Yıldız-1

16 1 0
                                    

Terk edilmiş bir kızım ben.Annesi tarafından , babası tarafından , sevgilisi tarafından. Ben yanlızdım hayatım boyunca bana okulda bunalım derlerdi. Sürekli siyah giyindiğim için müzik dinleyip hep kitap okuduğum için.

İnsanlara hiç güvenmedim bu nedenle hiç arkadaşım olmadı. Çok sessiz olduğum için korkup gelmediler yanıma derslerim hep iyi fakat sürekli hayal dünyasındayım.Küçükkende hep dışlardılar beni. Daha yeni öğrendim annemle babam beni neden terk ettiklerini.

Yine gözyaşına boğuldum tabi bugün nasıl boğulmıyayım ki?

Annem beni terk etmiş , babam terk etmiş , sevgilim terk etmiş. Alpay beni neden terk etti bilmiyorum -terk etme nedeni çok anlamsız- ama son sözünü hala hatırlıyorum.

Geçmiş

Deli gibi bağırıyodum. Sinirden titriyordum bunu bana nasıl yapardı hemde ben onu deli gibi severken bunu bildiği halde nasıl yapardı.

"S-sen bunu nasıl yaparsın bana hiç mi değerim yok" dedim deli gibi bağırırken. Alayla gülüp "Senin o değersiz bekaretini alıp burdan gidicem sana başta söylemiştim bana güvenme diye" dedi kahkaha atmaya başladım sinirden ne yapacağımı bilmiyordum onu saplantı haline getirmiştim. Onu okadar çok seviyorum ki şuan şaka yaptım dese boynuna atlıycak kadar seviyordum beni bütün okula sürtük olarak göstermişti sırf ona kafa tuttum diye , benden intikam almak için işte bizim birlikte olduğumuz geceyi videoya alıp okuldaki konferans salonunda sergiledi ve beni rezil etti.

Yanına gittim "Sen... Tam bi piçsin"dedim yüzü düştü "Artık senle olmak istemiyorum"dedi güldüm hiç takmadan ordan çıktım.

Zamanımız

Başta ona kafa tutmuştum her hikayede olduğu gibi o okulun ukalası bense ona kafa tutan ezik kızdım ve çok neşeliydim hiçbişey umrumda değildi. Benle çıkmaya başlamıştı bense ondan deli gibi etkileniyordum. Sonradan öğrendim benle oynadığını. O gidince annem bana babamla ilgili olanları anlattı şaştım tabi ben meğer bir orospu çocuğuymuşum. Annem isteyerek çalışmamış genelevde onu oraya babam olacak mahluk atmış. Sonra ben olmuşum annemse vicdanından beni doğurmuş sonrada o adama olan öfkesi büyüyünce ben doğduğumda benle hiç ilgilenmemiş bunları Alpay'a anlatmadım tabi iyide olmuş eline bir koz vermemiş oldum.

Elimdeki birayı uçurumdan aşağı attım. Hayatım bok çukurundan başka bişey değil sanki bu dünyadan gidersem , ölürsem bir gereksiz yok olcakmış gibi geliyor bana.

Zaten genelde barlarda sessizce birasını içen , etrfata olup biteni anlamamak için ders çalışan , hayatındaki boktan şeyleri hatırlamamak için kitap okuyan müzik dinleyen bir kızım ben.

Oturduğum uçurum kenarından kalktım. Ayaklarımı korkutucu boşluktan çektim.
Bir taksi çevirdim. Binip evime gittim. Tek artı yanım zengin olmam.

Eve varınca bloguma girdim yine aynı şeyler işte bi kaç takipçim var ve onlar mesaj atmış.
Hemen onlara cevap yazıp laptopumu kapattım.

Banyoya girdim suyu açtım içine girdim kesik kesik olan bileklerime baktım. Ardından bacaklarıma birinde kitap diğerinde boylu boyunca güller vardı.

Dudağımdada bir piercing var. Dikkat çekmek için böyle yapmadım.kendi kişiliğimi anlattığı için böyle bir tarz seçtim ama ister istemez dikkat çekiyorum onları umursamayınca ise 2gün sonra işlerine dönüyorlar.

İşimi hallettikten sonra banyodan çıktım. Odama girdim komodine çarptım.Yere içinde beyaz toz olan bir paket düştü.Bacağımı tutarak yatağa oturdum "Sikeyim" dedim canım yanmıştı. Yerdeki uyuşturucuyu aldım ve çekmeceme koydum. Uyuşturucuda kullanıyordum evet.

Yatağıma yattım kendimi kabuslarıma bıraktım.

***
Nefes nefese uyandım baş ucumda duran suyu bir dikişte içtim. Ayağa kalktım. Saate baktım tam okul saatiydi.
Siyah yırtık pantolon içine siyah erkek tişörtü üstüne siyah deri ceketimi giydim ayağımada siyah converslerimi giydip siyah sırt çantamı aldım. Başım çatlıyordu bir ağrı kesici içtim ve siyah spor arabama binip kocaman olan okuluma gittim 20 yaşındayım ve üniversiteye gidiyorum.

Okula vardım arabamı park ettim. Sınıfa yol aldım. Sınıfa girdim ve her zamanki yerime geçtim en arka duvar kenarı.

