ZORAKİ KOCA

=> BÖLÜM 3 <=

-Bende sizi karı-koca ilan ediyorum gelini öpebilirsiniz Prens'im
--------------------------------------------------------------------------------------
Tören bitmiş gece için hazırlanıyordum daha doğrusu geceliğimi giyip uyumaktı niyetim geceliğimi giyip yattım lanet olsun çok Sexy bir gecelik seçmiş annem şimdi bu geceyi bi şey olmadan atlatabilirsek kiliseye en yüklü yardımı yapıcam "Artık karımsın Prenses" dedi "uyuyacak mısın?" dedi ve üstünü çıkarıp yattı sarıldığında anladım bi şey giymemiş "Lütfen ben istemedikçe bana dokunmıycaktın söz vermiştin" diye yalvardım resmen "Peki yanında yatabilir miyim Prenses Hazretleri?" dedi bu durumda onu nasıl kırabilirdim ki "Tabi ki" "Tamam ben bi lavaboya gidiyim gelicem uyu sen" dedi zaten seni beklemeye niyetim yoktu neyse bu akşam zaten yeterince yorulmuştum gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya daldım....
--------------------------------------------------------------------------------------
Sabah bi kıpırtıya uyandım azcık kıpırdanıp ne olduğunu anlamaya çalıştım Martin saçımla oynuyor aynı zamanda bi şeyler söylüyordu "Bana neden güvenmiyorsun seni çok seviyorum işte neden anlamıyorsun keşke bana azcık güvenmeni sağlayabilsem koskoca Ingiltere Prensiyim kaç zafer kazandık babamla ama aşkta zafer kazanamadım kaybettim yenildim bir kadın yendi beni ona karşı koyamıyorum keşke duygularımız karşılıklı olsaydı Ahh Maria şuan o kadar sexysinki deliriyorum sana offf en iyisi ben kalkıyım yoksa Maria güzel uykusundan uyanıcak" son laflarıda söyledi ve gitti ben ne yapıcam Tanrı'm bana bir yol göster lütfen bu adam bunları haketmiyor ben düşüncelere dalmış ağlarken kapı çaldı ağlamaklı sesimle "Geeel" diyebildim gelen hizmetçiydi "Efendim Italya Prensesi Miley Pablo geldiler" dedi "Peki hemen geliyorum" sesimi düzeltip söylemiştim "Bu arada kahvaltıda hazır" tamam anlamında kafa sallayıp çıkmasını söyledim hep kişisine göre davranan bir Prenses olmuşumdur iyisine iyi kötüsüne kötü gözümün tutmadığınada kötü davranırım mesela buna yaptığım gibi bu kadın benim gözümün önünde kocama yazıyordu ya Tanrı'm aklıma geldikçe sinirleniyorum Aşağıya indiğimde bütün aile üyeleri evdeydi Kral Jerremy Antinio başta karşısında Kraliçe Elizabeth Antinio sağında Prens Martin onun karşısında karısı olarak Prenses Maria benim yanımdada yengem Prenses Miley vardı herkese selam verip yerime oturdum. Yine aynı hizmetçi öğrendiğim kadarıyla adı Ruslana'ymış Rus olduğunu tahmin ediyorum kıza kötü kötü bakınca Kraliçe Elizabeth farketmiş olucakki hemen atıldı "Kızla bi sorununmu var Maria" dedi "Yok efendim neden sordunuz?" "Kıza öldürücü bakışlar atıyordunda" dedi bi an ağzımdan "dün kendisi evdeydi ve resmen Martin'i baştan çıkartmak için elinden geleni yaptı bir kadın olarak bende sinirlendim" çıkmıştı. Masadaki herkes gülme krizine girdi resmen Martin dışında o sapık sapık sırıtıyordu şuan kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirim "Peki o halde kızı saraydan atarız" dedi Kral Jerremy büyük bir olgunlukla "Teşekkür ederim efendim izninizle ben biraz dinlenmek istiyorum" dedim
odaya gittim kahretsin Martin'de peşimden geliyordu odaya girer girmez beni duvara yapıştırdı ve büyük bir açlıkla dudaklarımı öpüyordu bende karşılık veriyordum nefessiz kalıp ayrıldığında "Demeeek benim güzel karım beni kıskandı"dedi bana daha çok yaklaşıp "Hayır kıskanmadım sadece... şeyy" "Sadece ney" diye devam etmemi istedi "Sadece aldatılmak istemem benimde bir kadınlık gururum var" diye kıvırmaya başladım pekala itiraf ediyim onu kıskandım deli gibi kıskandım "Pekii inanmış gibi yapıyım" dedi ve dudaklarıma tekrar yaklaştığı sırada kapı birden açıldı "Maria, Prenses Maria beni neden yolluyosun korktun dimi Martin seni benimle aldatır diye korktun kıskandın kocanı elinden alırım diye tam bir kıskançsın" dedi o an sinirle ne dediğimi bilmiyordum "Evet kıskandım deli gibi kıskandım çünkü onu seviyorum" dedim inanamıyorum bu kadar çabuk itiraf etmeyi beklemezdim onları dedikten sonra kapıyı çarpıp çıktı ağzı açık kalmış beni izleyen Martine döndüm "hiç bana öyle bakma seni sevmiyorum orospu gitsin diye söyledim" oooofff bir an Prenses olduğumu unuttum "Şşşt çok ayıp Bir Prenses'e küfür etmek yakışıyor mu hiç yakıştıramadım" dedi ve sonra ciddileşip "Bir daha ağzından küfür çıkmıycak bir daha duyarsam hiç acımadan bağırta bağırta beceririm seni sana küfür yakışmıyor" dedi ve dudaklarımdan öpüp çıktı "Yüce İsa aşkına ne oluyor bana buna niye karşı koyamıyorum niye öpmelerine karşı çıkamıyorum" "Maria??" gelen yengemdi sesinden anladım "Yenge sen misin?" "Evet tatlım müsait misin?" dedi yatağımdan doğruldum açılan dekoltemi düzelttim "Müsaitim yenge gel" dememle kapının açılması bir oldu yengem beni öyle görünce bi endişelendi çünkü ağlamıştım "Maria noldu tatlım sana neden ağladın yoksa Martin mi bi şey yaptı?" "Sakin ol yenge kimsenin bir şey yaptığı yok ben sadece..." duraksamıştım nasıl söyliyceğimi bilemedim "Tahmin ediyim Martin'e aşık olmaya başlıyorsun" dedi inanamıyorum bu kadına nasılda bildi "Çok mu belli oluyor" dedim başımı eğip "Pek sayılmaz kendi kendine konuşurken duydum ama sen bu adamdan nefret ediyordun madem artık aşık olduğunu kabul ediyorsun söyle Martin'e bu çocuk senin için her şeye katlandı bir kere bir erkeğin özellikle bu Martin ise uçkuruna sahip çıkması zordur ama sana gerdek gecesinde bile dokunmamış sen dedin o sexy haline dayanmak zorunda kalmış sırf sen istemiyorsun diye hem bir de..." dedi durdu "bir de ne?" dedim soru soran bakışlarla "Düğün günü babanla kavga etti" dedi duyduklarıma inanamıyorum "Ne? neden?" "Senin için" dedi sinirlenmeye başlıyordum "Yenge bulmaca gibi söylemesene şunları yaa anlat hadi" dedim kaşlarımı çatarak "Peki tamam düğün sabahı Martin damatlık deniyordu ünlü tasarımcılar gelmişti onların verdiği damatlığı giydi son giydiğini nikahta giymişti hatırladın mı?" "Evet" "İşte onu denedikten sonra abin çok beğendi bende çok beğenmiştim ve birden sarayın kapısı açıldı kırılıyordu desek daha doğru olur heralde gelen babandı Martin'e bağırdı çağırdı 'Bu nikah olmıycak' dedi bunlar değilde son söylediği laf Martin'i sinirlendirdi" "Ne dedi?" dedim "Emin misin duymak istediğine?" diye sordu bu kadar kötü ne olabilirdiki eminim der gibi baktım ve devam etti "Şey dedi... 