Multimedyaya bakın
Yosun ağzından
Toprak la tanışmamızın üzerinden 3 gün geçmişti. Aslında çok tatlı ve itiraf etmek gerekirse yakışıklıydı ama sadece görevime odaklanmam lazımdı. Bu işi bitirir bitirmez bir daha asla böyle şeylere bulaşmayacaktım.
Yatağımı olduğu gibi bırakıp gözlerimi ovuştura ovuştura lovabaya vardım. Mercan ve inci her zaman ki gibi erkenden çıkmışlardı. Ben neden onlar gibi normal bir iş yapmıyordum ki ? Bir kere daha lanet olsun!
Elimi yüzümü yıkayıp üzerime bir şort ve beyaz tişört geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp kulaklığım ile telefonumu aldım ve aşağı kata indim. Ev darmadağındı ve kesinlikle en kısa zamanda hizmetçinin aranması gerekiyordu.
Mutfağa geçip kurabiyelerden bir şeyler atıştırıp kapının önündeki hazı sırt çantamı aldım ve siyah konverslerimi giydim.
Okula arabayla Mercan ve inci erkenden gittikleri için motoruma mağdur kalmıştım. İlk başlardan beni uyandırmadıkları için kızım küsüyordum ama artık alışmıştım.
Motoruma atladım ve sürmeye başladım. Motor kullanmaya bayılıyordum. Kim bu masum görünümlü bir deri bir kemik olan aptal sarışının motor kullandığını düşünebilir ki ?
Okula geldiğimde motorumu kilitledim ve içeri girdim. Dersin başlamasına az kalmıştı. Sıkıcı bir gündü ve nasıl geçeceğini merak ediyordum. Tam sınıfın kapısına tıklatacağım sırasa telefonuma mesaj geldi.
" selam yosun ben toprak. Bu 3 gün içerisinde denizi anca ikna edebildim artık bizim bir barmenimizsin yeni işin hayırlı olsun :) " gülümseyerek mesajı tekrar tekrar okudum ve yazma bölümüne geldim.
" çok çok teşekkür ederim toprak. Şuan neredesin diye sorsam fazla ileri gitmiş olurmuyum ? :) " anında cevap gelince şaşırdım.
" hayır olmazsın :) bardayım ve sıkıcı bir şekilde oturuyorum sen ? "
" bende derse girmek üzereyim ama hiç havamda değilim beni alırmısın ? :) " fazlamı hızlı gittim diye düşünmeye başladım. Acaba şüphe duyarmıydı ?
Sınıfın kapısından ayrılıp bahçeye çıktım. Artık Toprak gelmesede derse girmeyecektim zaten. Okulun canı cehenneme! Bu aralar yine fazla amerikan filmi izledim sanırım.
" okulunun adresini yaz anında oradayım " hemen adresi mesaj atıp banklardan birine oturdum ve kulaklığımı taktım. Müziklerden Melanie Martinez aşkımı bulup " cry baby " yi açtım. Melanie denilen karı bence çok muhteşem birşey ya.
Ne kadar süredir kendimden geçmis bir şekilde böyleyim bilmiyorum ama karşımdaki Toprak'ı yeni farkettiğimde utançla ayağa kalktım.
" kusura bakma Toprak farketmemişim " güldü. İç sesim tabiki hemen araya girdi. Ay sen gülme yavrum. Gamzelere bak öş.
" sorun değil izlemek keyifliydi " dediğinde bende gülümsedim. Kulaklığımı çantamın içine sıkıştırıp ona döndüm.
" şimdi ne yapıyoruz ? "
" Ben pek kafe türü yerleri sevmiyorum sahile gidelim ? "
" bana uyar " yan yana yürümeye başladık. Okuldan çıktığımızda arabasını görmem ile duraksadım.
" benim motorum ne olacak " hayretle bana baktı.
" sen motormu kullanıyorsun ? " yere bakıp kafamı salladım o ise sadece gülümsemekle yetindi.
