OSMAN HOCA (10.Bölüm)

65 0 0
                                    

Duydum ki Osman hoca vefat etmiş Allah rahmet eylesin.Bu adam  Ağrı iline Kuran'ı Kerim i,  Allah'ı sevdiren nadir insanlardan biridir.Ben dahil, Ağrı da ne kadar, çoluk, çocuk, kadın, yaşlı genç varsa Kuran'ı Kerim i onun vesilesiyle gördük tanıdık. Hurafeden gerçek dini o adam sayesinde ayırt etmeyi başarabildik. Hasan Amcamın kızı Yurdagül, Bahçeli Nmcamın kızı Nurten, Mihrali Amcamın kızı serap, ben, Nalan ablam, Neslihan aynı dönem onun öğrencisi olduk.Rahmetli Osman  Hoca, elinde uzunca bir sopa, oturduğu yerden, tüm odaya hükmedebiliyordu.9 yaşında Kuran'ı Kerim i elime aldım,elime alır almaz, onu okumam anlamam,gerektiği bilincini, ama zorla, ama zorunlulukla Osman hoca anlatmıştı. Hemen her yaştan kadın,kız,çocuk vardı.Biraz ilerleyenler,daha geride olanlara yardım ediyordu.Biran önce belirli bir bilinç oluşturulmaya çalışılıyordu.Bende inanılmaz bir hırs vardı,kurs aldığımız herkesi geçmeliydim.Nasıl geçeceğimi bilmez bir şekilde hocanın her dediğini dinliyordum.Normal dersler gibi algılıyordum.Öğretmeni dinle sınavda başarırsın.Her gün pür dikkat hoca yı dinlediğim halde bir türlü Kuran ı  Kerim i anlayamıyordum.Arapça yazılan her ayetin,süre nin türkçe sini okuyor, aralarında bir bağlantı kuramıyordum.Sabah 07:00 den 12:00 ye kadar Kuran Kursun da yaz boyunca eğitim alıyorduk.Biz 5 saat kalıp ertesi gün  okuyacağımız, ödevlerimizi alıp,evlerimize dağılıyorduk.Bir bölüm genç kız bizimle aynı saatte çıkmıyordu.Biz gittikten sonra ne yapıyorlardı?farklı neler oluyordu?ne öğreniyorlar dı ? o gün ödevimi alıp eve geçtim.Son hızla tekrar edip sayfayı baştan sona ezber ettim.içimden İnşaallah hoca beni seçer bana okutur diyordum.Bizim gibi, yeni öğrenenlerle uğraşmaz, bizi hafız ablalar dinler,telaffuz hatalarımızı tekrar tekrar üzerinden geçerek doğruyu öğretirlerdi.Ayşe abla sabırla benim,doğru bildiğim her yanlışı anlatıp iyice öğretti.Dayanamayıp aklımda ki soruları Ayşe Ablaya sordum.''Abla siz biz yokken bura da ne yapıyorsunuz'' diye okuma biter bitmez soruverdim.Ayşe Abla şaşkın şaşkın yüzüme bakıp,''kız cüce sen ne yapacaksın ne yaptığımızı hele biraz büyü zaten öğrenirsin'' dedi.istediğim cevabı alana kadar vazgeçme niyetinde değildim.Sonunda '' sen söylemezsen Hoca vaaz verirken araya girip soracağım'' tehditini edince '' kız cüce senden korkulur kızım ne yapacağız buraları toplayıp temizliyoruz.Sonra Hoca Arapça öğretiyor.Başarılı olanlar hafız oluyor,madem sen hoca ya soru sormaya meraklısın tamam bu akşam ben onunla konuşacağım yarın seni okutsun hem sorularının hepsini ona sor,ama onun sorularına cevap veremezsen,cezan büyük olur,falaka çubuğunu tutarım darılmaca yok'' dedi sırıtarak.Başımı salladım tamam diye aldım ödevimi, kursun bitiminde koşarak eve gittim.O gün ve akşam hiç bir şey yemeden bugüne kadar Hoca'nın anlattığı her şeyi aklımdan tekrar ettim.Sabah olmasını dört gözle bekliyordum.Sabah olur olmaz aynı hızla hazırlandım,abdest aldım şaşkın,uykulu gözle beni Nalan ve Neslihan takip ederken onları beklemeden evden fırladığım gibi çıktım.Ayşe Abla sözünü tutmuş beni o ana kadar gözümde devleştirdiğim, ilahlaştırdığım, hoca ile karşı karşıya getirmişti.Yüzden fazla kadın ve kız çocuğunun ortasında hocanın önünde dizlerimin üzerine oturarak bekliyordum.''Aç dersin neresi'' diye adeta kükredi.Titreyen ellerim parmaklarım sayfayı zar zor buldu.Başımı kaldırıp gözlerine bakamıyordum her harfi özenle okuyup bitirdim.Kafamı kaldırıp baktığımda memnuniyet ifadesini gördüm hocanın yüzünde.