İNTİKAM(SLYDRM)

1.BÖLÜM

Tatlılar, canlar ve yavru kurtlar hikayeme hoşgeldiniz sefalar getirdiniz ne iyi ettiniz sizden küçük minicik iki ricam var bir okuduğunuz bolumlerde ⭐ gördüğünüz de tıklamanız ve benim yeni hikayelerimden haberdar olmanız için beni takip etmeniz, gösterdiğiniz ilgi alaka için çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum iyi okumalar şimdiden gözlerinize oy veren ve takip eden ellerinize sağlık

Aslı yıldırım

Gamzenin hayatı bir sonbahar günü yetimhane kapısına bırakılması ile başlamıştı görevliler onu kapının önünde bulduğunda karton kutunun içinde bir eşya gibi bırakılmış bir kız çocuğuyla karşılamışlar ne sesi ne soluğu çıkan bu yavrucağazın ölmüş olmasından bile şüphelenmişlerdi yurdun müdiresi Ayşe hanım bebeği kucağına aldığında sesi çıkmayan bir kaç aylık bebeğin bir anda gülümsemesi ile derin bir nefes almış ve bebeğin yanaklarında çıkan gamzeler den dolayı ona gamze ismini vermişti.

Gamze o kadar uslu bir çocuktu ki bazen yurttaki anneler bile kızın varlığından şüpheleniyorlardı sessiz sedasız yemek yer, yatağını toplar sonra yine aynı sessizlikle derslerini çalışırdı varlığı bile belli olmuyordu diğer çocuklar hemen her şeye mırın kırın edip ağlayıp zırlasalar da Gamze diğer çocuklar gibi olmayıp aksine ağlayan çocuğun yanına gider onu sarıp sarmalar kendi hakkını bile karşındakine verirdi o kadar masum ve iyi niyetliydi ki Ayşe hanım acaba annesi bu kızın böyle olacağını bilse bırakır mıydı diye düşünmeden edemezdi

Gamzenin başarıyla gurur duyardı Ayşe Hanım kendi öz evladı olsa bu kadar sevmez bu kadar gururlanamazdı. Gamze liseyi iyi bir derecede bitirmiş üniversitede de uluslararası ilişkiler bölümünden okul birincisi olarak mezun olmuştu. Okuldan mezun olduktan sonra büyük bir şirkette danışmalık yapmaya başlamıştı ve o sıra Metinle tanışmıştı, ilk önce arkadaş olarak konuşmaya başlayan metinle gamze sonrada sevgili ve en sonunda evlilik kararı almışlar ve o gün Gamze hayatının değişeceği o gün büyük bir heyecanla yataktan kalkmış metinle beraber seçtikleri gelinliğe uzun uzun bakıp doğacak çocukların hayali ile nikâhına hazırlanmıştı

Metin şirkette önemli bir mevkide idi bazen yurt dışına gider haftalarca gelmezdi, Gamze her seferinde neden bu kadar uzun zaman yurt dışında kalıyorsun diye sorsa geleceğimiz için deyip gamzeyi geçiştirirdi Gamzede artık bir yuvası bir geleceği olacağı için ısrar etmez Metine sarılır ve sıcak yuvasının hayalini kurmaya devam ederdi. Gamze, Metine deliler gibi âşık değildi ama onu bu yetimliğinden kurtaracağı için bir abi, bir baba gibi severdi hep, gerisi de önemli değildi, zaten Aşk'ın saçmalık olduğunu düşünür izlediği filmlerde kadınların bir erkek için neden ağladığını halen anlamazdı.

Nikâh günü heyecanla gelinliğini giymiş evine gelen kuaförle saçlarını dağınık bir topuz yaptırmıştı aslında topuzda sevmezdi ama sırf metin bu gelinliğin üzerine dağınık topuz güzel gider dedi diye saçlarını o şekilde yaptırmıştı ona kalsa dalgalı siyah saçları açık kalsın üzerine papatyadan taç eklesin bitti gitti ama metin öyle istedi diye mutlu olur diye saçlarına topuzu yaptırı vermişti. Tüm hazırlıkları bitmiş Metini beklerken sanki saatler geçmiyordu evet bir saat sonra evli mutlu ve en kısa zamanda çocuklu olacaktı Metinle hemen çocuk yapmaya karar vermişlerdi metinde gamze gibi anasız babasız dı ama sonradan bir kaza sonucu öldüklerini söylemiş başkada bir açıklama yapmamıştı gamze zaten ailesizliği bildiği için sesini çıkarmamış metinin daha çok üzülmesini istemediği için anlatması bittiğinde sadece sımsıkı sarılmıştı.

Nikâha sadece bir kaç arkadaş ve yurdun müdiresi Ayşe Hanım katılacaktı çağıracakları kimseleri yoktu zaten. Dışarıdan gelen korna sesiyle müstakbel eşinin geldiğini anlayıp eteklerine takılıp ta düşmemek için temkinli adımlarla dışarı çıkmıştı, kapıdan dışarı çıktığında Metin karşısına beyaz bir damatlıkla çapkın bir gülümseme ile Gamzeye bakış atmış ikisinin heyecanlı bakışmaları ile birbirlerine sarılıp nikâh dairesine yol almışlardı, nikâh dairesinin kapısında Ayşe hanım gözyaşlarıyla gamzeyi karşılamış bir anne gibi sarıp sarmalayıp nikâh yapılan yere yönlendirmişti.

Evetler ile artık karı koca olmuşlardı artık evli idi mutluydu nikâh dairesinden çıkarken gülüşmeler konuşmalarla adımlarını attıklarında birinin METİN diye bağırması ve patlayan silah sesiyle çığlıkların yükselmesi bir kaç saniye içinde olmuştu Gamze ne olduğunu anlamasa da bir taraftan metine seslenin kim olduğunu anlamaya çalışıyor bir taraftan da silah sesinin sonuçlarına bakıyordu kime ne olmuştu acaba o etrafına bakınırken metinin elinin daha sıkı sarmasıyla gerçek dünyaya dönmüş birden yanındaki adama bakmıştı ama bakmaz olaydı metinin beyaz damatlığı kıpkırmızı olmuştu çoktan ve silah sesinin sonucu uzakta aramasına bile gerek yoktu o silah az önce hayatını birleştirdiği adamı vurmuştu metin son gücüyle gamzeye tutunmuş aralarında en son geçen konuşmayı yapmıştı

Gamze seni seviyorum lütfen beni affet

Gamze evlendiği gün kaybetmişti kocasını aylarca kendine gelememiş daha ilk günden yuvasını elinden almışlardı. Ayşe Hanım o günden sonra gamzeyi yanına almış kendini iyi hissedene kadar yanımda kal diye ikna etmişti, gamzede zaten büyük bir hevesle yaşayacakları eve gidemezdi metin olmalıydı yanında o eve girerken yalnız değil. Bir süre Ayşe hanımın ısrarıyla psikoloğa gitmiş tedavi görmüştü aylar geçmişti halen aklı almıyordu Metini kim neden öldürmek istesin metin kime ne yapabilirdi çalışkan başarılı ve azimliydi kimseyi kırdığını dahi görmemişti gamze halen aklı almıyordu neden neden ben yalnızım neden metinsiz kaldım diye aylarca ağlamıştı, sonra bir gün beyninde şimşekler çaktı bunu bulabilirdi en azından bulup metinin intikamını alabilirdi. Ve işin garibi bu cinayet sanki olamamış gibi üstü hemen kapanmıştı ne bir suçlu bulunmuş nede bir tanık sanki o mermi gökyüzünden inmişti ve ne yapan nede emri veren belli değildi üstüne üstlük kıza zamanda faili meçhul diye kayıtlara geçmiş dosyayı kapatmışlardı.

Aradan 6 ay geçmişti metin öleli ve eline birçok bilgi gelmeye başlamıştı metin yurt dışına gittiğinde önemli ihalelere katılıyordu ama bu ihalelerin ne olduğu sır gibi saklıydı bulacaktı elbette bu ihalelerin ne olduğunu da bulacaktı ama bir isim vardı ki hepsi o kapıya çıkıyordu

HAMZA KAPTAN...

Hamza KAPTAN önemli bir iş adamıydı adamın hiç bir taşkınlığı hiç bir suçu yoktu hatta adamın trafik cezası bile yoktu ve bu Gamzeyi daha çok şüphelendiriyordu kendisinin bile bir kaç trafik cezası vardı. Bu işin ucunda kesinlikle bu adam vardı biliyordu hissediyordu en azından ama kanıtlaması lazımdı hata kanıtlayıp intikam alması, bir şekilde o holdinge işe başlamalıydı ama önce oraya nasıl girecekti holding öyle herkesi işe almıyordu az çok biliyordu burayı ve lanet olsun ki oraya girmenin bir yolunu bulmalıydı en azından bulacağını biliyordu bir şekilde ya bilgilerini kullanacaktı ya da kadınlığını hoş kadınlığı olduğunu sanmıyordu ya neyse onu da bir şekilde hallederdi.

bX