REMEMBER ME (Hunhan)

504 47 11
                                    

Medya: Christina Perri - A Thousand Love (medya ile birlikte okuyun..)

"Alo?"

"Sehun" Luhan heyecanla kavradığı ahizeyi kulağına biraz daha yaklaştırıp hattın ucundan gelecek cevabı bekliyordu.

"Luhan sen misin? Ben Tao. Bir şey mi oldu?"

A-Ah ş-şey ben.. B-Ben kayboldum ve-.." Luhan yüzünde oluşan hayal kırıklığını saklamak için uğraş verdikten sonra açıklamaya çalıştı.Kısa süre sonra Tao'nun endişeli sesi kulaklarına ulaştığında biraz önce hissettiği hayal kırıklığı yerini çoktan tozla kaplanmış eski duyguların verdiği heyecana bırakmıştı.

"Aman tanrım bana nerede olduğunu söyle ve bir yere kımıldama. Seni almaya geliyorum" Luhan bakkal dükkanının adresini söyleyip telefonu kapattıktan sonra bir köşeye çekilip beklemeye başladı. Dakikalar sonra dükkana giren o tanıdık bedene tereddütsüz sarılmıştı. Diğerinden anında gelen karşılık dudaklarının kıvrılmasına neden olurken tüm söyleyebildiği 'götür beni buradan' olmuştu.

***
"Şimdi nasıl hissediyorsun? Kendi başına öylece nasıl çıkabilirsin?! Tanrı aşkına sen kaybolurken Sehun ne haltlar yiyiyordu?! Neden sana göz kulak olmadı?"

Tao koltuktan kalkıp salonda volta atarken söylenip duruyordu. Luhan'ın ne denli korktuğu gözle görülür dereceydi ve bunların tüm sorumlusu aptal Oh Sehun'dan başkası değildi. Ona sahip çıkma bahanesiyle onu kendi evine götürmüştü ama Luhan hemen ertesi günde kayboluyordu.

Luhan diğerini sakinleştirmek için ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Sehun'un bir suçu olmadığını anlatmak istiyordu ama kelimeler dudaklarından bir türlü dökülmüyordu. Karşısında o aşkla baktığı eski nişanlısı varken sadece susup onu dinlemek istiyordu. Tao, lise yıllarındaki gibi yapılı ve oldukca yakışıklıydı. Her zaman Luhan'ı düşünürdü. Luhan, onun yanındayken kendini dünyanın en şanslı insanı gibi hissederdi. Kendine tanınmış bir şans ya da kayan bir yıldız gördüğünde tuttuğu bir dilek gibiydi onun için Tao.. Onu her şeyiyle seviyordu. Kaza öncesinde tanıdığı nişanlısını neden bırakıp başka biriyle birlikte olduğunu bilmiyordu ve bu sürekli aklını karıştırıp duruyordu. Sesindeki korkuyu bastırıp diğerini sakinleştirmeye çalıştı.

"Ben iyiyim Tao. Daha fazla endişelenmene gerek yok."

Luhan söulediğinde Tao da elinde tuttuğu telefonu sehpanın üzerine bırakıp koltuğa, Luhan'ın yanına oturdu.

"Numaramı nereden buldun Luhan?" Tao kafasını çevirip Luhan'a biraz daha yaklaşmıştı. Luhan bu fazla yakınlıktan biraz rahatsız olsa da umursamamaya çalıştı. Sonuçta evinde olduğu kişi Tao'ydu ve Tao ona asla zarar vermezdi.

"Ş-şey ben bir dükkana girdim ve aklıma gelen ilk numaraya tuşladım. Beni almaya geldiğin için teşekkür ederim. Sen olmasay-.." Tao bir elini Luhan'ın bacağına koyup üzerinde belli belirsiz hareketler yaparken Luhan, neye uğradığını şaşırıp öylece bakakaldı. Tao daha da ileriye giderek Luhan'ın bacağındaki elini onun göğsüne çıkarmış, parmaklarıyla boynuna doğru hayali birer çizgi çiziyordu.

"Seni ne kadar özlediğimi tahmin edemezsin Lu. Bana tekrar geleceğin günü sabırsızlıkla beklediğimi.. Ama şimdi buradasın öyle değil mi? Benimlesin."

Tao dudaklarını karşısında duran beyaz boyna bastırdığında Luhan titreyen vücuduna aldırmadan diğerini tüm gücüyle itti.

"Sen ne-..? Ne yaptığını sanıyorsun? Senden sadece bana yardım etmeni istedim. Nasıl olurda bu halimden faydalanmak istersin? Nasıl bu kadar alçalabildin seni lanet olası!"

Remember Me // Hunhan ✔(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin