Çalan alarm ile birlikte göz kapaklarımı zar zor aralayabildim. Elimi komidinin üzerinde duran telefonuma götürerek,alarmı uyuşuk bi şekilde kapattım. Yatakta yavaşça sırtüstü döndüğümde henüz hissettiğim eksiklik içimi üşütmüştü,Harry. Yanımda yoktu. Hiç böyle olmazdı hep birlikte uyanırdık,ne olursa olsun günaydın öpücüğümüz olurdu. Bacaklarımı yataktan aşağı sallandırdığımda ılık hava tenime nüfuz etmişti. Tam yataktan çıkmaya hazırken açılan kapı oraya bakmamı sağladı. Belinde beyaz havlusuyla ve yüzündeki yamuk sırıtışıyla kapıya yaslanmış bi şekilde beni süzüyordu.
"Günaydın güzelim... Hımm ya da Bayan Styles mı demeliydim?"
Uykudan arınamamış halimle gülümsemeye çalışırken çoktan yanıma gelip, üzerimde olan tişörtunden eli içeri süzüldü. Tenimdeki tüylerin diken diken oluşu, tıpkı bana her dokunduğundaki gibi.
"Sana, 'Benim tişörtümle uyanmayı öğreticeğim' demiştim öyle değil mi?"
Anılarımız zihnimde canlanınca,dudaklarıma yayılan gülümsemeyi engelleyemedim. Ahh hiç alışamıycaktım.
*** **** **** **** *****
Bütün hazırlıklar artık tamamdı,her şey hayalimdeki gibiydi demek isterdim,ama çok daha fazlası ve çok daha iyisiydi.Harry,muhteşem bi adam bu güzelliğine iltifat olarak değil de içinin ve kalbinin güzelliğine sunduğum bi gerçek.
Kalbin yerinden çıkması gerçekten mümkün olsaydı, şuan aynısı bana olurdu. Tanrım.
Üzerimdeki balık formundaki gelinliğe aynadan son kez göz atmış,derin nefes alarak son dakikaları bi an evvel geçmesini bekledim. Bir kaç dakika sonra kapım tıklatılıp çok geçmeden aralandığında onu gördüm.
Tanrım.. Mükemmeldi.
Gözlerimdeki yaşlara hakim olmak çok zordu,Harry'nin de gözlerinin kızardığını gördüm. Ona ağır bi gülümseme sunduğumda beni anlamış olmalı ki kendimi kollarinin arasinda buldum.
"Şhh burdayım güzelim. Burdayız."
Varlığına daha çok sığındım,bu şeyin bitmesini hiç istemiyordum. Saçlarımın üzerine bi öpücük bırakıp beni kendinden biraz çekerek,göz göze gelmemizi sağladı.
"Sana günün sonunda tek isteğim sensin demiştim bebeğim ve artık her günün sonunda benimsin."
Babam ya da bi erkek kardeşim olmadığı için beni Harry'nin kollarına teslim eden Niall olmuştu. Son kez bana sıcak bi gülümseme bağış ettikten sonra,Harry'nin kollarındaydım. Yeminlerimizi edicektik sonunda buraya kadar gelmiştik. Yerlerimizi aldık,gözlerimi onun eşsiz gözlerinden alamıyordum derinliklerinde kaybolmak istediğim o güzel yeşilleri...
***"***"*"********"*""*"*"********
Herkes yavaşca dağılmıştı etrafımızda sadece bizim çoçuklar Anne,Gemma ve bir kaç arkadaşı kalmıştı. Anne ile derin bi sohbete girmiştik,belime dolanan kollar irkilmemi sağladığında dudakları kulağımın hemen dibinde kıvrılmıştı,
"Artık buradan uzaklaşmalıyız bebeğim." fısıldayışı içimi ürpertmişti. Yavaşca kafamı sallayıp herkesle vedaşlaşmaya başladım. Sıra Niall' a geldiğinde ise sanırım ağlamak üzereydim bunu hissetmiş olmalı ki,
"Hey hey buraya gel kızım sakın o yaşları akıtıyım deme." diye söylendi.
Ona sıkıca sarılıp güldüm. O benim olmayan abim ya da ailem gibiydi. Harry ve onlar kesinlikle bu hayattaki dönüm noktam ve şansımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
End Of The Day [Harry Styles]
Random"Sana benim t-shirt'ümle uyanmayı öğreticem. Güzelim."