'Keşke o doğumda ölseydi başka piçin çocuğuna bakmak zorunda olmazdım' dedi yani anlıycağın Baban öz değil yıllarca sana bu yüzden kötü davranmış sen doğunca öğrenmiş" "Peki abim?" "Onu zaten biliyor olman lazım annen bi evlilik daha yapmıştı unuttun mu?" "Haa peki babam..." göz yaşlarıma hakim olup devam ettim "Babam kim benim?" "Annen söylememi istemişti bir nevi bu yüzden geldim" "Ee söyle o zaman" "Baban bir çiftçiymiş çok sevmişler birbirlerini ve baban hala anneni seviyor" dedi hemen babamın yanına gitmek istiyordum ama önce Martin'e teşekkür borcum var "Peki Yenge ayıp olmazsa hen biraz uyusam Martin'i yollar mısın? Malum ona bir teşekkür borcum var" dedim "Tamam ama bi şey daha var ben hamileyim hala olucaksın" dedi inanamıyorum hala olucaaam yaşasın tabi bunlar içimde kalıyor bir Prensese böyle davranışlar yakışmaz "Gerçekten mi bakarsın sizden sonrada biz yaparız" dedim ve hemen arkasını döndü "Ciddi misin demek söyliyceksin" dedi sinirlendim "Gidebilirsin yenge" dedim ve kıkırdayarak çıktı dışarı...
--------------------------------------------------------------------------------------
"Offf ne kadar çok uyumuşum ben böyle" dedim genleşerek "Evet hayatım bende şaşırdım bu kadar çok uyumana" dedi Martin üstünü değiştirerek aradığım fırsat kalktım yataktan üstümde çok sexy bir gecelik vardı beni öyle görünce resmen ağzı açık kaldı Martin'in tam karşısında durdum ve dudaklarına bir öpücük kondurdum "Ne içindi bu?" dedi "Babama... Pardon üvey babama karşı beni savunduğun ve gerçekleri öğrenmemi sağladığın için" dedim ve yatağa attım üstüne çıktım "Bu da sana aşık olduğumu anladığım için senden çocuk istiyorum Martin bir oğlumuz olsun istiyorum" dememle üstümdekileri yırtarcasına çıkarması bir oldu ve üstünden itip altına almasıyla kapı çaldı "Ne var müsait değiliz?" dedi Martin ve koluna yumruk yedi "Efendim akşam yemeği hazır babanız Kral Jerremy ve anneniz Kraliçe Elizabeth yerlerini aldılar ve bir misafiriniz var babanız hemen aşağıya inmenizi buyurdular" dedi kahretsin bir daha bu cesareti nasıl bulucam "Sonra yeriz biz" dedi Martin ama umutsuzdu Kral dediyse mutlaka inmemiz gerekti "Efendim Kral Jerremy hemen inmenizi buyurdular önemli bir mevzuymuş Prenses Maria'nın misafiri" dedi "Lanet olsun peki tamam geliyoruz git sen"dedi Martin ve sinirle kalktı üstümden hemen yanına gidip çıplaklığıma umursamadan yapıştırdım "Yemekten sonra söz tamam mı sakin ol" dedim ve Martin'i yolladım bende giyinme odasına gittim yardımcımı çağırdım "Bellaaa"dedim hemen geldi kapının önünmde miydi anlamadımki "Buyurun Prensesim?" "Giyinmeme yardımcı olur musun korsemi tek başıma bağlayamıyorum" dedim ve sinsi sinsi gülümsedi "Nolduu?" dedim gülerek samimi bir şekilde "Merakımı mazur görün Prensesim ama sonunda Prens Martin'e aşık olduğunuzu kabul ediyor musunuz?" "Evet kabul ediyorum ona aşığım neyse sen bırak bunu sen bilirsin gelen misafir kim benim misafirimmiş" dedim "Çiftçi bi adammış" dedi çiftçi mi yoksa babam mı? Hemen hazırlanıp indim aşağıya herkes sofradaki yerini aldı ve Martin'in yanında bir adam vardı hemen ayaklandı "Maria her şeyi öğrenmişsin bu adam senin öz baban"....