Üvey Sapık - 15. Bölüm

7.1K 232 18
                                    

Saat 06.00
Alarm çaldı ve gözlerimi zorla da olsa açmayı başarmıştım. Hemen yataktan kalktım ve salona inip mutfağa doğru ilerledim. Kendime bir kahve yapacaktim tabiki. O anda arkadan bir ses geldi.
" Bana kahve yok mu? "
" Kendi kahveni kendin yap usagin yok burda."
" İşyerinde de böyle olacaksan sen hiç gelme çıkaralım seni işten ne dersin?"
Hayır olmazdı. Benim paraya ihtiyacım var hem kendime giysi falan alırım kozmetik falan değil mi ama?
" Tamam tamam yapıyorum kahveni."
O anda Savaş koltuğa oturmaya gitti. Bende kahve olduktan sonra Savaşa götürdüm kendim de bir koltuğa oturdum.
" Güzel giyin."
" Anlamadım?"
" Diyorum ki sekreterim olacaksın güzel giyin seksi ol anladin?"
" Nasıl istersem öyle giyinirim sana sorcak değilim herhalde."
Kahvem bitti odaya gittim ve giysi dolabimi açtım. Hmmm. Şöyle bir bakalım ne giyebilirim ? Hih buldum altima bir tane siyah ispanyol paça pantolon üstüme siyah atlet ve onun üstüne siyah ceket giyecektim ki bir anda kapı açıldı.
Bu savaştı elinde de bir poset vardi.
" Al bunları giy."
" Bunlar ne ben ne giycegimi bulmustum."
"Hayır bunları giyeceksin."
" Peki tamam cikta giyiniyim."
Poseti açtığımda mini bir elbise onun üstüne giyebilecegim kırmızı bir atlet ve ceket vardi.
Oha yuh cus bu ne ya tobe Tobe.
Neyse ışte giydim kıyafetleri sacimi açtım ve duzlestirdim siyah tonlarında makyajımı da yaptım. Çantamı aldım ve aşağı indim. Savaş takım elbisesini giymis koltuğa oturmuş telefonu ile oynuyordu.
Topuklu ayakkabilarimin sesini duyunca savaş arkasını döndü ve bana baktı. Gözleri beni kesiyordu bende rahatsız olduğum için
" Hadi gidelim artık." dedim
"Ha tamam gidelim.."

Bu sapık hallerinden asla vazgeçmeyecekti değil mi? Yok ben bu adamı değiştiremem geninde var. Yapcak bisey yok bunla mi uğraşıcam çocuk bakmak bile daha kolay..

Holdinge gelmiştik. Ve burası lüks, büyük bir yerdi.. Oldukça gösterişli aksesuarlar kullanılmış. Savaşı takip ediyordum aynı zamanda etrafı kontrol ediyordum ki birine çarptım.
Adamın bütün dosyaları yere dökülmüştü.

" Yaa kusura bakmayın gerçekten isteyerek olmadı. "
Cevap vermeyince bende dosyaları topladım ve adamın eline verdim. Adam bana bakınca sırıttı ve elini uzattı.

" Hiç önemli değil hanımefendi. Asıl ben özür dilerim" dedi ve uzaklaştı.

Ya çarpan benim dosyaları yere yığan benim sen daha niye özür diliyorsun arkadaş?? Sen hayırdır yani!

Gözüm Savaşı aradı. Asansörün içindeydi. Asansöre doğru kostum tam gelmiştim ki kapı kapandı.

Tüh be Allahtan kafamı çarpmamıştım.
Diğer asonsoru çağırdım.
Yuhhh 50. Katta.
Yok anam ben bekleyemem zaten sabirsizim en iyisi merdivenlerden çıkmak.
Danışmana gittim ve Savaş beyin odasının nerde olduğunu sordum.
" 50. Katta efendim. "
Yuh ya valla ben patron olsam odamı giriş katına alırım en kolayı valla.
En iyisi asonsoru beklemekti. 20. Kata inmiş zaten.

**
Yukarısı çok yukarıdaydı sndnebdw haliyle.

Uzerinde Savaş Gökdemir yazan kapıya girdim.

Telefonla konuşuyordu.

Telefon konuşması bitti ve bana döndü.

" O adam kimdi?"
" Hangi adam?"
" Carptigin adam. Bakıyorum çok samimiydiniz?"
Allah Allaaah bu kadarda kıskançlık olmaz canım. Bayilicam şuraya!

" Adı üstünde carpistik ve bende yardım ettim. Tanımıyorum "

" Bana bir kahve getir sade olsun"

Odadan çıktım. Ve çarpraz da bulunan mutfağa girdim. Kahveyi hazırladım.

" Merhaba siz burada yenisiniz sanırım?" dedi arkamdaki bir adam.

" Evet Savaş Beyin yeni asistaniyim. "

Adama döndüm. O da bana döndüğünde karşımdaki kişi...

" GAMZE!"

" SEMİH!"

Merhaba arkadaşlar baya bir süreliğine yoktum geri döndüm. Son baktığımda kitap izlenmesi binlerdeydi ama şuan on sekiz binlerde olunca çok şaşırdım.

HEPİNİZE COK TESEKKURLER ARTIK YAZMAYA DEVAM EDIYORUM ❤❤❤❤❤

Üvey Sapık #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin