Bugün iğrenç bir alarm sesiyle uyandim. Teyzem ben kalkmadan önce kahvaltiyi hazirlayip masaya da küçük bir not kağıdı bırakmış." Kahvaltini yap! Okula dikkatli git! Karşıdan karşıya geçerken sağına soluna iyice bak! Seni çoook seviyorum! Ve ayrıca caner piçini boşverrr "
En son yazdığı cümleye uyabilecekmiydim bilmiyorum istemsiz olarak gözlerim hep onu arıyor. Eski alışkanlık sonuçta çabuk kurtulunmuyo ama zamanla ne halledilmemiş ki? Her neyse kahvaltimi yapip okul için hazirlanmıştım...Çantam omzumda kulaklıklar kulağımda yürüyorum. Okul kapısından girdim ve saate baktım 08:54 yani dersin başlamasına 6dk var!!! Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim ve kendimi kulaklığımda çalan şarkının ritmine bıraktım. sınıfıma doğru yol aldım... Sınıfın kapısında yine derin bir nefes aldım acaba içeride miydi ? Diye birşeyler gevezeledi iç sesim. İki haftadır okulda gelmemişti . Ayrıldıktan sonra defalarca aramıştı ama ben açmamıştım telefonlarını. Anlıyacağınız 2 hafta önce ayrılmış, o okula değil gelmek adımını atmamıştı. Zengin piçi ne olacak defamsızlık 1 dilekçe birazda para hepsi silinir. Oh mis valla biz amele gibi geliyoruz beyefendi bir yerlerini kaldırıpta gelemiyor. Diye tekrardan konuştu iç sesim. Gözlerime o soğuk ve boş bakışlarımı yerlestirdim. Kimsenin kafamın içinde dönen çarklardan haberi olmasına gerek yok. Gözler her şeyi anlatır. Bir şifreye benzetirim ben gözleri şifreyi çözdünüz mü gerisi çorap söküğü gibi gelir... yavaş yavaş kapıyı açtım -galiba bu yüzden herkes bana bakıyordu- hiçbirşeye aldırmadan en arkada olan sırama doğru yol aldım. Sırama oturacağım sırada bir çift gözün bana hiç utanma gereği duymadan beni süzdüğünü, seyrettiğini gördüm. Aramızda geçen kısacık bakışmanın ardından kendime lanetler okudum. Çantamdan defterimi çıkardım sadece zaten yanımdaki egemen ders kitabını vs. lazım olan olmayan her şeyi getirdiği için sıkıntı olmuyordu. Herneyse zil çaldı ve manyak kimyacı içeri girdi. Aaa çok sıkıcı...
....öğle arası zilinin çalmasıyla derin bir oh çektim ve elimi yüzümü yıkamak adına wc ye doğru yol aldım. Elimi yüzümü güzelce yıkayıp kuruladıktan sonra karnımın beynime açıktım sinyallerini gönderdiğini anlamam o kadar da zor olmadı. Ve bu sefer kantine doğru yol alıyordum ki bileğimin sert bir şekilde tutulduğunu ve bu kişi beni çekip gövdesine yapıştırdığında olanlar karşısında şaşkınlıkla bakıyordum. CANER mii gözlerimi birkaç kez kırpıştırmama rağmen hala caneri görmem rüya veya hayal ürünü olmadığı bariz bir şekilde kanıtıydı.
' naptığını sanıyorsun ?' sinirli ve kaşlarım çatık bir şekilde onun tam gözlerinin içine baktım. Ani bir hareket ile de bileğimi onun koca ellerinden kurtardım. Caner alt dudağını ön dişleri ile ısırdı ve o da tam gözlerimin içine baktı... Baktı ve baktı...
Birşeyler arar gibi sanki ? Gözlerimi kaçırdım ve tam yoluma devam edecektim ki
'Melisa' dedi ilk olarak ses tonunda milyonlarca anlam bulunabilecek şekilde. Belki özlem, belki aşk, belki nefret, belki pişmanlık...
Minik bir adım atarak yanıma ulaştı. 'Hâla böyle yapmaya devam mı ediceksin ? ' noluyordu hiçbirşey anlamıyordum. Ağlama isteği ile yanıp tutuştu bedenim.
' Neyi böyle yapmaya? He neyi ? ' diye bağırdım. 'Caner sen benmle oynadın anlıyor musun ? Sen bana yetiyordun ama ben sana yetmiyor muydum ? Beni sevdiğini sanıyordum. Mutlu oluyordum. Yaa cidden ne kadar da salakmışım. Sana güvenmiş vede sevmiştim.' Gözlerimden birer yaş damladı. Ama aldırmadım konuşmaya devam edecektim fakat caner benden önce davrandı.
" Biliyorum çok kötü şeyler yaptım. Sarhoştum diyem beni affetmen için çünkü yalan her şeyin farkındaydım özür dilerim.. Şu iki hafta içinde bir ağrı vardı sol yanımda. Zehir gibi yayıldı damarlarımdan her bir hücreme."dedi ve derin bir nefes alıp yaşlı gözlerimin içine baktı. İki yanımda duran ellerimi o iri ellerinin arasına aldı.
"MELİSAM BANA İKİNCİ BİR ŞANS VERİR MİSİN ?"
ellerimi tekrar ellerinin arasından çıkardım ve bir miktar saçımı kulağımın arkasına tıkıştırdım ve 'Bilmiyorum' diye usulca fısıldadım ölüme fısıldarmışçasına. Ve orayı hızlıca terk ettim. Artık birşey yiyebileceğimi sanmıyordum boğazım düğümlenmişti sanki o yüzden sınıfa doğru yol aldım...