Birinci Adım-Başlangıçlar Şehri

80 5 6
                                    

Bir otobüste herhangi bir insan ne kadar farklı olabilir ki? Tüm insanları kendine baktıracak kadar?
O hiçbirşey söylemeden, yapmadan bunu başarıyordu. Her zaman ki gibi..

Biletini inceleyip oturacağı yeri buldu ve cam kenarındaki yerine yerleşti delici bakışlar arasında .

Otobüs kalkana kadar otobüsteki herkes onun hakkında konuşsada umursamadan boş boş dışarıya bakındı. Tüm konuşulanları anlıyordu ama bunu o sözcükleri söyleyenler bilmiyorlardı ki bu kadar yüksek sesle söyleyebiliyorlardı.

Otobüs hareket ettiğinde titreyen cama başını yaslayıp müzik çalan kulaklıklarını kulağına taktı ve rahatsız bir uykuya kucak açtı.

#############

Tenleri beyaz olsada kalpleri kapkara olan insanlar vardı burada. O kadar az olmalarına rağmen ellerindeki o siyah şey ile hepimizden güçlüydüler.

Kadınları bir tarafa erkekleri bir tarafa toplamışlardı. Annemi ve kız kardeşimi görebiliyordum.

Babamın bana emanetiydi onlar. 3 sene önce ben 10 yaşındayken onları bana emanet edip bu dünyadan diğer aleme gitmişti.

Şimdi ise zayıf bedenimle o siyah şeye itaat ediyordum. Ne dediklerini anlamıyordum ama çok sinirlilerdi. Neden ki? Biz onlara ne yapmıştık?

Biz kendi köyümüzden dışarı çıkmaz kendi yaptıklarımızla geçinirdik. Kimseye bir zararımız dokunmazdı. Onlara nasıl bir zarar vermiştik te bu kadar sinirlilerdi?

Kafamda hissettiğim sızıyla yere düşmüştüm. Bir tanesi bana bağırıp birşeyler söylüyordu ama ben hiçbirşey duymuyordum.

Anneme ve kız kardeşime baktığımda kafalarına silah dayatıldığını gördüm.
Silahın patlama sesi kulaklarıma ulaştığında artık duyabiliyordum ama duymamayı tercih ederdim.

Kardeşim çığlık çığlığa ağlayıp debeleniyordu. Bir tane erkek asker pis bir sırıtışla onu bir eve sokmaya çalışırken bende kalkmaya yeltendim ama kafama yediğim başka bir darbeyle bilincim kapanmaya başladı.
Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey annemin cansız,boş bakışlarıydı.

###########

Kan ter içerisinde uyandığında gelmesi gereken yere varmıştı çoktan.

Hemen toparlanıp indi otobüsten. Karşılamaya gelen insanlara baktığında elinde adının yazılı olduğu beyaz bir pankartla onu bekleyen adamı gördü. Ona doğru ilerlerken hayatının ne kadar daha değişeceğini düşündü.
Ama sadece düşündü. Çünkü aklının hayalinin almayacağı şeyler olacaktı.

Ona hiçbir zaman uğramamış bir his onu ele geçirecekti bu ülkede, bu şehirde.

Aşk...

Belki İstanbul'un güzelliğinden belkide ilk kez hissettiğinden daha fazla bağlanacaktı bu duyguya.

Bağlanmalıydı da...

----------

Bir anda aklıma düşüveren , sonunu daha kestiremediğim bir kurguyla karşınızdayım.

İnşallah beğenirsiniz :)

SİYAHİ (SİYAH SERİSİ-4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin