Ne kadarda kolay söylüyordu "irem seni sevmiyorum" bu 3 kelime ağlamama sebep olmuştu bile. Evdekiler duymasın diye yastığı ağzıma kapatıp hıçkırıklara boğuldum.
Aniden kapı çaldı ses çıkarmadım. Bu sefer daha sert vurdu ve
"Güzel kızım aç kapıyı ben baban"
deyince hemen gözyaşlarımı silip ayağa kalktım çünkü bu evde babam bana daha fazla önem veriyordu.
Kapıyı açtım.
"Noldu baba"
"Alper seni görmeye gelmiş telefonlarını açmıyomuşsun noldu aranızda kızım kötü bişey yok ya."
Aniden duraksadım o an nefes alamadım babamın olanlardan haberi yoktu ve öğrenince çok üzüleceğini bildiğim için birşey demedim. Ünlü iş adamı Emir Kaya'nın kızı Irem Kaya ah ne iyi!
"Yok baba hiçbişey çağır gelsin."
"Tamam kızım."Kapıyı kapadı. Çok geçmeden kapı yeniden çaldı bu sefer gelen Alperdi.Mavi gözlü sarı saçlı kısacası kızların hayalindeki gibi bir çocuktu . Ah bir zamanlar sevgilim olan..
Içeri girdiği gibi ağlamaya başladım ne biliyim tutamadım kendimi yine beni öyle görünce yanıma oturdu.
"Ağlama meleğim kıyamam ben sana özür dilerim."
bana biraz daha yaklaştı bir eli belimde diğer eli saçlarımın arasında dolaşıyordu hissediyordum daha fazla kendimi kaptırmadan,"Hangi yüzle geldin sen buraya çek o pis ellerini üstümden git sen Sırma'na sarıl o sürtüğe kim bilir..."
Alper sözümü kesip"Bağırma baban duyacak"
Evet fazla bağırmıştım ama kendimde değildim işte çok sinirliydim Alper'e. Ve aynı ses tonuyla
"Duysun herkes! Senin ne haltlar yediğini beni nasıl aldattığını!!"
-ALPER-"Ah benim Iremim herşeyim. Ben seni seviyorum anla ya o akşam içkiliydim nasıl o kız oraya geldi bilmiyorum yemin ederim ben seni seviyor..."
Lanet olası içkiyi niye içtimki of Allah kahretsin beni!
"Sus konuşma Alper canımı acıtıyosun ben seni sevmiyorum anladın mı SEV-MI-YO-RUM!!"
Beynimden vurulmuşa döndüm tabikide seviyordu bende onu . İrem bu sinirlenince konuşur böyle kendi kendine saçma sapan ama görür o şimdi.!
"He öyle mi yürü gidiyoruz"
-IREM-
Kolumu çok sıkı tutuyordu canımı acıtıyordu ama fazla sinirlendirdim galiba olsun yinede hoşuma gitmişti böyle yapması sonra birden aklıma geldi nereye gidiyorduk biz??
"Alper kolumu bırak canım acıyo hem nereye gidiyoruz bırak lütfen"
"Beni seviyo musun yoksa yalan mı söylüyorsun onu öğrenmeye gidiyoruz güzellik bin şu arabaya hadi!"
Yürü bee! İşte benim aşkm. Ayh ne diyorum ben Irem kendine gel sevmiyosun kızım işte kendi kendine konuşup duruyosun boş boş:)
"Binmiyorum heh al binmiyorun işte"
"Öyle mi küçük hanım?"
"Evet öyle Alper Bey!"
Ah bu çocuk beni delirticek kim bilir nereye götürecekti beni ya ormana götürür bırakıp beni gelirse valla yapar çok sinirlendirdim nabtın kızım sen..
"Gel buraya aşkmm"
"Alper bıraaak!"
Kucağına almıştı beni beyaz üstü açık porchesi vardı. Bi an kafamı çevirdiğimde burun burunaydık kalbim yerinden çıkacak gibiydi ve tam öpecekken BİNGO! tokatı yedii.
"Bunu ödeticem."
"Ödetirsin Alpercim evet" gülmeye başladım ama bu onun sinirini baya bozmuştu ve arabasına zorda olsa bindirmişti beni. Yollar sakindi ve kimse yoktu ortalıkta. Telefonum aklıma geldi hemen apar topar çıkarttım cebimden hiih oda ne telefon çekmiyo bir bu eksikti! Yol boyunca ikimizde sesimizi çıkartmadık sessizliği bozan o oldu.
"Birde seni sevmiyorum diyorsun kalbin yerinden çıkacak sandım" o aptal gülüşüyle güldü. Ahh o kadar hızlı mı çarptı kii ya.
"Hiçte bikere"
kafamı döndüm hava kararmaya başlamıştı ve babamın beni merak ettiğinden şüphem yok. Nihayet şu lanet olası arabayı durdurdu ve karşımda duran manzara müthiştii!Evin kapısına kadar uzanan ışıklar bir yol oluşturuyordu yanındaki havuz gece mavi yeşil kırmızı karışımı gibi o kadar güzel görünümdeydi ki muazzamdı 2 katlı şirin bir kulübeydi burası sanki bizim için özel hazırlanmış bir dağ evi..
"Neresi burası?"
"Hatırlamadın mı?"
Ahh evet nasıl unuturum buraya beni ilk çıkmaya başladığımızda getirmişti iyi de beni niye buraya getirmişti şimdi bu aptal çocuk..