Bücür

101 2 2
                                    

Sabah sabah titreyen telefonunu elime aldım. Uf be yine sabah olmuş diye haykirdim.Neyse zorda olsa kalkıp banyoya gittim. Allahım bune tipe bak ya. Yine her zamanki gibi kendimi beğenmemiş tim. Saçlarımı tarafından ve her zamanki gibi at kuyruğu yaptım. Bana en yakışan saç modeli buydu. En azindan masal öyle diyo. Formalarimi giydim. Dizimin bir karış yerindeki eteyim yine çok şirin duruyordu. Neyseki kahvaltı yapmak gibi bir aliskanligim yok.kahvaltı yaprak zaman kaybedemem. Kabanimi giyip çantamı anlip masalların evinin yolunu tutum. Her zaman almaya gitmem. Dün arayip iki saat duygu somurusu yaptı. Neymiş ya yolda kacirsalar. Dayanamayıp kabul ettim. Ben böyle dusunceler içindeyken masalların evininin onundeydim.zile 15 basisimda acti. Saç baş dağınık yeni uyanmış."ulen masal be ne hal?" "mal ne bağırıyon? Telefon kapanmış.kalmamasına.bekle 2dakikaya hazır olurum." klasik masal yalanı. Bizim evden çıkmamız 15-20 dakikayı buldu."varya masal hoca çok pis kizcak." "napiyim ya.soylenme hızlı turu biraz." 10 dakika sonra okuldaydik."ben caliyim sen gir kanka " " sen gir " biz böyle tartışırken öğretmen birden kapıyı acti. "Girmek için davetiye falanmi bekliyosunuz?" türkçe dersini severim ama öğretmeni Aysel hocayı hiç sevmem." ha-" " sus cevap verme. Nerde kaldiniz ?" " uyuy kalmisizda. Özür dileriz." " tamam. kumsal git geç kağıdı al." "benim içinde al" niye beni seciyon gıcık hoca. Niye masal gitmiyo? Çantamı sıra arkadaşım asyanin kafasına atıp sınıftan çıktım. Öbür binaya müdürün odasına gittim. Kapıyı caldim.kapı birden açıldı. Kağanı kaldırıp baktım. Ona la nasıl bir çocuk bu? Taş valla taş. O yeşil gözler ne ya? " hey sen bücür müdüre baktiysan yok. Simdi yaylan." ya ukalaya bak bide kovuyo. "Kendi işine baksana. Hem ben bücür falan diyilim.UKALA." ukalaya bile bile bastıra bastira söylemiştim. Biz böyle tartışırken mudur içeri girdi." Ceyhun senin işlemlerin tamam. Artık sende bizim okulun öğrencisinin." " tessekurler mudur bey ." bizim bay ukalya bak sen. Onlari izlerken müdür "sen ne istemistin? " " şey... Ben geç kagidi alicaktimda" dedim. Şu anda kendimden nefret ediyordum.sesim çatallaşmış ve titrek çıkmıştı. "Uff olamaz. Kâğıt kalmamış. Alıp geliyorum ." " olur sorun yok" sonra odadan çıktı. Ben ve UKALA odada baş başa kalmıştık." tessekurler mudur neymiş.UKALA." " sen hiç konuşma. Cazibeme kapılıp konuşmayı unuttun belliki" " hı hı nedemessin " evet doğruydu. Siyah tişörtü, kül rengi pantolonu ,yeşil gözleri, beni benden alan o gamzeleri... Lan! Noluyo bana? Neyse sonra mudur geldi. Tek bir nefeste " adın,soyadın,sınıfın,numaran" dedi. Bende tek bir nefeste "kumsal,kara,11-c,201" dedim. Dediklerimi yazıp kağıdı uzattı. Elinden alıp "sen çıkabilirsiniz kumsal " " saolun mudur bey " diyip odadan çıktım.sonunda siniftaydim. Zil çalmasına 5 dakika vardı. Zil çalınca asya " yeni gelen çocuğu gördün mu ?" demek bitek benim ilgimi cekmiyomus." ya gitsene sen mert seni bekler." " aynen bekletmeyim sevgilisi." diyip gitti. Bende kantine doğru gidiyodum. Bir el hissettim kolumda. Ben bir anda " ulen mal yurumeyimi bilmiyor?" dedim. Olamaz ya cikma teklifini kaç haftadır oyaladigim çocuk. " affedirsin faruk ittide." arkama baktığımda farugun gulumsedigini gördüm. Farugu bir ara masala ayarlamaya çalışıyorum." sorun değil ya." diye geliştirerek cevap verdim. Sedat allah var tatlı çocuk. O sırada masal geldi " o çifte kumrular ." çifte kumrular nedir ya. Mal bu kız. Konuyu değiştirmek ve oradan çıka bilmek için " kanka hadi biz kantine gidiyoduk.zil calcak hadi." şaşırarak " oylemi?" diye sordu. Kolundan sürükleyerek bahçeye çıkardım. " şu çocuğa bi cevap ver oyalama artık. "Tamam uzatma." sabahki olayı anlattım. Beni ağzı açık bisekilde dinledi.

UkalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin