Gençlik Başımda Duman

Beklenmedik

Helin'den ; Sabah yüzüme su dökülerek falan kalkmadım . Kalp atışlarım yine haddinden fazlaydı . Odam biraz ufaktı ve camları da kapayınca nereyse çok havasız oluyordu ve bu benim hem astımımı tetikliyor hem de nefes almamı zorluyordu . İlacımı bulabilmek için aceleyle hareket ediyordum . Şifonyerin üstündeki hediye biblom bile devrilmişti . Kahretsin ki annem ve babam da evde yoktu . İlacı bulamayacağımı anladığımda hemen yanımda olan telefonumu alıp ellerimin titreyişine inat Beste'yi aradım .

Her zamanki gibi şen şakrak açtı telefonu " Helinaşkıım , ne oldu ? hiç aramazdın bu saatte sen . " Kendimi zorlayarak konuşmaya çalıştım .

" B-beste .... Nefes alamıyo .... Alamıyorum . " Bir anda ciddileşti

" H-helin evde misin ? Kahretsin Helin ne oluyor ? " Biraz daha konuşamadım çünkü kalbim gerçekten çok hızlıydı . Haddinden fazla ... Beste'nin geleceğini umarak gözlerimi kapadım . Beni her zaman şu hastalık rahatsız ederdi . Birsürü astım ilacı veya onun gibi ıvır zıvırlar kullanıyordum ama hiçbiri işe yaramıyordu . Kalp atışlarım hızlı attıkça kafam dönüyor ve gözlerim kararıyordu . Derin derin nefesler almaya başladım . Eğer böyle yapmazsam bayılacağımı biliyordum . Camı açıp rahatlayabilirdim fakat şu anki halim için orası o kadar uzaktı ki . Kendimi uzun bir süre yani en azından benim için öyle , bir süre kadar rahatlamaya çalıştım . En sonunda aşağıda Aytaç'ın sesini duydum . Beste ile bağırıyorlar ve bir yandan da kapıyı yumrukluyorlardı . Sonunda içeri girebilmişlerdi . Öyle ki bunu kapının kırılmasından anlamıştım . O kapıyı daha yeni yaptırmıştık nomıssızlar .

Odama daldıklarında Aytaç hemen yanımda bitip beni oturur vaziyete getirdi . " Helin gözlerini aç lan ! " Gözlerimi açtığımda ikisinin de hali berbattı . Kıpkırmızı olmuşlar ve nefes nefeseydiler .

" Aytaç , ilacım çekmecede " Kafasını sallayıp yanı başımdaki çekmeceyi kurcalamaya başladı . Beste hala kapıdan bakıyordu bana . Gözleri kızarmıştı . Canım benim , bu halim her zaman onu korkuturdu . Güvenle gülümsedim ona . Biraz daha iyiydim . Oturup , nefes almak düzene sokuyordu bu hastalığı . Beste biraz iyileştiğimi görünce yavaşça yanıma sokuldu . Endişeli olduğunu her zaman ki gibi parmaklarını kütletmesinden ve o suratından anladım .

" Pşt ! Pakize , sanırım az önce transa girdin . " Burnuma bir anda hava gibi bişey deldi ve öksürmeye başladım . Kafamı kaldırdığımda Aytaç elindeki astım ilacına bakıyordu . " Nerde yanlış yaptım ki ? Buruna sıkılmıyor mu bu denişik şey ?

************

Sabah ki halimden sonra ne kadar diretsem de ikisi de yanımdan gitmemişti . Şimdi ise , ben üçlü koltuğa uzanmış ve bir ayağım dışarıdaydım . Beste ise çok sevdiği kırmızı armut koltuğumu almış ve onun üstüne yüzü koyun uzanmıştı . Aytaç ise benim yattığım koltuğun hemen yanında yerden beni izliyordu . Sıkıntıyla nefes verdim . " Aytaçişkom ? " " Ha ne oldu ? Yine mi kalbin atıyor . Besteeğ ilaç nerde ? " Hızla ayağa fırladı ve merdivenlere doğru koşmaya başladı . Tam son merdivene geldiğinde bir oyuncak ayıya takılıp yere pat diye düştü . " Bu şeyin burada ne işi var Beste ? " Beste olabildiğince armuttan kafasını çevirip Aytaç'a baktı . Bakar bakmazda her zamanki o içimizi neşe ile dolduran kahkahasını attı . Ben ise huzurla gözlerimi kapadım ve kafamı yastığa iyice yasladım . Bizim sıkıntımız sadece birimizin o harika kahkahası ile biterdi . Biz akıl almaz derecede bizdik . Aytaç'ın o telaşla " Yine mi kalbin atıyor ? " demesi gibi . Benim kalbim her zaman atıyordu . Ve içimizdeki o bağlılık ise her zaman büyüyordu . Biz olabildiğince bizdik zaten . Açıklamaya gerek yoktu . " Beste , benim canım sıkılıyor . " Kafasını çevirmeden konuştu . " Bende çok sıkılıyorum . " " Park'a gitsek . Cidden çok bunaldım ben burada . " Oturduğu armuttan bana doğru dönüp konuştu. " Park'a değil de alışveriş merkezine falan mı gitsek? Kareoke falan yaparız belki? Ne dersiniz?" Aytaç merdivenlerde oturmuş takıldığı oyuncağa yaslanmış bize bakıyordu. " Kız Heloş ben sevdim bu ayıcığı. Benim olsa ya ? " Kafamın altındaki elimi çıkardım ve Aytaç'a doğru " Gel gel " işareti yaptım. Munzurca kalkıp ayakucuma yanaştı. Tek hamleyle elindeki ayıcığımı aldım ve kafasına şaplak attım. " Çek o koca ellerini ayıcığımdan."