AŞK Yağmuru 8

61 5 0
                                    

( Medya Selim)
Bölüm ithafı @tatli_baykus

Rol arkadaşımın Alp olduğunu öğrenince bayağı bir sarsıntıya uğradım.Hatta bu işten vazgeçmeyi bile düşündüm. Ama ne yazık ki inatçı tarafım kendime inat savaşı açarak bu düşüncemi ortadan kaldırdı.

Bugün okuldan Ada'dan sonra çıktığım için eve yalnız gidecektim ve bu biraz korkutucuydu .Lanet olası hava da erken kararmaya başlamıştı. Gerçekten çok korkmaya başlamıştım. Tabi benim gibi karanlıktan korkan biri olarak bu korkma normal olabilir. Ama gerçekten karanlığı ve geceyi sevmiyorum. Annem beni yazın bile geceleri tek bakkala göndermez çünkü ben gitmem. Aslında bir kaç terlik yedikten sonra bir gün gitmiştim ama onda da annemler bir daha beni bakkala göndermesin diye köpek kovalamış ve çok korkmuş rolü yaptım ve bir daha geceleri yalnız bakkala gönderilmekten yırttım . Eh tabi benim üstün zekam olunca Einstein halt etmiş oluyor. :)

Ben taksiyi beklerken arkamdan tanıdık bir ses "Gökçe" diye bağırdı. Allahım lütfen o olmasın şimdi Alp'i çekemem.

Arkamı dönüp Alp'e kötü bakışlarımı yolladıktan sonra "Ne var? " dedim. O da hemen lafa atılarak "Biraz bekler misin? Seninle bir şey konuşmak istiyorum"dedi. "Ahh Alp senin sırvalıklarını dinlemeye vaktim yok. Lütfen önemli olsun yoksa..."
"Önemli"diyerek lafımı böldü ve devam etti. "Bu sabah sana yaptığım şey gerçekten kabalıktı. Bir şeye sinirlenmiştim ve senden çıkardım. Sonra pişman oldum ama bu sefer de sen bana karşı çok soğuktun.Yani ben senden özür dilerim pren... " sözünü yarıda keserek, "Birincisi bana bir daha prenses falan deme çünkü o lafı bir tek sevdiğim kişiler kullanır. İkinci olarak da lütfen bir daha bir şeye sinirlendiğin zaman sinirini etraftan çıkartma" dedim ve bir şey söylemesine izin vermeden gelen taksiye hızla yürümeye başladım.

Taksiciye gideceğim yeri söyledim ve camdan dışarı bakmaya başladım. Neyse ki taksici biraz yaşlıydı ve bu korkumu azalttı. Alp'in o söyledikleri neydi öyle? Neden bana kendini affettirmeye ve yakın olmaya çalışıyor ki? Ben bu düşüncelere dalarken adamın "Geldik küçük hanım." demesiyle tüm düşüncelerim ortadan kaybolurken adama parayı uzattım ve arabadan indim. Hava da ne karanlık beh. Neyseki siteye girince biraz aydınlanıyor. Korkma Gökçe korkma korkma korkma.

Ben eve doğru yürürken bir köpek sesiyle irkildim ve yerimde durdum. Ah bu sitede köpekler yoktu ama. Olsa bile bağlılardı bu ne şimdi. Köpeğin sesi daha da yakınlaşırken korkum da artmıştı ve ne yapacağımı bilemez oldum. Bir köpek görüş açıma girince artık yapacak bir şey bulamayıp koşmaya başladım. Arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Köpekleri severim ama büyük köpekleri değil daha şirin olanları ama bu köpek pek de şirine benzemiyor. Maşallah ayı kadar bir şey. Koşarken bir şeye çarpıp içimden hatta dışımdan bir kaç küfür mırıldandım bu da kimdi şimdi. Kafamı biraz yukarı doğru kaldırıp bana çarpan kişiye baktığımda sıçtır Selim. Ah rezil oldum resmen REZİL. "Çok özür dilerim birden önüme çık... " Bu sefer o benim sözümü kesti ve, "Kızım sen önüne bakmıyormusun ya! "diye bağırdı. O sırada köpek hemen yanımıza gelince bir anlık refleks ile Selim'i tutup bir çırpıda arkasına geçtim ve, "Selim lütfen koru beni bu beni yiyecek "dedim. Ah ben ne saçmalıyorum ya.

