REMEMBER ME

742 93 11
                                    

Anılardır hayatımızı anlamlı kılan.. Saniyelere ya da saatlere sığdırdığımız yaşamımızdır aslında.. O'ydu şimdiye dek saatlere ya da koca koca günlere sığdıramadığım aşkımın vücut bulmuş hali.Bir gülüşü ya da bakışıydı hayatıma anlam katan tek şey.. Nasıldır bir insanın aşık olduğu insanı hatırlamaması? Ya da aşık olduğu insanın onu hatırlamaması, nasıl hissettirir insana kendini?

Bilinmeyen bir duygu karmaşasının içine balıklama dalmak gibiydi bizimkisi.Ben onu çok sevdim, o da beni..Gözlerimin içine bakıp "seni daima hatırlayıp seveceğim" deyip aşla bakan meleğim, yine aynı gözlere bu kez yabancı biriymiş gibi bakıyor.Cehennemin dünyadaki karşılığını iliklerime kadar hissediyordum. Tüm hücrelerim teker teker alev alıyor ama tutuşamıyorum. Aşık olduğun insanın seni tanımaması tam da böyle hissettiriyor..

"Beni tanımıyor musun?" Zorlukla yutkunup şimdiden dolmaya başlayan gözlerimle bakıyorum meleğime.Kafasını evet anlamında salladığında canlanıyor tüm hayat gözümde.Anlıyorum bebeğimin bana oyun oynadığını. Sadece şakaydı değil mi? Sehunnie'ni nasıl unutabilirsin öyle değil mi sevgilim?

"Doktorum değil misin?" Ne duymuştum biraz önce?Doğru kelimeler mi ulaştı kulağıma yoksa şakayı hala sürdürüyor musun Luhan? Hadi ama bundan nefret ettiğimi biliyorsun meleğim..Beni korkutmandan nefret ediyorum.

"Benim Luhan, kocan. Şaka yapmayı bırak artık, bundan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun!" Bana ciddi bir ifadeyle baktığında daha da kahroldum.Luhan şaka yapmıyordu ve yaşadıklarımızın hepsi lanet derecede gerçekti.

Neydi cehennem? Kime ve neye göre değişkenlik gösteriyordu? Sadece öldükten sonra gidilecek alevden bir çukur muydu yoksa şu an yaşadığım şey mi? Düştüğüm boşluğun adı neydi peki? Nasıl anlatılırdı ki bu.. Biricik kocam, hayatımı onsuz geçiremeyeceğimi anladığım için evlendiğim adam.. Bu dünyada ve diğerinde de seveceğime söz verdiğim sevgilim, bana hiç bakmadığı kadar soğuk bakıyor.

****

"Bana bir sorunu olmadığını söylemiştiniz!" Kulaklarım uğuldarken sesimin nasıl çıktığını ya da etraftaki hastaların bakışlarını umursamıyordum.

"Beyin travması atlatan kişilerde görülen bir hadise bu. Şimdilik sadece tedaviye devam edip iyileşme sürecini hızlandırmamız gerekiyor."

"Beni hatırlamadı. Lanet olsun! Beni tanımıyor. Bundan daha büyük bir sorun olabilir mi? Eşim beni hatırlamıyor!" Ellerimle göğsüme vururken sesim tüm koridorda yankılanıyordu. Gözyaşlarım terk ederken bulundukları yeri, koşar adım uzaklaşmıştım oradan. Acınası bakışlara aldırmadan bulduğum ilk odaya girip kapının arkasına yaslanabilmiştim. Göğsüm hızla kalkıp inerken nefes alıp almadığımı hissetmiyordum bile.

Boğazımda biriken onca çığlık ardı ardına çıkıyordu sonunda. Ellerim acısada umursamadan vuruyordum zorlukla yaslandığım duvara. Yere düşüyor ve dizlerimi kendime çekerek ağlıyordum hıçkırıklarla. Benim ağlamama dayanamazdın sen Luhan. Neden beni ağlatıyorsun şimdi? Dayanamayıp kısa kollarını boynuma dolayan sen, neden şimdi bir yabancıymışım gibi çekiyorsun ellerini benden?

• • • •

3 hafta sonra...

"Onu görmeme izin verin! Lütfen." Sehun dikildiği kapının önünde son umut kırıntılarını tüketirken güçlükle konuşuyordu. Hastaneden çıkalı 3 hafta geçmesine rağmen Luhan ısrarla ailesinden ayrılmak istememişti. Buna rağmen Sehun bıkmadan her gün kapılarında bitiyor, Luhan dışarıya çıkana kadar Luhan'ın annesine yalvarıyordu. Yine bir pazar günü Sehun erkenden kalkıp Luhan'ı dışarıda kahvaltı yapmaya götürmeye hazırlanıyordu. Buna, işlerine taş koyan bir kadın dahil değildi ve kadın inat ettikçe Sehun sinirlenmemek için yumruklarını sıkmak zorunda kalıyordu.

Remember Me // Hunhan ✔(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin