Medya:Poyraz
Güne başlamak için göz kapaklarımı açmakta zorlanıyordum ve büyük bir güçlükle gözlerimi açmayı başardım.Yorganımı tek hamlede üzerimden kaldıracağımı düşünüyordum fakat bırakın yorganı kolumu bile kaldıramadım.Yavaşça yataktan doğrulmaya çalışıp küt diye tekrar yatağa düşmem;
"Lütfen hasta olmamış olayım lütfen,lütfen,lütfen"
diye yalvarmama neden olmuştu.Tabi ki yalvarmamın sonucu beni ayağa kaldırcak değildi.
"Dün okulda gördüğüm çocuğun peşine takılıp yağmurda ıslanmasaydım hasta olmucaktım.Fakat o yağmurda hiç telaş etmeden sakince yürümeyi tercih ediyordu benden daha çok ıslanmıştı.Umarım o da hasta olmuştur...Yapma Sera bunu isticek kadar kötü düşünemezsin.Evet düşünemem ama bana karşı davranışları fazla kibirliydi."
Resmen iç sesimle kavga ediyordum.Birine karşı ne denli sinirli olursam olayım içimdeki merhametli kız hep o kişiye karşı vicdan yaratır.Beni bu kadar sakin yapan kişi içimdeki ses olmalı.O hep bir bebeğin masumiyetini,bir annenin merhametini barındırıyor.
Yataktan kalkma çabalarım işe yaramayınca uyumamak için direnen göz kapaklarımı kapatıp tekrar uyumaya karar verdim.
Aradan bir kaç saat geçtikten sonra annemin bağırışlarıyla uyandım.Kendimi daha iyi hissettiğim için bu defa yataktan kalkışım başarılı olmuştu.Üzerime hırka giyip hemen merdivenlerden aşağıya indim.Telefonda birine bağırıyordu ama kime neden bağırdığına dair en ufak fikrim yoktu.Telefonunu kapattıktan sonra bana döndü."Bebeğim benim acilen yurtdışına gitmem lazım,soru sorma açıklama yapamam uçağım bir saat sonra kalkacak ve hemen odama çıkıp hazırlanmam gerekiyor bir ay eve gelmicem ben yokken kurallara uymaya devam et."
Benimle konuşurken etrafta aceleci bir şekilde dolaşması bittikten hemen sonra sakince yanıma yaklaşıp sarıldı.Ben birşey söyleyemedin gerçi benim için evde olup olmaması birşeyi ifade etmiyordu.Zaten evdeyken de pek bana görünmez odasına çekilip istirahat eder.
Annem gittikten sonra yukarıya odama çıktım.Bedenimi dinlendirip hafifleten bir duşun ardından dişlerimi fırçalayıp saçlarımı kuruttum.Üzerime uzun,eteği az yırtmaçlı, günlük bir elbise giyip,boynuma elbisebin rengine uygun şal takıp çeketimi giyerek evden çıktım.
Annem olmadığı için bir ay kendi arabamı kendim kullanmayı düşünüyordum fakat annem Ziya Beyi bu konuda tembihlediği için gerçekleştirmek pek başarılı olmadı.Yarım saatlik bir yolun ardından okula varmıştık.
Ben"Umarım o çocuk bugün okula gelmiştir." diyip kendi kendime konuşurken biri arkamdan önüme zıplayarak bağırdı.
"O çocuk kim?"
Ya ben bu yeni kızın böyle ani haraketler yaparak her defasında beni korkutmasına çok sinir olmaya başladım.
"Sanane!"
"Hadi ama çakma barbie söyle kime aşık oldun?"
"Çakma barbie ne be."
"Kızım sen şu ince fiziğinin ve yüz güzelliğinin,uzun saçlarının büyülü görüntüsünün farkında değil misin?"
"Doğru söyle Efsun sen lezbiyen misin?"
"Hayır."
"Tamam çekil yolumdan."
Efsun arkadaş olmamız konusunda ısrar etmekteydi.Okulun merdivenlerinden çıkarken,bir an olsun susması için duraklayıp onunla arkadaş olmayı kabul ettiğimi söyledim.Gülümseyerek sarıldı ve sınıfına gitmek üzere yanımdan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuğunun Son Sözü
ChickLitKaybetme ihtimalini göze alamadım. kalırım korkusuyla girmediğim imtihan gibi, şu hayatta her şeyden geçtim bir senden geçemedim.