takma onu, erdemir plajına gidelim bence
- iyi fikir. Tamamdır.
Dedikten sonra bir baktım ki elinde telefonla recep bana yaklaşıyor açıkcası korktum ama yavaş yavaş alışıyordum sanki;
Recep: al facebooktan kendine ekle
Diyip telefonunu bana uzattı gerçi ona telefon demek hakaret olur Iphone o telefon değil. Iphomeyi alıp recep'e 2 saniye kadar şaşkın bir şekilde baktım ve sonra Iphone'nin ekranına döndüm facebookun arama motoru açıktı oraya hemen adımı soyadımı yazdım ve arkadaş olarak ekle butonuna bastım. Resmen çocuğun Iphonesini tutmuştum bu büyük bir başarı tamam mı. Ve kendi kendime istek atmıştım buda bir utanç ama olsun Iphone tuttum sonuçta.
Sonra bu yavşak bir anda cansuya döndü ve;
Recep: al sende ekle. Dedi
hayak kırıklığı sadece bana özel değilmiydi ya, yani o Iphoneyi benden sonra cansuda mı tutacaktı şuraya yığılıp ölmek istiyorum. Cansu Iphoneyi eline aldı ve adını yazdı en başta çıkmıştı zaten profiline girdiğimde ise;
Cansu: ben sende zaten ekliyim al.
Diyerek Iphoneyi recep'e uzattı recepte aldı ve cebine koydu. Ve 10 dakka sonra recepler bizle selamlaştı ve uzaklaştı. Evine gitti ya 'beni bırakıp nereye gidersin' diye cırlamak istedim ardından ama duyar diye bağırmadım ilk defa rezil olmamışken bunu mahvedemezdim. Biraz zaman geçtikten sonra bende eve geçtim. Pijamalarımı giyip paspal bir hal aldıktan sonra telefonumu elime aldım, recep'in profilime girip önceden yaptığım gibi bir kez daha gezindim ve mesaj atsam mı diye düşünmeye başladım. 'Tamam' dedim içimden 'ben mesaj atayım, receplerinde denize davet edeyim.' Tam mesaj yazıcaktım ki recepten bir mesaj geldi;
"Dilan :)"
diye bir mesaj şokların en üst tabakasına vurdum. İçimde havai fişekler patlıyordu ve dayanamayıp kafamı yastığa gömüp çığlığı bastım. Kafamı kaldırıp derin bir nefes alıp verdikten sonra recep'e cevap yazdım....