Selim ilk önce beni kendinden ayırarak yüzüme kötü bir bakış attı ve köpeğe doğru eğildi. Selim köpeği sevmeye başlayınca gözlerim fal taşı gibi açıldı. Selim köpeği severken " Ah Rocky nerelerdeydin beni çok korkuttun oğlum " deyince köpeğin Selim'e ait olduğunu anladım. İçime biraz rahatlama geldi ama yine de korkuyordum. Selim bana dönüp alayla bakarak. "Korktuğun köpek benim en değerli varlığım ve kimseye zarar vermeyen bir tür. Kaybolduğu için o da biraz korkmuş ve bana sesini duyurmak için havlamış sen yanlış anlayıp korkunca ve kaçınca onu da Korkutmuşsun ve senin peşinden koşmuş. Yani lafın kısası *korkaksın*. " Ağzımdan 'hah'diye bir ses çıktı ve "Ben mi korkakmışım hıh hikaye anlatma" Bana öyle bir bakış attı ki bakışına karşılık olarak,"Tamam biraz yani çok çok az azıcık biraz korkmuş olabilirim. "Ah ne saçmalıyorum ben resmen altıma salacaktım korkudan. "Tamam tamam .Evet çok korktum çünkü karanlıktan ve böyle büyük köpeklerden oldum olası korkarım ne yapıyım. " diyip yüzüme şirin bir gülüş koydum. Ayağa kalktı ve tam karşıma geçti. Aramızda bir adım kalana kadar yaklaştı ve, "Karanlıktan korkuyorsun ve bu saatte dışarıdasın. Cesaretine hayran kaldım. "dedi. Şimdi niye bana bu kadar yakın ki bu? Beni öldürmek mi istiyor? İlk önce hiçbir şey demiyecektim ve öylece gidecektim ama kabalık olmasın diye "Tekrar özür dilerim. İyi akşamlar."diyip yanından geçtim ama sesi beni durdurdu. "Hava karanlık ve sen hala yalnız mı gitmeyi düşünüyorsun? "dedi. Ne yapabilirdim ki. Hemen yanıma gelip anlaşılan bu akşam bir çocuğu eve bırakmam gerekecek." diyip yanımdan geçti ve yürümeye başladı. Ben şok olmuş bir şekilde orada öylece dikilirken.Bana döndü ve "Neyi bekliyorsun acaba? Özel davetiye falan mı? "dediği şeyden sonra ona doğru yürüyüp yanına geldim ve birlikte yürümeye başladık. Site bayağı büyüktü ve halamlar sitenin sonlarında oturuyorlardı. Hiç konuşmadan yürüyorduk ama bu sessizliği onun aşık olduğum sesi böldü ve " Bu sabah çarptığın çocuk sana bir şey yaptı mı ?"dedi. Ben de hemen "Hayır yapmadı ama okul çıkışı beni durdurup özür diledi. "dedim. Yüzü gerilmişti sanki. Kızgın gibiydi. "Bir de bugün tiyatro seçmelerinde hoca bizi onunla eşleştirdi. Yani o Romeo bense Juliet oldum "dedim üşüyen ellerimi ovuşturarak. Bu hareketim Selim'in dikkatini çekmiş olmalı ki bana dönüp ters bakış attıktan sonra elindeki eldivenleri bir çırpıda çıkarıp benim ellerime taktı.

AŞK YağmuruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin