Yavaşça kapıya yürüdüm nefesim kesiliyor gibiydi sanki... Sanki kapının arkasındaki kişi veya şey bana zarar verecek veya öldürecekti. Kapı kulpunu tuttum ve yavaşça aşağıya çektim. Hayal... Hayır rüyadayım. Evet birazdan uyanacağım. Sakin ol seung sakin ol.
"Bu tabloyu beğeniyorsun değilmi. Bağımlı olacaksın. İçinde... Dibinde hissedeceksin. Arkadaşlarını özledin değilmi. Ağlamaktan yüzün buruştu. Onların yanına gitmek istiyor ve onlara dokunmak istiyorsun. Ya da onları kurtarmak. Bu zor değil. Sadece düşün. ÖLMEK sadece iki hece. Kolay. Tekrar görüşmek üzere hoşçakal." Kadın elindeki tablo ile görüş açımdan uzaklaştı. Lanetlendimmi. Anlamıyorum...
Telefonumu hemen elime aldım ve polisin numarasını tuşladım.
"Buyrun. " İnce ses tanıdık geliyor.
"B-ben şu tablo olayı hakkında birşeyler söylemek istiyorum. "
"Ölmek iki hece demiştim. İki hece. Basit. Zorlama ve o köşke git. " Hey.. Bu o kadının sesi. Lanet olsun!
"Sikeyim..."
O kim di. O kadın ne istiyordu. Arkadaşlarımı öldürecek kadar benden nefretmi ediyor. Bu kadının bir hayalet olmadığına asla inanmam. Hayalet? Çocukca değilmi.
Belki de küçükken yatağının altındaki o sesleri ben çıkartıyor olabilirdim...
Ben Choi Seunghyun cesur olup bu gece o köşke gireceğim.
Diğer bölümde bitecek lan ben bu çocukları niye öldürdüm vicdan azabı çekiyorum.
Neyse parmaklar yorum kutucuğuna
o==[]::::::::::::::::>
![](https://img.wattpad.com/cover/54286665-288-k429816.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Köşk [BıgBang]
Terror"Çocuklar, Hadi şu köşkü keşfedelim" "T.o.p oraya giren birdaha ordan çıkamıyor ama !" "Aptallar. İnanmayın şöyle şeylere." " Hadi gidelim."