Maya bana şaşkın şaşkın bakarken ben çoktan Alperin elini tutmuş kapıya doğru yönelmiştim. Tam o sırada babamı gördüm telefonla konuşuyordu ama kimle??Biraz daha yaklaştım.
"Kızımı asla evlendirmiycem o daha 18 yaşında hem nasıl söyliycem ona he söyle bana öyle bişi olmıycak o evlilik olmıycak!!"
Duyduklarımın karşısında Alper'e döndüm nerdeyse ağlıycaktı ilk defa onu böyle görüyordum babam bana döndü.
"Bak kızım şey.."
"Baba sus!"
Ağlamaya başlamıştım hemen arabama binip gaza bastım o kadar hızlı sürüyordum ki belkide kaza yapabilirdim. Sonra telefon çaldı arayan Alper'di. Açmadım bidaha aradı.
"Ne var?"
"O kadar hızlı sürme arabayı kaza yapıcaksın."
Ne!? Bi dakka olamaz dimi?
Arkamı döndüm arabayla Alper arkamdan geliyo of ya mal mı bu çocuk? Ya mal yada aşık..
"Ne geliyosun arkamdan?"
"Seviyorum çünkü!"
Bende seni ya bende seni!!
Arabayı sağa çektim üstümde yüksek bel pantalon ve ince bir tişört vardı paltomu almayı unutmuştum ve hava biraz soğuktu..
Oda durdu bana doğru gelmeye başladı bende aksine geri geri ufak adımlar atıyordum sonra tam arabama binicem kolumdan tuttu kendine çekti beni..
"Ne yapıyosun bırak kolumu canım acıyo."
"Bırakmıyorum ya hadi gidiyoruz!"
"Nereye?"
"Sanane?"
"Gelmiyorum!"
Arabama bindim yeniden gaza bastım o yine arkamdaydı ama bana ne yapsa yetişemiyordu çünkü arabayı hızlı sürüyordum ve ehliyetim yoktu!?
Yeniden telefon çaldı bu sefer arayan Ayaz'dı. İyide bu beni niye arıyo?
Ayaz; babamın ortak olduğu Doruk Kaya'nın oğlu ve ben ondan nefret ediyorum!
Israrla aradı. Açmıycam işte ne zorluyosun? Sanki beni duymuş gibi bidaha aramadı. Derken 5 dk sonra yeniden telefon çaldı açtım.
"Of ne?"
"İrem nerdesin?"
"Ay sanane be!"
"Nasıl sanane ben senin kocan sayılırım bence alışmalısın."
Ne?! Kocan mı dedi o! Ne yani beni bunla mı evlendireceklerdi.
Hayır hayır olamaz ya ben daha bunun sesini duymaya katlanamıyorum aynı yastığa nasıl başımı koyayım?!!"Ne kocası ne diyosun sen ya?"
"Aa sana söylemediler mi gülüm?"
"Of sus kapa çeneni bide gülüm diyo seninle evleneceğimi sanıyorsan daha çok beklersin hem ben Alper'i seviyorum anladın?"
"Ah be yazık sana 2 gün sonra komple benimsin davetiyeler her şey hazır bi sen eksiksin hadi bizim eve gel."
"Çok beklersin sen daha beni :)"
"2 gün sonra koynumda yatarken de böyle mi diyceksin bakalım."
"Öyle bişi olmıycak! Heveslenme!"
"Görürsün."
Of of lanet olsun Allah benim belamı versin ya ben niye yaşıyorum ki evet hala niye nefes alıyorum?..
Arabayı durdurdum tabiki arkamdan Alper'de geldi. Karşımda bir uçurum vardı ve altı sırf denizdi..
Biraz yaklaştım bir adımda bütün herşeyden kurtulacaktım işte bu kadar kolaydı!
"İrem nabıyosun buraya gel!"
"Alper bak ben seni seviyorum Ayaz'la evlenemem seni severken onla-..''
Alper yanıma koşarak geldi ve o kadar sıkı sarıldı ki çok iyi gelmişti..
-ALPER-
Biliyordum beni sevdiğini ve hep öyleydi biz birbirimize aittik..
Ama onun ağlamasına dayanamıyordum ve o gittikten sonra Ayaz gelmişti 'ee gelin hanım nerde ona bir sürprizim varda..' dediğinde sanki kalbime iğneler batırıyorlardı.. Orda anlamıştım onunla evlendireceklerini..
Gözlerim dolmuştu dayanamamıştım bende arabama atlayıp İrem'in arkasından gittim ve onu burdan götürücem biz onunla evlenicez hayallerimiz var bizim!!
"Sevgilim ağlama lütfen."
"Seni çok seviyorum Alper!."
"Bende seni bitanem.."
Yeniden sarıldım ona.. O bana o kadar iyi geliyordu ki ve ona da söyliycektim..
"Sevgilim gidelim burdan bu şehirden ikimiz sadece ikimiz bir hayat kuralım olur mu?"
"Seninle herşeye varım ben.."
Dudaklarına eğilmiştim frambuazlı ruj kullanıyordu ve bu benim en sevdiğimdi.. Alt dudağını hafifçe ısırdım gözlerini hafif aralayıp gülümsedi.. 'Sen görürsün' der gibi baktı ve evet haklıydım oda benim dudağımı ısırıyordu ve eminimki benden şuanda bütün hıncını alıyordu..
Daha sonra benden biraz daha uzaklaştı elimi tuttu.
"Ne zaman gidiyoruz sevgilim?"
Sevgilim demişti işte bu ya!! Şuanda sevinçten ne yapacağımı bilmiyordum Irem'i kucağıma alıp döndürmeye başladım ve beraber yere düştük..
"Bu niçindi?"
"Hmm bilmem ?"
İkimizde birbirimize bakıp gülüyorduk.
"Üstümden kalkıcak mısın midem patlamak üzerede."
Kahkayı patlatmıştı ne yani bana şişman mı demişti bu şimdi görürsün İrem Hanım!
Dudaklarına yapıştım o ise hareketsiz altımdaydı fırsatları değerlendiriyordum yani :))
"Hadi gidelim."
"Tamam."