Same..

207 5 1
                                    

   Ufak yakınlaşmamızdan sonra mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya koyulmuştum. Dünyamın merkezindeki bu adamı o kadar seviyordum ki..Onu sevmeyi seviyordum. Hatta ona aşığım. Aşk bi gün biter savunucularından değilim. Benim sevgim onunla sonsuzluğu buldu.

  Harry ile hayatlarımızın birleşmesi hiç de kolay olmamıştı. O çok ünlüydü. Hadi ama nerdeyse dünyaya hükmeden bi grubun solistiydi -hâla öyle- . Bense onların plak şirketinde basit bi sekreter. Çok şanslıydım. Onları her konserlerinde izlerdim. Şimdi mi?
Şimdi bu güzel adam müstakbel eşim. İyice düşüncelerime dalmış giderken,boynuma o tanıdık ılık nefesi değdinde aptalca gülümsememe engel olamadım. Tam olarak onun olmamıştim ve bunu anlayışla karşılıyordu. Ben ise onu mutlu etmek için yüzündeki o pırıltıları görebilmek için üzerimde onun t-shirtü, yalın ayak bi şekilde mutfağımızda kahvaltı hazırlıyorum.

Kollarını göbeğimin üzerinde birleştirerek sırtımı sıkıca göğsüne bastırdı. Bu mükemmel bi his,atan kalbini hemen yanımda hatta içimde hissetmek.

"Günaydın güzelim"

Başımı arkaya atarak o güzel çenesinin altına dudaklarımı bastırdım.

"Günaydın meleğim"

Dememle birlikte minik bi kahkaha patlattı. Keşke bu mükemmel sesi sadece kendime saklayabilsem. Özenle yaratılmış yüzü beni benden almaya yetiyordu.

"Mmm..bu konuda anlaştığımızı sanıyordum."

Sözleri sitemkar gibi görünsede halinden memnun olduğunu biliyordum. Kollarının arasındayken işime devam etmek zor olsa da idare ediyordum ama elleri rahat durmuyordu.

"Harold."

Sağ elini t-shirtün altından ilerleterek göğsümün altına getirdi.

"Mutfağımızda üzerinde benim t-shirt'ümle ve iç çamaşırsız olduğunu bilmek..Siktir."

Boğuk çıkan sesine karşılık başımı omuzuna bıraktım. Kahvaltı umrumda değildi. Bana dokunuşlarını,ona dokunmayı çok özlemiştim. Aylardır yan yana gelmiyorduk. Sonunda ara vermiş ve evimize dönmüş olması beni mutlu ediyordu. Hafifçe uzanarak dudaklarımı onun dudaklarına kapadığımda titrek bi nefes salıverdi. Kolları beni daha sıkı sarıp,kendine iyice yasladığında ise bu kez benden titreşimler yayılıyordu. Çok geçmeden dudaklarımızı ayırdım. Yoksa kendime hakim olamıycaktım. Sadece iki hafta daha sabretmeliydik. Gözleri hâla kapalı olan Harry'e baktım. Titreşen kirpiklerinin kalbime etkisi büyüktü.
Kesik soluklarının arasında mırıldandı.

"Lanet olsun. Seni çok..çok fazla özledim. Tek bi öpücüğünle,beni alevlerin içine atıyorsun."

Ona doğru dönüp kollarımı beline sıkıca dolarken,başımı da boynuna gömdüm. Kokusunu en derinlerime çekerken Harry'de aynı şekilde sarılışıma karşılık verdiğinde, bi kez daha şükürler ettim.

End Of The Day    [Harry Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin