Yeni bölüm..
Multimedya'da Arya'nın kıyafeti varr.Begenirseniz cook mutlu olurum, ona gore yazacağım...
Kıyafetlerimi uzerime geçirip makyajımi son bir kez daha tazeliyorum.Siyah çantamı elime alıp evden çıktığımda çukura doğru yola çıkıyorum. Karanlık uzun bir sokaktan geçip büyük çukur yazını gordugumden arabami park edip arabadan iniyorum.Gerçekten çukur gibi bir yer nerdeyse elli basamak iniyorum ve yine çukur yazan buyuk binaya girip danışmaya yöneldi"arya ATAHAN"kadın bir sure yüzume şaşkın şaşkın bakıp ayağa kalktı ve eliyle karsidaki merdivenleri gosterdi"zatn sizi bekliyorlardi"basınla tamam yapıp son bir kez kızı inceledim mini siyah etegi kırmızı gömleği ve siyah topuklulariyla tam bir surtuk'tu..
Merdivenlerden yavaşça indigimde simsiyah bir odayla karşılaştım yine aynı siyah büyük masa sandalyeler ve beyaz bir tahta...
İnsanlarda gözlerimi gezdirdigimde hepsi kırklı ellili yaslardaydi..Tam karşımda da yosun yesiller.Bana bakıyordu ben tesadüfleri sevmezdim ama onlar beni sevmişti galiba.
"Arya ATAHAN"
"Çınar Kıvanç"
"Başlayalım"
Yavaş adımlarla tahtanın önüne geçip bilgisayardan videoyu açıp anlatmaya basladim
"Söz konusu iki tarafında karı"
"Söz konusu aramızdaki iliski"
"Biz islerimize ilişkilerimizin karıştırımıyoruz beyefendi"
"Ben Adnan Çukur buranın sahibiyim küçük hanım"
"İşimizi profesyonel yapalım adnan bey küçük hanım falan"
Tamam dercesine kafasını geldiğinde soğuk bir yüzle tahtaya dönüp çizdiklerimi sildim
"cevabınız?"
"Düşünelim"
"Bana evet ve ya hayır deyin"
"Kendinizden eminsiniz"
"Yapacağımız işten eminim "
"Ya batarsak"
"Zaten biz bataklık değil mıyız?bataklık ne kadar batabilir?"
Adamlar aralarından fisildasirken çınar ayağa kalkıp ellerini masaya koydu ve önünde kalemlikten kalem alıp dosyayı imzaladı,tek kasım havada ona bakarken insanlar şaşkınlıkla ona bakıyorlardı...
"Tamamdır"
Dosyaya imzami atıp avukata uzattım,dosyayı inceleyip tamam işareti yaptığında dosyayı cantama koyup ordan çıktım...
•••••••
Bataklığa girip babamın odasına girdiğimde yüzündeki tebessümü görebiliyordum burda haberler hızlı yayılırdı,"Aferin ver bakalım dosyayı"dosyayı cantamdan çıkarıp ona uzatıp kapıdan çıkacakken "yarın akşam kutlama yemeği var ona gideceğiz"kafami tamam anlamında sallayıp çıktım yavaşça bataklığın sokaklarından geçip arabama bindim.Arabami babam onsekizinci yaş günümde almıştı oda siyahtı herşey gibi,kalbim gibi düşüncelerim gibi...Kucuk bir kafe gördüğümde oraya girdim,siyah ve morlarla kaplıydı ve hiç ayna yoktu,bu kafeyi tuhaf yapan buydu işte ayna yoktu..Yasli kadının yanına ilerleyip" bir kahve"kadında gulumseyip kafasını egdiginde bir masaya geçip oturdum.Karşımda benim yasimlarimda kumral kısa saçlı bir kız oturuyordu dışarıyı izliyor ve sıcak sütünden bir yudum alıyordu bu sayede onun ağladığını fark etmiştim..
Karşısına geçip oturduğumda kaslarını kaldırıp bana baktı "kalksana be" kısa biraz bakıp tek kaşımı kaldırdım ve elimi masaya vurup"ne bagiriyosun "kız yuzumu inceleyip yine cama bakmaya başladı
" siktigimin hayatından sikildim"
"İnanmayacaksin ama bende anlat ne oldu"
"Bir pic'in yüzünden okuldan kovuldum"
"Bu muydu?"
Kiz saskinca yüzume baktığında ona dönük bakışlarımı yonlendirdim
"Kaç yasindasin?"
"On sekiz sen?"
"Aynen"
"Hangi okula gidiyorsun?")
"Doğan"
Kız bir sure düşünüp yüzüme bakmaya başladı bu benide çağır bakisiydi.
"Gelmek ister misin?"
"Evett"
"Adın soyadın"
"Kumru Yılmaz"
Telefonumu çıkarıp babamın adamlarından birini arayıp "Kumru Yılmaz'ı bizim okula kaydettir"dedikten sonra telefonu kapattim kız şaşkınlıkla yüzume bakmaya başladı,sonra alayla" mafya misin kızım Nesin?"gözlerimi devirip"evet"kız inanmaz gözlerle bana baktı bir sure sonra gözleri kolumda geçmeye yüz tutmuş facalara kaydı"mafya degil ama sadistsin belli"kolumu kızın elinden çekip"seni ilgilendirmez bu arada ben şaka yapmam"kız gözlerini kocaman açtığında kahverengi gözleri çok tatlı duruyordu "sen mafya misin"nefesimi sikildigimi belirtmek için dışarı verdim..
"Kızıyım"
"Adın ne?"
"Arya ATAHAN"
Kahvem geldiğinde bir yudum alıp o tadı aldım, kokusu bile bi kadar guzelken kendisi ayrı bir güzeldi. Anil bana hep derdi kahveyi sevdiğin kadar acaba birini sevecek misin diye galiba sevmeyecegim çünkü insan her gordugunde bir insanı daha mi çok sever ama ben kahveyi severdim
"kahveyi seviyorsun galiba"
"Sende süt'ü?"
"Evet"
"Ben artık kalksam iyi olacak"
"Yarın gorusuruz"
Kafami taman anlamında sallayıp kafeden çıkıp arabama bindim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Melek
De TodoSıradan değil,aslında anormal de sayılmaz, hayal ürünü değil ama gerçekte sayılmaz... "Bu gordugunde mavilikler bile kirli sen kendini neden suclayasin?" "Onu da biz kirletmiyo muyuz?" "Seni de kirlenmeye insanlar zorlamiyo mu?"