Çok düzgün bir türkçe ile ''evet karşımda oturan kız çocuğu, çok meraklı ve öğrenme heveslisi.Biz bu tarz çocuklardan,hem çok korkarız hem çok severiz.Dilerim soracakları sorularla bizi de kendini de yakmaz. deyince korkum katlanarak arttı.Bu söylemin ardından aklımda ki bütün sorular küfre giderim korkusuyla uçup gitti. Hadi kızım diyerek sopanın ucuyla dizimden dürttü.''Hocam Arapça okuduğumuz herşeyin Türkçesini evde okuyorum,bir türlü senin anlattıklarınla benzetemiyorum'' dedim.Hocanın gözleri büyüdü ''sen evde benim burada anlattıklarımı mı araştırıyorsun,hangi kitaptan?''Sağda duran Kuran'ı Kerim i işaret ettim.Hocam sen gün içinde şu ayet,şu sure diyorsun cebimde ki not defterini çıkarıp buna yazıyorum, sonra eve gidip,o sureyi Ayeti bulut türkçesine bakıyorum dedim.Hoca sanki bir alev topuna döndü.Soluk alıp verişleri hızlandı,sen ne dersin zındık dedi.Ağzımı açmaya fırsat vermeden bir daha bu kızı gözüm görmesin.Daha bu yaştan ajanlığa,gavurluğa aklı çalışan benim kursumda yer edinemez,Ayşe Abla beni aldığı gibi kucağına yan taraftaki küçük odaya götürdü.'' Cüce sen ne yaptın hani burada ne yapıyorsunuz diye soracaktın? Beni de yaktın,hafız olacaktım mevlütler de,Kuran okuyup üç beş kuruş eve destek olacaktım'' dedi.Ben hala şaşkın, hala yaptığımın neden kötü olduğunu anlatması için Ayşe ablaya bakıyordum. ''Ayşe Abla kötü ne yaptım ki?niye kızdı hoca?ben iyice anlamak için okuyordum desem de nafile beni takan kim?O gün den sonra uzun bir süre Hocanın vaaz verdiği oda ya hiç gitmedim.Arkada ki küçük odada verilen dersleri okuyor.Mecburiyetten bir sonra ki ödevi alıyordum.O kursta amca kızları olarak fazla olduğumuz için odanın en güzel köşesini kendimize ayırmıştık. kimse cesaret edipte bizim köşemize oturamazdı,O köşede tahtadan bir zemin vardı uzunca hepimiz diz çöker o tahtadan zemine dizilirdik, rahat bir şekil de  Kur'anlarımızı koyardık.Ötekiler etrafa serpilirdi, bilirdik herkesin gözü o köşede hem Osman hocanın sopası uzanamıyordu o köşeye,hem de duvara yaslanıp bel ağrısı çekmiyorduk. Biz aramızda konuşurken bile kalabalığı yarıp gelemiyordu.Yaz tatilinin bitmesine yakın Yeni bir gurup dahil oldu,5 kuzen yaş olarak bizden  büyüktüler. Geldiklerinin ertesi günü bizim köşemizi gözlerine kestirmişler,  bizden erken gelip köşemizi kapmışlardı.O köşenin bize ait olduğunu kalkmaları gerektiği anlatmaya çalıştığımız halde kalkamadılar,düzene  karşı duran iri cüsseleri vardı. sonuçta bizden daha irilerdi. Kavga etmeye cesaret edemeyeceğimizi zannettiler.Gün boyu hiçbirimiz konuşmadık, Ezik,yenilmiş,pes etmiş bir psikolojide ortada kaldık, hafızlar birkaç ezbere sayfa okudu verilen sayfaları tek tek hafız ablalara  yarışır tarzda okuduk.O gün Osman Hoca'nın şimşeklerini çekmeden bitirdik. Çıkışta en irisine omuz attım.Hafif sendeledi, düşmedi.Ağzı bir dolu küfürle dirseği ile karnıma vurdu.6 kuzen biz 5 kuzen onlar,kursun bahçesinde saç baş yoluyoruz. Kurs ta kalan ablalar,hafızlar,hepsi bahçeye çıktılar sesleri duyunca.O kavga anında kim önemser, Osman Hocayı, hafız ablaları. Ben acayip şekilde en hiddetlenmiştim  arada kuzenim  Serabı da tartakladım, Uyuntu biz yerimiz için kavga ediyoruz,O kıpırdamadan kenarda duruyor.Bir ara o kuzenleri bırakıp Serap' ı evire çevire  dövesim geldi. Sonuçta o yer bizimdi, bir yaz orayı biz kullandık.Kavgayı  bir şekilde zar zor ayırdılar, Ertesi gün yerimiz bomboştu. O kızlar bir daha kursa gelmediler.Osman Hoca da en çok beni hizalamak için uğraştı. Yerli yersiz sopa hep benim kafamı bulurdu.Allah mekanını cennet etsin çok dövdün beni ama dinimi allah'ı bilmeyi senden öğrendim mekanın cennet olsun.

Ahanda BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin