Sabah uyandığımda saat 8:30'du ve ben tam 10 dakikadır servisi kaçırmış bir şekilde uyuyordum ve hayla uyanmamak için direniyordum.Yatakta bir sağa bir sola derken, artık kalkmam gerektiğini düşünüp yatakta doğruldum.Yatağın önünde duran terliklerimi ayağıma geçirip ayağa kalktım.Kalkmaz olaydım;
"Tövbe Bismillahirrahmanirrahim Allah sen büyüksün subhanekeamin."diyip bir korku atağı geçirdikten sonra tekrar yatakta buldum kendimi.
'Kim koydu lan yine bu aynayı buraya!?Ben belki her sabah kalktığımda Uzaylı Zekiye tipimi görmek istemiyorum!? Zevk meselesi karşim bu."diye söylene söylene mutfağa geçtim.Annem çoktan okula gitmişti sanırsam.Annem iki sokak ötemizdeki lisede edebiyat öğretmenliği yapıyordu.Kim bilir kadıncağız günde kaç tane malla uğraşıp küfür yiyordur.İşte tamda bu zamanlarda, anneme küfür edenleri bulmak için genellikle her haftanın Çarşambası onların okuluna küçük, zararsız bir ziyaret yapardık.Gider gitmez mal gibi annemin dersten çıkmasını bekler sonra aniden içeri girip bütün küfürleri duyup hepsine saldırırdık.Ben erkeklerin yarısını alıp en kıymetli yerlerine tepiği geçiriyordum, Damla kızların yarısının makyaj mazemelerine el koyuyordu, Melis kızların diğer yarısını alıp yüzlerine güzel bir makyaj yapıyordu, Gamze ise erkeklerin kalan kısmını "Abimi çağırır hepinizi siktirtitim lan!"diye tehtit edip bide tokatlıyordu.Sonra hepsinden para toplayıp kantinde güzel bir ziyafet çekiyorduk.İşte benim mükemmel hayatım.Bunları düşünürken aniden aklıma okula geç kaldığım geldi, ve tabiri caizse ayaklarımı götüme vura vura koşarak hazırlanmaya başladım. Yaklaşık bir 10 dakikaya hazırlanıp,daha yenmemiş ekmekten kocaman bir ısırık alıp koşarak ayakkabılarımı giyindim.Derse büyük ihtimalle yetişemiyecektim.Çünkü ilk ders zaten bitmek üzereydi!
***
Okula vardığımda 1.ders bitmişti ve 2. derse başlanmıştı.Hemen okul binasının girişinden geçtim.Birde ne göreyim bizim hanzo çaycı nöbetçi! Ulan sabah sabah bu ne imtihandır Allah'ım sen beni neyle sınıyorsun.
"Geç gelenler ders saatinde binaya giriş yapamaz. "dedi çok geçmeden. Ulan sanki belediye binasını koruyor anasını satayım.
"Napıcam lan bu soğukta dışarda! Çekil giricem!"
"Ulan gerizekalı giremezsin dediysem giremezsin!"dedi.Ya şeytan diyor tut o yamuk dikilmiş saçından indir aşağı.
"Tamam lan girmiyorum içeri.Zaten seninle aynı ortamı bile solumak istemiyorum.Salak."dedim ve gidiyordum ki;
"Ama bana aşıksın. "dedi.Afallamıştım, beynimde bu üç kelime yankılanıyordu.
"Ya dikik saçlı bu ne özgüven? Sen bir tipine baksana? Ben sana bakar mıyım? Ciddili tipin yok.Acınacak haldesin."dedim ve zil çaldı. İyikide çaldı yoksa ben daha fazla saçmaşıyacaktım."Ben sana bakar mıyım?"nedir?Ah ah neden ben Allah'ım.Neden beni bu dikik saçlıyla sınıyorsun? Damla'nın uykusuyla sına, Gamze'nin abisiyle sına, Melis' in "patates yer misin güzellik" sözüyle sına , ama şu dikik saçlı yamuk fönlüyle sınama!
***
İlk iki derse geç kalmıştım ve ders Tarih'ti! Çılgın Nesrin Hoca espri yapıyor ama bizi coşturamıyordu...
"Evet suçuklar! Ay pardon çocuklar!"Ulan kalbime inecek artık her ders , her ders bu şaka zannettiği ironik şey yapılmaz ki!
"Pişt..Pişt! Beren...Lan?!Beren...Kime diyorum! Beren!"Gamze'nin sesiyle irkildim.
"Ne var? Ders dinliyorum? ."dedim.
"Ulan ders mi bu dinlenir mi lan? Öşek seni..Şey diycektim senin çocuk dışarda. "Dedi.