Saat 11 olmuş , telefonumda 30 cevapsız çağrı . Annem çıldırıyordur şuan . Sabahtan beri haber alamadı " biricik " kızından , korkmuştur tabii. Oturmaktan kramp giren popomu hafifçe kaldırıyorum banktan , biten sigaramın paketini hemen yanımdaki çöp kutusuna atıyorum ve yaklaşık 3 saat boyunca otururken saçma sapan aşk sözleriyle karaladığım banktan çantamı alıp yavaş yavaş yürümeye başlıyorum . Eve nasıl gideceğim şimdi ben diye düşünüyorum bir yandan da , cidden nasıl gideceğim ? Ne bir otobüs , ne tren var ne de taksiye verecek param . Yolda olduğum yerde yaklaşık 10 dakika boyunca hareketsiz olarak bunu düşündüm , aslında devam edicektim düşünmeye fakat bir el dokundu omzuma , o tanıdık ses tonuyla "Merve , ne yapıyosun sen bu saatte burada ?" dedi. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi tahmin ettiğim kişiydi , derin bir iç çekerek " Kaan " dedim ve yüzüne baka kaldım , durdum . Gözümden dökülen 2 damla yaşın ardından kaan bana sarıldı , dayanamadım hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım . Garipti , baya garip . Kaan'a gelince , Kaan benim dostum , sırdaşım , yoldaşım . Durdum kendimi topladım biraz , kaan'a anlattım herşeyi , eve gidemediği mi eve kadar bıraktı beni , annemle ne konuştu artık bilmiyorum annem neden geç geldiğime dair tek soru dahi sormadı . Attım kendimi yatağa , birden telefonum çaldı . "Ruhparçam Arıyor" uzun bir süre ekrana baktım ve inanamadım , durdum ve düşündüm , cesaret toplayıp açtım . Bulanık bir ses konuşuyordu , ama ben bu sesi nerde duysam tanırdım . "Sanırım fazla kırıldık , ikimizde . Özür dilerim " dedi . Hiçbirşey demedim , " birşey de yada deme , özür dilerim iyi geceler " diyip kapattı . Sesini duyduğuna mı sevineyim yoksa bana yaşattığı bunca acıya rağmen onu hala affedebildiğime mi üzüleyim kararsız kaldım Kafamı yastığıma koyup uzun süre düşündüm ve her zamanki gibi işin içinden çıkamadım . Taktım kulaklığı " Gülüşün gökkuşağının yedi rengi olurda , istemedin herhalde sen bi bana siyahtın " sözleri eşliğinde uyaya kaldım ..