D:5 "Özür Dilerim"

98 5 7
                                    

Evet bölüm geç geldi. Hatta baya geç. Ama açıklama yapmıştım taam mı? Yapmıştım yane.

Bu sefer çok uzatmadan giriş yapmak istiyorum bebeqler.

Bölüm şarkısı Beyonce - Crazy in love olsun. Grinin Elli Tonu'nun şarkısı. adsadasd Ama çokzel ya. Siz yine de Sofia Karlberg in söylediği Crazy in love açın. O daha güzel söylüyo.

Multiye bölümü yayınladıktan sonra bişey bulur koyarım artık.

Ve bölümü ithaf edeceğim 2-3 kişi var. Edicem de inşallah.

Neyse iyi okumalaar.

--------------------

"Nereye gideceğimizi hala söylemedin." dedim yerim de rahatsızca kıpırdanıp.

Şuan aşık olduğum çocukla ayn arabadaydım. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Üstüne üstlük nereye götüreceğini de bilmiyordum.

Ya Batu tecavüzcü sapıksa? Olabilirdi yani güvenemiyordum.

"Eslem arabaya bindiğimizden beri bana söylediğin tek cümle 'nereye gidiyoruz' oldu. Hem de dakika da bir." deyip bana yan bir bakış attı.

"Şuan pekte tanımadığım birisi beni, benim henüz bilmediğim bir yere götürüyor. Sence başka ne diyebilirim?" dedim soğukça. Yanımda ki Batu'da olsa soğuk davranmam gerekiyordu. Lanet olası kurallar!

Biraz düşündükten sonra "Ne biliyim nasılsın diye sorabilirsin mesela? Belki kötüyüm? Belki 2 saat öleceğimi öğrendim?"

Allah korusun! Batu ölür- Ben ne diyordum ya?!

Düşünmemeye karar verip " Ki bu beni ilgilendirmez." dedim yine soğukça.

Aslında çok ilgilendirirdi. Hatta ölürse -Allah korsun- annesi ve babasından son üzülüp ağlayacak ilk kişi ben olurdum. Yıkılırdım. Kendimi günlerce, hatta aylarca toparlayamazdım. Cidden... Şuan düşünmek istemiyordum.

Verdiğim cevabı boş verip "Hakan'ın yaptıkları için özür dilerim." dedi.

"Önemli değil demek isterdim ki diyemem. Cidden şu iki günde sinirlerimi çok bozuyor. Pelin'de bayılmış- Batu! Ben Buket'e haber vermeyi unuttum!"

Bir eliyle cebinden telefonu çıkarırken gülüyordu.

Telefonu elime verdiğinde heme tuş kilidine bastım. "Teşekkür ederim... de. Bunu şifresi var. Al gir." dedim telefonu tekrar Batu'ya uzatırken.

Gözlerini bana çevirip tekrar yola odaklandı. "5 Ekim 2015. Yani şifre bu."

Anlamamıştım. Yani bu tarih önümüzde ki pazartesi günüydü. 3 gün sonra ki pazartesi günü. Yani değişimin olacağı gün.

Bir yandan şifreyi yazarken bir yandan da Batu'ya "Senin için özel bir gün mü? Ya da özel bir gün mü olacak? 2015 yazmışsın da. O güne gelmemize 3 gün var." dedim merakıma yenik düşüp.

Kafasını bana çevirmeden gülümsedi. "Evet özel bir gün. Yani umarım öyle olacak." dedi.

Sustum. Ne diyebilirdim ki? Şuan sormayı ne kadar çok istesem de sormadım. Sorarsam yüzsüz olurdum çünkü. ( Solucanistler? asadasd) Ve ben yüzsüz olmayı kesinlikle istemiyordum.

"Neden özel bir gün olacağını sormayacak mısın?" Sormayı istiyorum da olmaz işte diyemedim.

Ona bakmadan "Hayır." dedim. Ona bakarsam ilgileniyormuş gibi gözükürdüm. Ve bu olmamalıydı. Değişim için bunlar illa gerekiyor muydu? Şu an ona bakmayı o kadar çok istiyordum ki.. Yüzünün her noktasını ezberlemek istiyordum...

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin