B| 2.Bölüm

922 43 8
                                    



"Yalnız olmak yanlış bir kalpte olmaktan iyidir"

O iğrenç alarmın sesi okulun ilk gününün habercisiydi. Duvara fırlatıp uykuma devam edeceğim sırada telefonumun alarmı çalmaya başladı. Bunu fırlatamayacağım için hemen kalktım.

Doğrulup karşı duvara yaklaşık on dakka boş boş baktıktan sonra ayaklarımı sarkıtarak yataktan indim. Aynanın karşısına geçince yüzüme baktım. Saçlar kirden bir hal olup uykuda kendilerine savaş açmışlardı. Gözlerim şişmiş berbat gözüküyordum. Kısa bir duş alıp dolabın karşısına geçtim. Ne giymem gerekirdi acaba ilk günden. Okul formasız olduğu için ilk gün nasıl görünmem gerektiğini bilmiyordum. En iyisi pantolon ve tişört. Siyah bir pantolon üstüne bol beyaz bir tişört giydikten sonra saçlarımı doğal dalgalı halinde bırakıp sadece eyeliner çektim. Evet bu kadar yeterdi bence.
Merdivenlerden inerken kızların daha odalarında olduğunu anladım. Umarım uyanmışlardır.
"Azraaaa? Elisaaa? Uyanmadınız mı hala lan kalkın hadi."

****

"Hadi kızlar! İlk günden geç kaldık zaten." Vanslarımı giyerken bir yandan bağırıyordum. Geç kalmıştık. Evet bağırdığımda hala uyanmamışlardı.

Aşağı indiğimizde durağa doğru koştuk. Neyse ki otobüs hemen gelmişti. Okula vardığımızda ders on beş dakikadır başlamıştı. Telefonum çalmaya başladığında lanet ederek telefona baktım. Babam arıyordu. Kızlara çıkmalarını söyleyip telefonu açtım.

"Efendim baba?" Söyleyeceğini çabuk söylemesi gerekiyordu.
"Bişey mi oldu Asya? Nefes nefesesin kızım." oflayıp "hayır baba derse geç kaldık onun için koştum. Şimdi kapatmam lazım olur mu?" Tamam dedikten sonra telefonu kapatıp yeniden koşmaya başladım. Ah! Sınıf dördüncü kattaydı. Hadi kızım koş. Kapının önüne geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Kolu tuttuğumda biri daha tutmuştu. Tutan kişi benden daha sert açıp beni de itince yalpalanıp bacağına dolandım. Ben düştüğümde o da üstüme düşmüştü. Düşen artık kimse bu çok ağırdı. Refleksle gözümü kapattığımdan kim olduğunu görememiştim. Açtığımda üstümde bir çocuk duruyordu. Sınıftan yükselen kahkaha sesleri sinirimi bozarken  çıldırmak üzere olduğumu farkettim. 

Bana kaşlarını çatmış bakarken ben de ona kafamı daha geriye vererek kaşlarımı çatmış bakıyordum. Ben kalkmasını beklerken o mal gibi durmuş ve hiçbir şey olmamış bakıyordu. Zaten mallar hep beni bulurdu ya neyse. Hoca boğazını temizleyerek uyardığında üstümden silkelenerek kalktı. Beni de kaldırması için beklerken çoktan sırasına geçip oturmuştu bile. Öküz! Sinirle ben de kalktığımda Elisa ve Azra hala bana gülüyorlardı. Hatta tüm sınıf.

Bu saçma klişeyi yaşamak sinirlerimi bozmuştu. Daha doğrusu klişeyi o aptal çocuğun beni bilerek itmesinden dolayı yaşadığım için sinirliydim. Dizilerde geçen bu sahnede çocuk gülümseyerek kalkar kızı kaldırır iyi misin diye sorurdu benim bildiğim. Bu çocuk hayvan gibi davranıp bizi düşürmüştü.

Boş yere bakarken sadece bir kızın yanı ve az önceki çocuğun yanının boş olduğunu gördüm. Ben de inatla çocuğun yanına geçtim. Kızlar da hemen önündeki sıradaydılar. Onlar bana hala gülerken ben gözlerimi devirerek yanlarından geçtim. Çantamı sert bir şekilde sıraya bırakırken bana bakmamıştı bile.

"Başka yer yok muydu da buraya oturdun?"

Sesini duymak nedensizce ürpermeme neden oldu. Kadifemsi bir sesi vardı. Acaba şarkı söylüyor muydu? Of Asya sanane!
Özellikle ona bakmadan konuştum.

Benimsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin