İNTİKAM(SLYDRM)

51.BÖLÜM

Gamze gülen gözlerle hamza kaptana bakıp hatırladığı ne varsa küçüklüğünden bu zamana kadar kah sevinçle kah üzüntüyle bir bir anlattı karşısında ki adam ona sanki fantastik bir hikaye gibi duymuşçasına  bakıp yarı kaşları çatarak yarı gülümseyerek dinlemesine mest oldu bu akşam kesinlikle bir flört durumu söz konusu idi ve bu çok hoşuna gitmişti yemeklerini bir taraftan yiyorlar bir taraftanda nelerden hoşlandıklarını nelerden hoşlanmadıklarını tartışıyorlardı mesela hiç hamza kaptanın bir filim koleksiyonu olduğunu bilmiyordu yada balık tutmak gibi basit bir zevke sahip olduğu konusunda en ufak bir fikri yoktu karşısındaki adam ne kadar sert görünsede konuştukça içindeki kendisinin içindeki gibi narin bir çocukla karşılaşıyordu yemek yemeleri dışında hamza kaptan bir dakika olsun ellerini ellerinden çekmemişti ve bu açıkcası çok hoşuna gitmişti

yaklaşık iki saat süren yemek ve sohbetten sonra hamza kaptanın sahibi olduğu bara gitmeye karar verdiler masadan kalktıkları anda restorantta ki herkesin kendilerine bakmalarından birazcık olsa utansada kendini dik konuma getirip bu adam benim der gibi kendinden emin adımlarla hamza kaptanın ona dokunduğunu unutmak ister gibi yürümeye başladı hamza kaptan elini beli getirip yönledirdiğinden beri aklını şuan belinde olan ele vermemeye çok büyük gayret gösteriyordu.

yaklaşık yarım saat sonra bardan içiri girmiş hamza kaptanın kendisine ait özel locaya doğru yol almışlardı ne ironiydi ama aylar öncesinde o locaya giderken hamza kaptana küfür ediyorken şimdi bu durumda havalara uçacaktı neredeyse yani ...

hamza kaptanla locaya girdiklerinde hamza kaptan ona çapkın bir bakış atıp

gamze yine iki metre ileriye oturmayacaksın değil mi 

gamze gülerek başını sallayıp hamza kaptanın yanına yerleşti hamza kaptan bu durumdan faydalanıp hemen gamzenin omuzuna elini atıp saçlarına şevkatli bir öpücük bıraktı 

gamze başta bu harekete biraz kasılsada o şevkatli öpücüğü hissedince birden rahatladı bu adamı seviyordu anladığı kadarıyla hamza kaptanda ondan hoşlanıyordu ozaman kendini kasmanında bir anlamı yoktu , gelen garsona içkilerini söyledikten sonra tekrardan sohbet etmeye başladılar dışarıda bangır bangır müzik sesi gelsede sanki şuan ikisi için dünya burasıydı ve başka kimse yoktu 

hamza kaptan karşısındaki güzelliğe bakmadan kendisini alamıyordu dediği gibi bu akşam özeldi gamzeyle konuşuyor, gülüyor hatta dokunuyordu ve karşısındaki kadın ona hiç ses çıkarmıyordu bu anın bozulmasını hiç istemiyor sabah uyandıklarında yine aynı kadını görmek istiyordu sadece ona böyle bakan yani kendini gerçekten özel hissettiren insan gibi 

uzun uzun sohbetleri devam ederken hamza kaptan dayanamadı ve sordu

gamze hiç küçükken arkadaşın abin ne bileyim senin için özel olduğunu düşündüğün biri varmıydı.

gamze gülerek başını salladı

kızma ama vardı adını hatırlamıyorum ama bende büyüktü hımm yani tam kaç yaş bilmiyorum ama büyüktü işte o hep beni koruyup kollardı beni dizlerini yatırır en sevdiğim ninniyi bana söylerdi saçlarını okşardı sakına gülme bu anlattıklarıma benim için çok özeldi hem birazcıkta aşıktım sanırım o çocuğa onun yanındayken okadar güçlüydüm okadar cesurdum ki sanki hiç birşey beni üzmez hiç birşey kıramaz ne bileyim yenilmez gibi hissederdim kendimi 

hamza kaptan gülümseyen gözlerle gamzeye bakıp 

ee ne oldu sonra o çocuğa anladığım kadarıyla artık hayatında değil

gamze içkininde tesiriyle oflayıp

gitti yani gitmek zorunda kaldı evlat edindiler anladığım kadarıyla zengin bir aile onu yanına aldı benim koruyucum iyi olacaktı o yüzden hiç ağlamadım yada beni bırakmasını istemedim küçüktüm ama akıllıydım dedi güldü sonra devam etti

yani onun daha iyi şartlar olacağını anlayacak kadar bilinçliydim o yüzden o gidene kadar ağlamadım bana seni bulucam dedi bende bir umutla onu bekledim ama bulamadı ha kızgınmısın asla , çünkü bulması biraz zor olurdu hem yurdum değimişti hemde unutmuş olabileceğini düşündüm neyse ama o beni her zaman kahramanım olarak kalıcak en zor zamanlarımda yanımdaydı o olmasa ne yapardım bilemiyorum o gidince günlerce ağladım yemek yemedim bir umut belki gelir bana yine tatlı tatlı kızar sonra yemek yedirir diye sonra bir baktım ne gelen var ne giden diyorum sana akıllıydım kendi kendime dedim gamze büyü artık koca kız oldun o gelmeyecek açlıktan da öleceksin yemek ye 

yine kahkaha attı sonra önüne dönüp 

ondan sonra kendi kendime bakmaya başladım kendim yemek yedim kendim yıkandım kendim ders çalıştım kendi ayaklarım üstünde kalmayı öğrendim hep bir gün geri gelir diye umdum ama olmadı bende hayallerden sıyrılıp gerçek dünyaya geri döndüm.

hamza kaptan utanmasa ağlayacaktı neredeyse gamzelisi onu beklemişti yıllarca ona güvenmişti ve onu sevmişti hemde karşılık beklemeden şimdi neden gamzeyi bu kadar benimsediğini , istediğini anladı oda çocuktu ama sevgisi büyüktü gamzelisi onun için herzaman bir taneydi.Elindeki içkiyi bırakıp gamzeye döndü kendisine bakan kadına özlemle öpmeye başladı ve şu gerçekki kadınıda ona karşılık veriyordu kendisini zorlan gamzeden ayırıp ellerini tuttu ve gözlerine bakıp

evine hoşgeldim gamzelim sonunda kavuştuk...

SLYLDRM