Bartu ;
Evet hepimizin sonu gelmeyen sıkıntıları var. Bazen tam mutlu olduğumuzu sanarız ve sonra yanılırız.
13 yaşlarındaydım.
Babamdan o zaman nefret etmeye o zaman basladım. Mutlu bir evlilik sayilmazdi belki hatta belkiside yoktu...
Insanlar ailelerini secemezlerdi. Isterselerde yapamazlar bizler sadece hayatımıza girebileceklerden sorumluyuz olanlardan değil.
Mutlu olmak zor oldu o olaydan sonra.
Annem hayatımın merkezi olmuştu. Hepte öyleydi.
Babamıda severdim sevmezdim degildi fakat o günden sonra sevgi yerini sadece saygıya bıraktı. Bencildi o mutlu olamazsa kimse mutlu olamazdı, o mutluysa mutluyduk ötesi yoktu olmadıda. o varsa vardık biz, onun kurallarına uymak zorundaydik hepimiz. Hayatımda en onemli insanlar dostlarım olmuştu, varsa yoksa onlardı. Bir de Ekin.Ekin hayatımı değiştiren kız. Masum masum uyurken onu izlemek, gunun açan ışıkları yüzüme vururken sol yanımda uyuyan o masum melek.
Bunları ona anlatmak zordu. Zaten oda kırık dökük hayattan gelmişti. Ona yük olacagima onun yüklerine yardımcı olmam gerekir. Evet bu böyleydi ama ona bir kere hissettirdim bu durumu.
2 saattir ağzımdan laf alma çabalarındaydı. Yapmadığı şirinlik ama yemedigimde trip kalmadı. Bu halleri tatlıydı. En sonunda dayanamayıp kollarımın arasına aldım her ne kadar hocalar kızsa da bu durum daha cok hoşuma gidiyordu. Ekinin her halinden belliydi içinin rahatlamadigi, kafasıni göğsüme koyup saçlarının arasından usulca ona " Bu gece 11 de çatı katında " diyip saçlarını öpüp kacmıstım. Oldukça zor olsada Ekine meraktan deli etmek hosuma gidiyordu.
Saat 9 olmustu.Çatı katını mumlarla dizip, güzel bir yemek hazırladım. Her ne kadar beceriksiz olsamda bu tür seylerden anlıyordum. Ekine çok güzel güller ve buyuk bir ayı almıştım. Tabii bunları hazırlarken canım çıktı. Ama herşeye değer. Salona inip telefonum aramaya başladım en son alışverişten geldigim de koltuğa fırlatmıştım. 243 mesaj mı ? oha Ekin. Bu kadar da cıldırmıs olamazsın. Bu kadar gereksiz bu konuyu niye bu kadar çok merak eder ki kızlar ?
O siyah mini elbisesi, beline dökülen hafif dalgalı saçları, gözlerinin anlamlı ve bir o kadar manalı bakışlarıyla tüm güzellikleriyle tam karşımdaydı. Evet saat 11 de gelmemisti ama yani Ekin bu önemli birseyler konusacagimizin farkında. Ekinin on sezileri ve hisleri oldukça güçlü bazen ters kose yapmaya çalışsam da fikirlerini, eninde sonunda ne olduğunu biliyor. Sahi Ekinin burcu neydi ?
Onu alıp çatı katına çıkardım. Oldukça şaşırmıştı. Yani benden beklenmezdi. Az kişiye gösteririm genellikle kendimi. Hafifçe sandalyesini çekip oturmasını sağlamıştım. Karşısına geçtiğimde buğulu gözleriyle bana bakmasi beni etkiliyordu. Evet Buragi cidden unutmustu hayatinda sadece ben vardım. Gözlerini kapatıp beklemesini söyledim. Ayı baya büyüktü onu arkasında ki koseye koyup gülleri elime alıp gozlerinin açıp bana donmesini söyledim. Sevincten gözleri dolmuştu bile. Ben bu kızı çok seviyorum. Kalkıp yanıma geldi. Çok masum bir öpücük bırakıp o anki huzuru sarılarak bana verdi. Dakikalar sonra şarkı çalmaya başlamıştı, tam gidecekken belinden tutup kendime cektim. Bu anlar susarak geçirmek en guzeliydi. Sözler yerine gozlerimizin verdiği cevaplarla geceyi ilerletiyirdu, bu herşeye deger.
Yemeğimizi yemeye geçmiştik, Ekinle daha çok sevgili gibi degilde evli çiftler gibiyiz. Birbirimizi fazlasıyla tamamlıyoruz. Başlamadan önce aklında ki o soruları yok etmem gerekiyordu. "Ekin sadece bu aralar aile konuları var o yuzden canım biraz sıkkın bu konuları açıp bu guzel geceyi mahvetmeyelim olur mu ? Bu gece konumuz sadece sen ve ben olalım. " dedim. Yüzünde hafif bir tebessümle " tamam sevgilim " diyebildi.
Yemegi yedikten sonra salincakta oturup sohbet etmeye başladık." Ekin, senin burcun ne ?" dedim oda " Bu da nerden çıktı sen boyle saçma seylere inanmazsin" diyip sessizlik oluşunca ciddi olduğumu anladı " Balık burcuyum " diyiverdi. Ve hemen ardından " nerden çıktı bu konu " Diye sordu. " Bilmem, beni çok iyi anlıyorsun birsey demeden tum sonuçları dusunuyorsun nerde nasıl olacağını iyi biliyorsun. Balık burcu sulu goz olmaz mı " diyip dalga gecmek icin bahaneler ariyordum...
Saat 2 idi. Omuzlarimda uyuyan bir melek ve ben. onu kucağıma alıp odaya getirdim. Yanına uzanıp onu saatlerce izleyip saçlarıyla oynadım. O tam anlamıyla sadece bana ait.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
" Sadece Bana Ait "
Romance" Gitmeyeceksin! " diye bağırdı karşılık olarak." Sana iyi gelen tek şey benim, aptal! Bunu göremeyecek kadar gözlerin kör! Sen benimsin ve sadece bana aitsin, duydun mu ?"