2. BÖLÜM

169 8 3
                                    

    Ve beklenmedik bir gelişme oldu... 

    Cecelia usulca yanıma yaklaştı bana ve Bridgit'e Cumartesi günkü partinin davetiyesini verdi ve gülümsedi. Bu olanlara inanamıyorum. Cecelia benden nefret ediyordu nasıl olduda partisine davet etti? Hala aklım almıyor. O anda dondum kaldım. Ve sonra öğretmenin sınıfa girmesiyle irkildim hemen sırama oturdum. Doğru düzgün ders dinleyemedim -ki ben hiç bir dersi kaçırmam 1 kelimesini bile- . Birde bizim sınıfta Max diye bir çocuk var. Görmeniz lazım. O kadar çekici ki. Justin Bieber'a çok benziyor ama gözleri mavi. Benle çıkmasını çok isterdim ama bunların hepsi hayal işte. Max bana asla bakmaz o okulun en yakışıklısı. Off herneyse boş hayaller bunlar

    Aslında bir bakıma Cecelia'nın partisine gitmek istemiyordum ve bunu Bridgit'e söyledim.          

-Amelia saçmalama! O partiye gideceksin. Hem Cecelia sana davetiye verdiğine göre artık senden nefret etmiyordur. Ne dersin olamaz mı?

+Bana neden davetiye verdiğini hala anlamış değilim. Bana ne kötülükler yaptığını biliyorsun. Benden nefret etmekten vazgeçmesi biraz garip yani. Neyse tamam o partiye gideceğim.

      Eve gittiğimde direkt kendimi yatağa attım. Kafamdan tonlarca düşünce geçiyordu. Max, parti, dersler, yarınki sınav. Ah! Unutmuşum yarın sınav var! Hemen toparlanıp çalışmalıyım okul birinciliğimi  kimseye kaptırmak istemem.

        Ders çalışmaya çalışıyordum ama kafamda tonlarca düşünce varken ders çalışamam ki! Acaba partide ne giyecektim? Max orada olacak mıydı? Cecelia bana artık nasıl davranacaktı? Topla kendini Amelia! Ders çalışman gerek ahmak! 

                                                             *********

          Sonunda ders çalışmayı bitirdim ama çoğundan birşey anlamadım.  Yarınki sınavım kötü geçerse sınıf birinciliğimi kaptırabilirim ve bu olursa, bursluluğumu düşürebilir ve bunun olmasını istemem. Üstüme pijamımı giydim ve yatağa girdim. Ya yarın sınavım kötü geçerse? Ve birden Max aklıma geldi, onun tatlı gülüşü. O asla benim olamayacaktı. 

            Bir türlü uyuyamıyordum. Yataktan kalktım ve aynanın karşısına geçtim ve kendimi incelemeye başladım. Omzuma kadar gelen açık kumral kıvırcık saçlarım, kahverengi gözlerim çok tatlı gözüküyordu ama fazla kilom hepsini yok ediyordu. 

Beni de sevin! Fazla kilolarımı umursamayın! Bende sizin gibiyim! SADECE.. BENİ DE SEVİN İSTİYORUM.

                    Ve ertesi gün.....

Boktan HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin