Tell Me I 'm Pretty|| Larry Stylinson [#2]

76 Gün Önce

ho ho hoooooo! Bir yılbaşı havası vurdu bana. Antalya 'da siktiğimin okulu (meb 'in suçu) tatil edilmediği için dramlardayım. Fakattttt bakın bölüm? Ve şey...... Bu bölüm için pişman değilim. E yani bu hikayeye başlarken ne bok olduğunu hepiniz biliyordunuz skljfklsajsajlfas Beni de az çok bildiğinizden kalsdfjklajflas Keyifli okumalar...

UYARI: cinsel istismar içeren bir bölüm.

Saat gece yarısını çoktan vurmuş ve gecenin kolları arasında yeni bir gün başlamıştı. Tüm bu süreç içerisinde ise Harry, Louis 'yi ayıltıp evine yollamak için içeriye almıştı. Şimdi ise onun kahvesinin hazır olmasını beklerken nerden geldiğini bilmediği, Louis 'nin yara izleri dolu eline pansuman yapıyordu.

Sanki birisi elini sertçe kapı pervazına yerleştirip kapıyı üzerine kapatmış gibiydi. Kasıtlı yapılmış gibi... "Ah!" Louis elinde ki acı ile inlediğinde Harry bandajı eline yerleştirdi. "Bitti." Kahve hala hazır olmadığı için onunla oturmaya devam etti. "Bana bunların nasıl olduğunu söylemek ister misin?" Elini kast ederek sordu.

Fakat Louis ya bunu anlamayacak kadar aptaldı ya da hala çok fazla sarhoştu. Kıkırdadı. "Hatırlamıyorum ki." Sanki dünyanın en komik şeyi buymuş gibi tekrar güldü. Ardından öne doğru eğilip Harry 'yi sardı. Dudaklarını yanağına bastırdı. "Ama seni çok özledim Hazzie." Burnunu boynuna yerleştirdi. "Çok güzel kokuyorsun." Harry kalbinin heyecanla attığını hissetti. Pekâlâ, bu Louis 'yi özlemişti.

Boynunda duran dudaklar hafif öpücüleri sertleştirince Harry inledi. Kalbinin yerinden çıkmak üzere olduğunu hissediyordu. Başını eğdi ve dudaklarını birleştirdi. Harry onu öpmeyi çok özlemişti. Louis dikleşerek ikisinin birleşik olan dudakları arasına dilini kattı. Ardından koltukta Harry 'nin üstüne doğru uzandı.

Harry, Louis 'nin ellerinin tişörtünün altına girmek üzere olduğunu fark edince onu durdurmak adına elini tuttu. Onun bedenini görsün istemiyordu. Hayır. "Louis, dur-" Louis onu öpmeye devam etti. Harry mutfaktan gelen kahvenin hazır olma sesini duyabiliyordu. "Kahveni almam ge-" Fakat Louis konuşmasına bile izin vermiyordu.

Harry artık heyecandan atan kalbinin korku içinde sızladığını hissetti. Ellerini oğlanın göğsüne koydu. "Lou-" Fakat bir sarhoş ne kadar söz dinlerdi? Harry kendi bedenini düşündü. Kemikli ve çirkin elleri ile büyük göbeği... O çok çirkindi. Kalın bacaklı yürüyen bir yağ tabakasından başka bir şey değildi ve Louis ile bunu yapmaya hazır değildi. Çünkü daha güzel değildi.

"Louis bu kadar yeter-" Fakat ne zaman konuşmaya çalışsa Louis kendisini engelliyordu. Harry, Louis 'nin kendinden güçlü olduğunu biliyordu ve ne kadar karşı çıksa onun zararına olacağını da biliyordu fakat korkusu çırpınmasına neden oluyordu. "Hayır, hayır Louis- dur!"

Bedeninde gezen elleri engellemek istedi Harry. Güçlü olmayı ve onu üzerinden itip bağırmayı. Fakat bunları sadece istedi. Nasıl yapabilirdi ki? O güçsüzdü. Bu yüzden Louis 'ye izin verdi. Harry, Louis 'nin altında tüm gece boyu korku ve acı içinde ağlarken, Louis 'nin kendi üstünde zevkle kasılışını izledi.

Bunu hak edecek ne yaptığını bilmiyordu Harry. O sadece güzel değil.

Hala bunun için pişman değilim. All the fucking love

-Jülide