Yeni bölümümüzle tekrar merhaba. İyi okumalar :D Satır içi yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruz. Yazım hatalarımız varsa affola. Öpüldünüz :**
Multi; Gülseren
Gülseren' den;
"Bence kırmızı olan" memnuniyetle kafasını salladı. "Bende öyle düşünmüştüm."
Bugün stajlarımızın ilk günüydü. Sabah Cemile ile beraber ajansa gidip, tasarımcılar için ayrılmış odaya yerleşmiştik. Oradaki ortamı sevmiştim. İnsanlar genellikle kendi hallerinde takılıyor olsada, aramızdaki iletişimimiz güzeldi. Hem orada bizim sınıftaki gibi ergenlerden çok, daha olgun tipler vardı sanki. Çoğumuz aynı yaşta olmamıza rağmen arada bizden bir iki yaş büyükler vardı. Zaten onlarda ya geç başlamışlardı okula, ya da sınıfta falan kalmışlardı.
Stajımız bitince bizim sınıfın whatsapp grubundan akşam 'stajlarımızın ilk günü'nü kutlamak için anlaşmıştık. Şimdi ona hazırlanıyorduk. Kübra beni şaşırtmayarak kot bir şort giymiş üstünede Fenerium dan yeni aldığı beyaz bol bir sweatshirt giymişti. Ve bu kadar normal giyinmesine rağmen, çok güzel olmuştu, göt!
"Nasıl olmuşşş" bakışlarımı Cemile ye çevirdim. Kırmızı bir elbise altınada beyaz spor ayakkabısını giymişti. Saçlarını hafif su dalgası ve biraz da makyaj yapmıştı ve.... iyi görünüyordu.
Şimdi ibneliğine kötü olmuş der onu ağlatırdım ama vaktimiz yoktu. "Hadi hazırsanız çıkalım?"*
Babamdan güzel bir ' içki içmek ve saçma sapan hareketler yapmak yok. Ayrıca en geç saat 1 de evde olunacak. Birbirinizden ayrılmayın. Telefonlarınız kapalı olur ve ya ben aradığımda açmazsanız bir daha unutun barı falan' adlı bir nutuk dinledikten sonra Emirhan ın arabasına bindik. Babalarımız Emirhan ı tanıyor ve seviyorlar o yüzden de pek sorun çıkartmıyorlar. Her ne kadar 'on sekiz yaş' ında da olsak öyle her istediğimizi yapamıyorduk.
Benim hayatımda hala babamın kuralları geçerli ve onlara uymak zorundayım. Sadece artık biraz daha esnek davranıyor ve hayatımla ilgili kararlara-sonuçlarına benim katlanmam şartıyla- pek karışmıyordu.Şimdi de Emirhan ın arkadaşlarıyla sahne aldıkları bara gidiyorduk. Emirhan ın sesinin güzel olduğunu hepimiz biliyorduk ama ilk defa onu grubuyla görüceğimiz için heyecanlıydık. Eminim o mal da en bizim kadar hatta bizden çok daha heyecanlıdır.
Kapıdakilere kimliklerimizi gösterip, bardan içeri girdik. Hemen önümdeki Emirhan ın koluna girdim ve yürümeye onun yanında devam ettim. "Kanki ben bir gruba bakıp geliyorum tamam mı?!"
İçeride yüksek sesli müzik olduğu için bağırmak zorunda kalmıştı. Dediklerini zar zor anlayıp, bende bağırdım. "Tamam" dedim ve bu akşam bizim için ayrılan masada ortalara oturdum.Yaklaşık bir yirmi dakika falan sonra sahnenin oralardan gelen alkışlarla bakışlarımı, karşımda yiyişenlerden çektim ve sahneye odaklandım. OMG!!
Karşımda dört kişilik bir grup vardı. Ama benim gözlerim bir tanesine, bir çift maviye takıldı.Daha iyi görebilmek için masadan kalktım ve sahnenin önlerine doğru ilerledim. Görüş açıma mavi gözlerinden sonra, kıvırcık saçları takıldı. İyi bir vücudu vardı ve bir de adem elması. Parmakları ince ve uzundu. Gitarının üzerinde dans ediyorlardı.
Aniden başını kaldırdı ve gözleri benimkilerle buluştu. Yutkundum. Böyle bakmamalıydı. Bir insan evladı bu kadar güzel bakamazdı. Başımı yana eğdim ve bakmaya devam ettim. Baktıkça içim açılıyordu mübarek!