Tanrısallık mı?

526 24 15
                                    

Her gün bir şeyler okumaya çalışıyorum ve artık bunun bir sonucu olarak hiçbir şey bilmediğime karar verdim. Yine de bu hayat hakkında sorular sormama engel değil diye düşünüyorum. 

İnanışlara göre Tanrı insanlara kendisinden bir nur üflemiştir. Buna biz ruh diyoruz. Bugüne kadar bazıları bütün hislerimizin, acılarımızın, hüzünlerimizin ruh tarafından algılanabildiğini, ruhumuzun bu küçük bedenlere hapsedildiğini düşünüyor. Bazıları ise (genelde bilim insanları) hayır beyniniz işlevini kaybederse hiçbir şey hissedemezsiniz, beyin sizin hayatınızın merkezi diyor. Filozofların ise çok ilginç fikirleri çıkabiliyor ama ben onların fikirlerinin bu iki düşünce arasında gidip gelen ve insanı sürekli düşünmeye sevk eden taşıyıcı fikirler olduğunu düşünüyorum. 

Benim bu konu hakkında soracağım bazı sorular var. Tanrı bizi yarattı ve içimize kendisinden bir nur üfledi. Fakat insanlığa itaat etmeyen bir melek olduğu söylenen şeytan ortaya çıktı ve bizi Tanrı'nın yolundan ayırmak için elinden geleni yaptı. Bazıları şeytanın bizim nefsimiz olduğunu, bazıları da şeytanın nefsimizi kullandığını söylüyorlar. Ama bunu ancak oturup düşünerek biz bulabiliriz sanırım. Bunun devamında Adem ve Havva hikayesi var, hikaye gereği şeytanın akıllarını çelmeleriyle yasak elmadan yedikleri için dünyaya gönderiliyorlar. Ve bizler de onların soyuyuz, bütün insanlık... 

Şimdi sorularama geçiyorum artık. Eğer Tanrı insanı yarattığında, şeytan ortaya çıktıysa Tanrı neden şeytanı cezalandırmadı? Sonuçta şeytanı da insanı da Tanrı yarattı. Tanri bizi sürekli cezalandırmakla tehdit ettiğine göre baya şeyatanı da cezalandırabilirdi? Demek ki Tanrı insanı dünyaya göndermeye gerçekten niyetlenmişti. Ya da şeytan diye bir şey yok, şeytanımız nefsimiz. Adem ve Havva "yasak" olduğunu için çok davetkar olan elmalara karşı duyarsız kalamamış ve elmalardan yemişler sonuç olarak bir elma zaafının sonucunu bütün insanlık çekiyoruz. Diğer bir soru. Ben neden aslında yaşamak istemediğim bir hayatın hesabını vermek zorunda bırakılıyorum? Bana bu zaafı veren beni yaratan değil mi? 

Eğer benim ruhum Tanrı'dan bir parçaysa, bende ki zaaflık onun içerisinde barınmıyor mu? Barınmıyorsa benim ruhum var mı? Eğer Tanrı'da nefs gibi bir zaaf yoksa, beni yaratan olarak o bana bunu verdiyse, ben neden onun bana verdiği bir nefs yüzünden cezalandırılıyorum? Bu benim sınavım mı Tanrı'nın sınavı mı? 

Peki ya şeytan gerçekten varsa ve Tanrı'ya baş kaldırmışsa. neden baş kaldırıyor, Tanrı'nın nurunu içinde barındıran insana secde etmediği için. Eğer isyan edebiliyorsa iradesi var demektir. İradesi olan varlıkların ruhu olması gerekir. Şeytan'ın ruhu nedir? Allah'ın parçası değilse onun ruhu neyden yaratılmıştır? 

Bu durumda biz dünyaya gönderildik ama Kur'an da açıkça lanetlenmiş bir ırk var. Kur'an a göre bu ırk ve insanlar sonsuza kadar cehennemde kalacaklar. Yanı Allah'ın nurunun bir kısmı kesin olarak sonsuz acıya bırakılmış mıdır? 

Yani bizler sonuç olarak bu dünyaya bir şekilde gelmiş bulunuyoruz. Belki Tanrı kendisinden nur üflediği tek varlığın, kendisine isyan eden tek varlıkla işbirliğine yakın olmasına o kadar içerlemiştir ki hem kendine hem bize ceza vermek için bu dünyayı yaratmıştır. Ve bize hala inanılmaz derecede kızgın olduğunu hissedebiliyorum. Öyle olmasa idi Adem ve Havva tövbe ettiğinde onları "gerçekten" affeder ve cennetine hemen alırdı. Ama o bu soyun devam etmesini istedi. Acısı dinene kadar bizden özür bekliyor sanırım. Acısının dinmesine de kıyamet diyor... Ama bu bize karşı bir sevgisizlik değil sevgi gösterisidir... 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tanrısallık mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin