İNTİKAM(SLYDRM)

5.BÖLÜM

Hamza KAPTAN ofisine geçtiğinde hemen insan kaynaklarını aradı neydi kızın adı onu bile sormamıştı neyse ne diye geçirdi içinden sonra oradaki çalışana referans olarak Atakan'ın gönderdiği kişiyi direk işe almalarını emretti telefonu kapattıktan sonra koltuğundan geriye yaslandı ve kızı düşündü bir an neydi bu kızdaki dikkat çekici şey herkes gözünde böyle olmazdı ama kızda farklı bir etki vardı insan üzerinde fazlada irdelemedi kadın sonuçta her kadın gibi aynı, iki gün sonra beni tam anlamıyla tanır yanıma yanaşır bende istediğimi alırım herkes yoluna...

Ama düşündüğü gibi olmadı ne kız geldi yanına nede o günden sonra kızı gördü sanki karşısına çıkmamak için elinden geleni yapıyordu hatta kızın işe başlamadığını bile düşünüp insan kaynaklarına girişini sordu evet kız öbürkü gün işe başlamıştı ama âmâsı vardı kız görünmez gibiydi

Haftalar geçmesine rağmen gamze halen bir açık bulamamıştı, sistemleri o kadar iyi işliyordu ki açıktan ziyade ödül alacak derecede iyi iş yapıyorlardı nasıl bu adamı mahvedecekti halen karar vermemişti hoş o insan öldüremezdi ama öldürmekten beter edecek bir şeyler yapabilirdi. Bu arada bir kaç kişiyle arkadaş bile olmuştu hele ayça vardı ki çok sevimli bir kızdı orta halli bir ailenin en küçük kızlarıymış babası yememiş içmemiş bütün çocuklarını okutmuş onlarda şuan babalarının yaptığı bu emeğe karşılık kol kanat geriyorlarmış, gamze bunu duyduğunda hüzünlenmişti onun bir babası ya da bir annesi olmamıştı soğuk kış geceleri yastığını aile olarak düşünür sanki onların kollarının arasında şefkatlerini hissedecekmiş gibi sarılır sessizce ağlayarak uyurdu.

Aylar geçmiş halen bir şey bulamamanın stresini yaşıyordu gamze ne yapmalıydı nasıl etmeliydi ki öcünü almalıydı düşündü ama aklına hiç Bir şeyde gelmedi biran acaba kadınsal lığını mı kullansam diye aklından geçirdi sonra vazgeçti daha kimseyi öpmemişken Hamza Kaptan ondan direk yatak odasına geçmesini isterdi evet nişanlısı, ölen kocasını bile öpmemişti o anda metinle olan hatıraları geldi aklına

Şey metin sana bir şey sorabilir miyim?

Sor meleğim tabiki de

Ben senin hani sevdiğin hani nişanlın yakında eşin olacağım ya

Metin Munzur bir ifadeyle

eeee

Ya utanıyorum ama sen böyle yaparsan ama neyse boş ver vazgeçtim sormayacağım

Utanma meleğim sor hadi bekliyorum

Ya şey ya sen beni niye hiç öpmüyorsun oh be söyledim

Metin hoş bir kahkaha atıp

Gamzem, canım seni öpmek ne kelime her şeyin benim olmasını istiyorum ama şu ki ben sana o nikâhı basmadan tam anlamıyla helalim olmadan hiç bir şekilde yanaşmayacağım o kadar masumsun ki ancak soyadımı aldığın zaman tamam mı?

Gamzenin o an gözleri parlamıştı bu adamı bir kez daha sevmişti ve metinle olmanın gerçekten doğru bir karar olduğuna bir kez daha kanaat getirdi.

Gamze farkında değildi ama o sırada gözyaşları oluk oluk akıyordu gözlerinden tam o sırada odaya giren ayça gamzenin halini panik yapıp hemen yanına koştu

Gamze neyin var niye ağlıyorsun canım

Gamze ayçanın sözü üzerine derin derin iç çekti ne bir şey diyebiliyordu ne de ağlamasını durdurabiliyordu bunun farkına varan ayçada gamzenin üstüne gitmedi ve yapabileceği en uygun şeyi yapıp gamzeye sarıldı hem sarılıyor hem de teselli etmek için

Tamam, canım sormuyorum bir şey sen ağla istediğin zaman anlatırsın bana

Gamze mırıltı bir şekilde sadece teşekkür etti ne diyebilirdi ki şimdilik hiç bir şey

Aradan yarım saat geçmişti halen birbirlerine sarılı vaziyette dururlarken ayça birden

Ay valla içim şişti kalk kız kalk az dışarı çıkalım yemek yiyelim sonra iş başı hadi bakma suratıma öyle bön bön bu kadar duygusallık yeter valla şiştim be

Gamze ayçanın lafları üzerine hafifçe kıkırdadı iyi ki ayça vardı yoksa halen burada ağlardı ve büyük ihtimal şişmiş göz ve suratla akşam ederdi

Ayça gamzenin kıkırdamasını duyunca

Ay işte böyle kalk valla açıktım karnım yapıştı resmen gidelim de şu canavarı bir doyurayım dedi ve kalktı yerinden, gamzede dolabında çantasını alıp ayçayla dışarı çıktı birazda olsa iyiydi ağlamak ona terapi gibi gelmişti. Ayçayla güzel bir restorana gelince etrafını inceledi nezih bir yere benziyordu cam kenarında yerlerini aldıklarında önlerine gelen menüden güzel bir yemek söylediler yemeklerini yerlerken kâh iş hakkında kâh hayatları hakkında sohbet ettiler

O sırada Hamza kaptanda oradaydı ama kızlar onu fark etmemişti aylardan beri ilk defa görmüştü gamzeyi ama bir gariplik vardı kızın burnu ve gözleri kızarmıştı bu kız ağlamış mıydı yoksa sonra aman canım ne diye ağlasın kesin grip gibi bir şeydir diye düşündü kızlara bakmaya devam ederken karşısındaki kadının dediklerini bile dinlemiyordu harbi kadın bir saattir neden bahsediyordu hiç dinlememişti gözleri geldiğinden beri gamzenin üzerindeydi aradan on dakika daha geçmişti ki kızların kalktığını gördü hemen karşısındaki kadını dönüp dinliyormuş gibi davranmaya başladı

Gamze, ayçayla yemeklerini yemiş yaptıkları kısa sohbetle biraz daha iyi olmuştu ağlamayacaktı bir daha çantasını masandan alırken çaprazındaki masaya gözleri kaydı ve Hamza kaptanı gördü karşısında oturan kadın samimi olmaya çalışıyordu sanırım eli kolu durmuyordu bir türlü her iki lafında Hamza kaptanın vücuduna dokunuyordu hoş piç herifte memnunmuşçasına kadının verdiği tepkilere gülümsüyordu son gülüşlerin olacak Hamza kaptan son gülüşlerin diye homurdanıp ayağa kalktı o sırada ayça gamzenin söylediklerini kendisine söylediğini zannedip

Canım bir şey mi dedin

Yok, Ayçacım bir şey demedim hadi çok oyalandık gidelim bir an önce şirkete dedi ve hiç bir yere bakmaksızın kapıya doğru yol aldı

Hamza kaptan gamzenin giderken halen arkasından bakıyordu, bu kız da ne vardı da bu kadar dikkatini çekiyordu sonra karşısındaki kadına baktı bir susmadı dedi içinden neyse diye iç geçirip biraz daha oyalandı ve yerinden kalktı kadına kısa bir selam verip çıktı kadın giden Hamza kaptanın arkasından şaşkın şaşkın bakarken Hamza kaptan çoktan kendini dışarıya atmıştı bile, dışarıya çıktığında etrafına bakındı her yerde adamları vardı o da istemezdi, böyle koruma ordusuyla gezmeyi ama işi gereği ve karanlık tarafından dolayı sürekli bu adamlarla dolaşıyordu bir süre daha etrafına baktıktan sonra yürümeye başladı, hava sıcaktı ama huzur verici bir tarafı vardı derin bir nefes çekip arabasına doğru yöneldi korumasına işaret verip şirkete doğru yol aldı