Daesung, Jiyong, Seungri ve Taeyang tabloya hapsolalı öleli 2 ay olmuştu. Seunghyun ağlamaktan yorgun düşmüş ve kendini alkole vurmuştu. Bir yandanda o köşkü araştırıyordu. Araştırırken birşey dikkatini çekiyordu hep, o köşkü yaptıran kadının hala yaşaması ama ortalıkta görülmemesi idi. Seunghyun bir gece cesaretini toplayıp köşkü odasının penceresinden dürbünü ile izlemeye başlamıştı. Korkuyordu ama hala bakıyordu. Pencerelerin ardında karışık bir tablo görülüyordu. Seunghyun tabloda ne olduğunu çözememişti. Dürbünü biraz daha yaklaştırdığı anda tanıdık bir yüz gördü. Hemde çok tanıdık. Ama hangi tanıdığı kişi o tabloda olabilirdi?
"Aman tanrım." Seunghyun dürbünü elinden bırakıp gözlerini sıkıca kıstı. Halisyon görüyor olmalıydı. Seunghyun gözlerini açtı ve pencereden korkarak köşkün bahçesine baktı. Bahçede beyaz elbise yürüyordu. Seunghyun uyuması gerektiğini anladı ve yatağa gidemeden oracıkta bayıldı.
Seunghyun bize yardım et!
*hey bak dürbünle bakıyor
Yardım et seunghyun!!
Lanet olsun yardım et !!
Seunghyun sabah uyandığında kendini yatağında buldu. Gece olan hiçbirşeyi hatırlamıyordu. Başı ağrıyor ve dönüyordu. Sanki birileri kulağına fısıldıyordu. Yardım et. Seunghyun doktora görünmesi gerektiğini hissetti. Ama hala yorgundu ve biraz daha uyuyabilirdi. Seunghyun kendini yatağına attığı anda gözünün önüne tablo geldi ve olduğu yerde kaldı.
"J-jiyong. O-o Jiyongtu ! " Seunghyun ne olduğunu anlamaya çalışırken kapısının yumruklandığını duydu. Sabahın köründe kim gelebilirdi?
O

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Köşk [BıgBang]
Terror"Çocuklar, Hadi şu köşkü keşfedelim" "T.o.p oraya giren birdaha ordan çıkamıyor ama !" "Aptallar. İnanmayın şöyle şeylere." " Hadi gidelim."