Sonunda sabah oldu . Saat 08.00, ilk gün .
Neşeyle yatağımdan kalkıp hazırlan-
Maya başladım . Saçımı düzgünce taradım,toplamaktan nefret ederim ama yanıma yedek tokamı da aldım . Üzerimi giyindikten sonra çantamı alıp aşağıya indim . Bir şeyler yemeğe çalışırken ang ge bena mesaj attı . Ayakkabılarımı giyindikten sonra
an ge nin yanına doğru hızlı adımlar attım . Ang ge de benim kadar heyecanlı gözüküyordu .Otobüs durağa doğru yürüdük. Durağa vardığımızda ang ge"diyerleri de gelicek " deyince o gün tanıştığım kişiler yaklaşmaya başladı."günaydın" ve bir sürü cevap. Otobüs yaklaşırken. Herkezin yüzü heyecan fışkırıyordu. Demek ki tek heyecanlı ben değilim . Otobüse bindiğimizde bizden başka kimse yoktu. Tabiki de en arkadaki yerleri seçtik . Biraz sarsıntılı bir yolculuk sonunda okula vardık.
Yavaş ve heyecanlı adımlar atıyoruz ang ge ile. Okulun kapısından içeri girdiğimizde ise hemen önümüzde 2 kişi kavga ediyordu ,herkez etraflarında toplanmış bizim gibi kavga edenleri izliyordu. Herkez tezahurat yapıyordu .
Bizim gurup çoktan sınıfa gitmiş bile. Ang ge ile kavgayı izlerken kenardaki çocuk gözüme takıldı . Bir kenara oturmuş patlamış mısır yerken ve cola sını yudumlarken bir yandan da kavgayı izliyordu . Ten rengi açık ama saçı siyahtı gözlerini göremedim . Kurukafalı bir tişört ve kot bir pantolon giyiniyordu kavga eden biri üzerime düşüp beni düşüncelerimden ayırdı. Kendimi yerde buldum ve çok utandım ,okulun ilk gününden rezil oldum . Ang ge ve o çocuk gülmemek için yanaklarını tutarken ayaklarımdaki çocuk bir çırpıda ayağa kalktı ve beni kaldırdı özür diledi sonra onu yere düşürecek kadar sert bir yumruk atan çocuğun yüzüne baktı çocuğun sadece dudağı patlamış ama üstüme düsen çocuğun yüzü kan içindeydi , bir yumruk atıp diğer çocuğun yüzü de kan içinde olmuştu. Etraftaki kızlar kavgayı video çekerken sonunda nöbetçi öğretmen geldi ve kavga edenleri ayırdı , sınıfa doğru yürürken kavga edenleri izleyen patlamış mısırlı çocuğün bizim sınıfta olduğunu öğrendim .
Sınıfa ang ge ile girdiğimizde tabi kide herkez yer kapıyordu . Biz ang ge ile arkadan üçüncü sıraya geçtik sağımda ang ge solumda ise patlamış mısırlı çocuk . Ben ders kitaplarını çıkarırken ang ge de şu şapşik gruptan hesap soruyordu .
Öğretmen sınıfa girdi " park jin ve hang yo siz müdür ün odasına KAVGA ETMEDEN gidin " dediğinde kavga edenlerin bizim sınıfta olduğunu ögrendim tam arkamda oturuyorlarmış "lanet olsun"dedim sessizce bu ikisi şu bizim şapşik guruptaydı . Offffffffffffffff , kim hoca park jin ve hang yo ile sınıftan çıkmıştı . Ang ge telefonundaki video yu gösterdi ve " meşhur oldun" dedi,
Video da az önceki kavga ve benim park jin yüzünden yere düşme anım vardı, bu video yu sınıfımızın gıcık kızları koymuştur kesin .***
Zil çaldı 20 dk lık 4 tane tenefüsümüz var ,1 tane de tam bir saatlik tenefüs dersler 50 dk , cok uzun ama park jin ve hang yo için hocamız ile tanışamadık bile.. neyse...
Çantamı kore dili sınıfına bıraktıktan sonra lavabo ya gittim elimi yüzümü yıkayacaktım , park jin kanlı bir şekilde üzerime düştü ,ellerim kan içinde oldu , lavaboya girdiģimde 3 kîz makyaj yapıyolardı ,benim içeri girdiğimi farkketmediler, kabinlerden birinin içine girip gitmelerini bekledim , kavga hakkında konuşuyorlardı, park jin benim üzerime bilerek düştüğünü beni sevdiğini sòylüyolardı, o video yu da kesin onlar koydu bu kızlardan uzak duracağım ,gòzlerim dolmuştu park jin'i hayatımda ilk defa 2gün ònce ve bugün gördüm nasıl onun beni sevdiğini çıkarırlar, göz yaşlarıma hakim olamadım birden dökülmeye başladılar ,yüzüm kızarıyor ,şu kızlar çıksın artık ellerimi yıkamam lazım , biraz daha konuştuklarında hıçkırmıştım, ben utandığımda hep hıçkırırım , bu onların dikkatini çekmişti ve anında dışarı çıktılar , onların çıkmasıyla ben de kabinden çıktım , suyu açarak yüzümü yıkamaya başladım ve birisi gene içeri girdi , bu ang ge .. ang ge yi görünce rahatladım , rahat rahat ağlarken ang ge de ellerimi yıkamama yardım etti , şu kan lekesi elllerimden çıkmîyor , " o kızlar yüzünden mi ağlıyorsun" ne desem ki " evet, park jin' in üzerime bilerek düştüğünü , beni sevdiğini söylüyorlar" ang ge yüzüne şaşkın bir surat ifadesi yerleştirdikten sonra " o kızlar
hep öyledir , dedikoduyu severler ama bu kadarı gerçekten fazla olmuş"
Kan lekesi hala çıkmadı . Daha çok elime yapıştı offff. Derse bu şekilde girmek istemiyorum , "3. Ders saati dedikodu her yere yayılmıştır , offf ne yapacağım." Şu kan çıkmassa delireceğim. Zil çaldı , lavabodan çıkıp sınıfa doğru yürüken bi kız yüksek sesle dedikodumu yapıyordu . Yeter artık bu kadarı da fazla .
" sen ne yaptığını sanıyorsun cho!!" Ang ge nin bağırmasıyla bütün koridor sessizliğe bürünmüştü . Evet ..
Ağlaya ağlaya sınıfa girdiğimde tahtaya bastırılmış siyah mürekkeple "ders işlenmeyecek " yazılıydı . Harika.. park jin ve hang yo ' nun meselesi uzun sürecek gibi gözüküyor.5.Bölüm2.Kısımı bir kaç gün sonra yayınlanacak