"Ayy kızım bugün okula yeni bir çocuk geliyomuş" dedi önümde oturan cici kız yanındakıne. "Adı neymiş?" dedi yanındaki heycanla "Valla bilmiyorum ama bizim sınıfa gelcekmiş" dedi. "Ah ne güzel bir aptalla daha tanışmak zorunda kalcam" dedim sessizce.

Sınıfa giren hocayla o tarafa döndüm hiç umursamadım bile yanında birini görmüştüm ama suratını görmedim.

"Bu arkadaşınız okula yeni geldi ve bu sınıfta adı Alpay Tekin , Alpay bize kendini tanıt" dedi sanki lisedeymiş gibi. İsim ve soyaismini duyunca şaşırdım ama sonra bu dünyada birsürü olacağı aklıma geldi ve takmadım. "Merhaba ben Alpay Tekin ve buraya sadece ders çalışmak için geldim mümkünse kimse benle muhattap olmasın" dedi kafamı kaldırdım tanıdık ses karşısında etrafa umursamazca bakıyordu ve beni gördü tanımadı tabii yakından bakınca tanır anca gözlerim uyuşturucudan dolayı şiş ve solgun bir yüzüm vardı eskiden öyle değildim halbuki. "Alpay , Armağanın yanına geç" dedi hoca heycanlandım. Onu görünce böyle olmam adil değildi. Yavaşça yanıma geldi. Oturdu bana kısa bir bakış attı.

"Beni gerçekten tanımadın değil mi?" dedim hayattan bezmiş sesimle ona burukça tebessüm ederken. Bana çevirdi kafasını dikattle baktı bir süre sonra aklına gelince gözleri büyüdü "A-armağan hani şu lisedeki Sevcan olan" dedi yüzümdeki sahte tebessüm çoktan gitmişti evet dercesine kafamı salladım. "Sana noldu böyle çok değişmişsin" dedi omuz silktim ve önüme döndüm kitabımı açtım ve kulağıma kulaklığımı takıp okumaya başladım. Birden kafamı kaldırdığımda Alpayın beni süzdüğünü gördüm. Açıkçası ona olan hislerim dinmişti ama azcık.

Zil çaldı bir süre sonra ne işlediklerine baktım konu kolaydı eve gidince çalışırdım.
Tabi başta bara gidicektim. Bir kaç kadeh bişeyler içip eve dönerdim.

Ayağa kalktım ona baktım ona baktığımı anlayınca kenara çekildi geçtim tam gidiyordum ki kolundan tuttu " Böyle daha güzelsin keşke lisedede böyle olsaydın" dedi " Ne fark eder yine beni kullancaktın" dedim yamuk gülüşünü taktı yüzüne bana hayatı hakkında hiç bişey anlatmazdı. Fakat kötü şeyler yaşadığı belliydi.

Kolumu hışımla çekip aşağı indim kantine girdim bir simit ve bir çay aldım ve insanlardan uzak olan en köşedeki masaya oturdum. Karşıma birden tanıdık bir siluet belirdi. Kafamı kaldırdım. Toprak Zorla karşılaştım Toprak , Alpayın en yakın arkadaşıydı ve sanırım hala öyleler beni görünce şaşırdı "Armağan Sevcan?" dedi kafamı salladım ağırca sonra öfkeyle gözlerini kıstı "Hani şu en yakın arkadaşımın eski sürtüğü" dedi hışımla ayağı kalktım ona tokat attım Alpay geldi beni bahçeye sürükledi.

"Şu görüntün sadece dikkat amaçlı değil mi?" dedi alayla "Hala sürtüksün benim için"dedi Alpay Toprak için herşeyi yapardı. Çok severlerdi birbirlerini. Bunu deyince canım çok yandı zaten sabah toz çekmemiştim ve sinirden titremeye başladım.

Bana dikkatle baktı birden çığlık atmaya başladım yokluk krizydi bu. Şaşırdı tabi. Büyümüş gözlerle bakıyordu bana Toprak ne ara geldi bilmiyorum ama o da beni tutmaya çalışıyodu neden beni tutmaya çalıştığına bakınca elimde nerden bulduğumu bilmediğim bir cam vardı. Bileklerime bastırmıştım ve oluk oluk kan geliyordu kendine çok zarar verdiğimden alışmıştım artık zaten genelede yokluk krizi çektiğimde kendime zarar verirdim. Toprak bir bez çıkardı ve bileğime bastırdı. Elimdeki camı alıp attı.

Aklıma cebimdeki torba gelince elimi arka cebime attım ve içinden aldım. İkiside elimdekini görünce şaşırdı Alpay kızgın gözlerle "Sen uyuşturucu mu kullanıyosun?" dedi şuan her cümle her ses bir kullağımdan girip diğer kullağımdan çıkıyordu. "Yokluk krizimi?" dedi Toprak hayretle içindeki beyaz tozu burnuma çektim. Rahatladığımı hisedince bir kenara oturup kafamdaki karmaşanın bitmesini bekledim uyuşturcunun birtek bu yanını sevmiyordum. Kafamı uyuştursun ama saçmalamayayım istiyordum. Gözlerimi kapadım uyumaya çalıştım.İçimdeki kafamdaki bu karmaşanın bitmesi için.

Bu bölüm fazla sıkıcı hep iç sesiyel geçti evet ama sadece bu bölümlük. Umarım beğenirsiniz.

Kara YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin