ZAVALLI HAYVANLAR(5.Bölüm)

71 5 1
                                    

Yıl 1984 babam herzaman ki gibi aşırı alkol tüketiyor.İçtiği rakı şişeleri depozitolumuydu da biriktiliyordu,yoksa tek tek atmak zormu geliyordu tam olarak sebebini bilmiyorum.Her akşam içtiği 2 70lik rakı şişesi ertesi sabah annem tarafından bahçe duvarının bir kenarında çuvala dolduruluyordu.Sıkıntıdan ne yapacağımı bilemiyordum.Bir süre sağa sola sataştıktan sonra annemim arkamdan çalı süpürge ile koşturmasının ardından kendımı şişe dolu çuvalın yanıbaşında soluk soluğa buldum.Çuval ilgimi çekti ne var bu çuval da diye çuvalın bağlı olan ağzını açtım.İçinde 100 e yakın rakı,viski şişesi vardı.Çuvaldaki şişeleri tek tek çuvaldanın dışına doğru çıkarıp yere dizdim.Bitik şişe olmasına rağmen şişe diplerinde birkaç milim içki duruyordu.Şişelerden birini alıp tek tek elimdeki şişeye yere dizdiğim şişeleri süzmeye başladım.Amacım nemiydi valla o ana kadar herhangi bir amaç gütmemiştim.İstiflenen şişeleri elimdeki şişeye süzdükçe elimde hatrı sayılır derecede içki olduğunu fark ettim.Acaba başka çuval varmı diye bahçenın içinde dolaşınca 2 çuvalın daha duvara dayalı durduğunu gördüm.Süzdüğüm şişeleri aldığım çuvala geri doldurup,geri kalanları açmaya gittim.Bütün şişeleri süzme işi bittikten sonra 1 70 lik rakı şişesini dolduracak kadar alkollu içkim olmuştu.Önce babama götüreyimde içsin dedim.Sonra vazgeçtim içince naralar atıyor,illa bir patırtı kopuyordu evde.Bunun sorumlusu olmak istemedim.O anda acaba insana bunu yapabilen bu acaip içecek hayvanlarda ne etki yaratır diye bir merak uyandı içimde.Bahçemiz küçük bir çiftliği andırıyordu.Bahçenin uzak bir noktasında hayvan barınağımız, onun yanında tavuk,kaz ve ördek kümesi,sol tarafındada koyun ağılımız vardı.Tabi birkaç tanede kangal köpeğimiz.Çok kıymetliydık biz çocuklar,kendileri eziyetde etse dışarıdan gelebilecek her tehlikeden bizi koruyorlardı.Köpekler ve bahçe dışında bekleyen adamlar o nedendendi.Şişe yi ağaçların arasına saklayıp kahverengi anaç tavuğu yakaladım,sote yerime getirdim yere oturup tavuğu kucağıma oturttum.Rakıdan birkaç yudum tavuğun ağzına boşattım.Bir süre bekledim tavuk acaip seslerle gıdaklamaya başlayınca yere saldım.Tavuk adım atıyor attığı anda gagasının üzerine yuvarlanıyordu.Tekrar doğruluyor tekrar yuvarlanıyordu.Aradan belki 20-25 dk geçmiştiki tavuk gagasını toprağa gömüp ayaklarını yukarıya kaldırdı.hayal edin bir tavuk gaga toprakta kanatlar açılmış ayakalrı havaya dikilmiş ve bağırıyor gikk gikk gikkk.Sonra doğruluyor yan düşüyor yerde yuvarlanıyor gikkk gikk gikk.Tavuktaki bu değişim gülmekten çenemin ağırmasına neden olmuştu.Eee tavuk bunu yapıyorda köpek ne yapıyordu.Kobra adında ki kangal köpeğimizin zincirini çözüp sote yerime getirdim.Sanki tavuğun yaptıklarına oda gülüyordu.Tavuğu şaşkın afallamış bir şekilde izliyor hiç tepki vermiyordu.Yanına yaklaşıp ağzını açtım onunda ağzına bir miktar rakı boşalattım.Başladı öksürmeye yüzünü buruşturup aksırınca biraz daha boşalttım ama bu defa ilk verdiği tepkiyi vermedi.Başını okşuyarak sakinleştirdim.Benim kobra köpeğm içmeyi bilen ağır abiler gibi hiç ses çıkarmadan yanıbaşıma uzanıp bir süre sonra sızdı.Bana hiç eğlenceli gelmedi yaptıkları.Bu köpek ağzına içmeyi biliyordu.Ee köpek bu tavuk gibi rezil rüsva edecek değil ya kendini asil hayvan.Kobra sızıp kaldı içtikleriyle arada kalkmak için hamle yapsada,boşa enerjı harcamamak için ölece yattı.Dururmu günay kimseye çaktırmadan usulca ahıra gittim.2 aylık buzağılardan birini kaptığım gibi zorla ağacın altına getirdim.O direniyor ben direniyorum.Baksanız  cüssem minicik ama  çok güçlüydüm.Şişeyi inatçı buzağının ağzına dayayıp baya boşalttım.Kaçmasın dıyede boynundaki urganla sıkı sıkıya ağaca bağladım.Bir zaman geçti ağacı sökecek yerinde duramıyor ön ayakalrının üzerine kalkıyor,yukarı yukarı zıplıyor.Delidana gibi mooooooo moooooo diye bağırıyordu.Urgan boğazına dar gelince boğulmasından korktum urganı çözdüm.Çözer çözmez kendini yere attı debeleniyorsağa sola yatıyor tıpkı sarhoş adamlar gibi boynunu yukarı kaldırıp uzun uzun mölüyordu.Hayvanın bağırmalarına annem dahil birçok bahçe sakini etrafa toplanmış,ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.Annem kızım sen beni öldürecekmisin bu hayvanın burada ne işi var?diye söylenirken,geri kalan herkes karnını tutmuş hunharca gülüyordu.Ne yaptın dedi annem söyle vallaha billaha kızmayacam söyle dedi.usulca ağacın altında sakladığım şişeyi çıkarttım elime aldım.Baban seni kesecek o rakıyı evden mi çıkarttın dedi.Yoooo çuvaldekilerden topladım hiç de kızmaz deyip omuz silkdim.Daha laf ağzımdayken babam çıkageldi.Meğer salon camından başından sonuna kadar benim bütün yaptıklarımı izlemiş.Anneme ''Karı hele bir sus ben biliyorum ne yaptığını kızım araştırman incelemen bittimi'' dedi.Herkes şaşkın bir o kadarda korku içinde babamı izliyordu.Daha öğlendi babam yeni uyanmış içmeye başlamamıştı.babamın bu davranışından cesaret alıp.''Baba kobra hiç bağırmadı sessizce yatir,sen niye içince bağirirsin'' diyince babam ''vayyy eşeoğlu eşek demek  köpek benden daha aklı salim elemi'' dedi.Fırtınanın kapıya geldiğini anlayınca topukladım kaçtım.dayak yemeden bir günü daha kazasız belasız atlatmıştım.Ne yapayım çok sıkıcıydı beşitki oyuncak bebeği sallamak.Ne yapayım hergün sabah kalkıp trt1 deki yurttan sesler korosunu dinlemek.Bende hergün yeni bir oyun yeni bir oyuncak ile hayalgücümün sınırlarını zorluyordum.O zamanlar çocukluğumun kıymetini bilmeyip büyümek istiyordum.Hee büyüdümde ne oldu birsürü çirkin suratla aynı mekanda,sahteliklerle ömür tüketiyorum.....






Ahanda BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin